CatWalk
New member
EN BÜYÜK SORUN TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI
Prof. Dr. Özge Hacıfazlıoğlu (Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yeşilay Genel Lider Yardımcısı): Uzaktan eğitim süreciyle teknoloji ömrün gerçek bir modülü haline geldi. Bilhassa öğrencilerin yaz aylarında teknolojik bağlımlılıklarından uzaklaşması gerek. Öğrenciler teknolojiye epey fazla alıştılar. Yazlıkta olan öğrencilerin birçok bile ‘Hava epey sıcak denize gideyim’ demek yerine ‘Klimanın altında bilgisayarda vakit geçirelim’ diyor. Bu noktada ailelere büyük iş düşüyor. Ailelerin gerçek rol model olması gerekiyor. Ayrıyeten artık pandeminin yarattığı rehaveti atmak ve sporla birlikte fizikî hareketliliğe geçebilmek ve tabiata dönmek gerekiyor. Meskene kapanmayla birlikte ezberlerimiz bozuldu. Bu noktada derslerin telafisi yapılabilir lakin vücudumuzdaki, ruhumuzdaki ve zihnimizdeki kör noktaları açmamız gerekiyor. hayatın ortasında öğrenme süreci de bu yaz tatili için epeyce kıymetli. Veliler öğrencileri hiç denemediği bir alanda aktivite yapmaya yönlendirebilir. Yeni bir spor kolu, yaz kampı, yeni bir müzik alet çalmak üzere yeni tecrübeler öğrenciyi cesaretlendirir ve kendini tanıyabileceği neyi sevip neyi sevmediğini anlamak için kıymetli adımlar. Pandemi sürecinde kazandığımız aile içi işleri paylaşma ve çocuğa sorumluluk yükleme davranışlarını ise sürdürün. Çocuklara sorumluluk verilmesi, birlikte yemek yapılması, tadilatta bakılırsav verilmesi üzere paylaşımlar epeyce kıymetli.
TOPLUMSAL BAĞLANTI SÜRDÜRÜLMELİ
Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk (Koç Üniversitesi Psikoloji Kısmı Öğretim Üyesi): Okul hayatın bir provası olduğu için muhtaçlık duyduğumuz tecrübeleri bize sağlayan bir yerdir. Farklı çevrelerden çocuklarla olan irtibat toplumsal gelişimi takviyeler. Pandemi periyodunda bu güçlü tecrübelerden uzak kaldı öğrenciler. Müfredat eksikleri tamamlanır kolaylıkla lakin toplumsal ve duygusal gelişim için bu yaz arkadaşlık ilgilerinin beslenmesi epeyce değerli. Şayet bir tatil programı yapacaksa aileler çocuklarının öbür çocuklarla bağlantı kuracakları biçimde planlamalı. Başka yandan uzun müddettir meskende olan çocuklarda konuttan çıkma derdi gelişti. Aileler çocuğun konfor alanında kalmasına müsaade vermemeli. Pandemi evet bitmedi lakin buna karşın toplumsal münasebetlerimizi nasıl geliştirebiliriz konusuna odaklanmalıyız. Çocuklar kimi vakit yüksek tasa yaşadıklarında bunu açık açık söyleyemiyorlar. Lakin dışarı çıkmamak için mazeret üretiyorlar. Tüm bu mazeretler anne babalar için birer sinyal. Çocukların daha rahat bulunacağı ortamlardan başlayarak çocuğun bu yaz açılmasını sağlamak gerekli. Bilhassa korkulu çocuklar için okul açılmadan yavaş yavaş alıştıra alıştıra yapmamız gerekiyor. Bu yaz devrinde çocuğun gelişmenini desteklemek hayli değerli. Telafi eğitimi de bunu için bulunmaz bir devir. Bu sıkıntıları bu yaz telafi edersek okul başarısı da kolaylıkla gelecektir. Bu yüzden bu yaz epeyce değerli.
KİRLENMELERİNE FIRSAT VERMELİ
Doç. Dr. Aslı Bugay Sökmez (ODTÜ Kuzey Kıbrıs Yerleşkesi Rehberlik ve Ruhsal Danışmanlık Kısmı Öğr. Üyesi): Çocukların üstünü başını kirletmesine fırsat verin. Çocukların kendi başlarına projeler yaratmaları ve büyük hayaller kurmaları gerekiyor. İşte bunun için ellerini kullanabilecekleri hamur, seramik, fotoğraf üzere aktiflikleri arttırın. Konutunuz kirlenir diye korkmayın. Çocuğun büyüdüğü bir mesken dağınık değilse, problemli bir çocuk yetiştiriyorsunuz demektir. Tipik olarak, çocuklar yaz boyunca 2-3 aylık okuma ve matematik anlamalarını kaybederler. Şiddetli bir akademik yıl geçirmiş olan biroldukça kişi için bu yaz hayli daha makûs olabilir. İşte bu niçinle, çocuğunuzdan yapamayacağını bildiğiniz yüksek beklentili misyonlar vermeyin. Zira, çocuklar ödevleri yapamadıklarında suçluluk hissederken, aslında siz de bir yandan otoritenizi kaybedersiniz. Araştırmalar, 12 yaş altındaki çocukların ödev yerine 20 dakikalık kitap okumasının akademik muvaffakiyete daha epeyce tesiri olduğunu gösteriyor. Bu yüzden ödev yapması yerine kitap okumasına teşvik etmeyi arttırın. Olağan bunun için güzel bir rol model olun.
Prof. Dr. Özge Hacıfazlıoğlu (Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yeşilay Genel Lider Yardımcısı): Uzaktan eğitim süreciyle teknoloji ömrün gerçek bir modülü haline geldi. Bilhassa öğrencilerin yaz aylarında teknolojik bağlımlılıklarından uzaklaşması gerek. Öğrenciler teknolojiye epey fazla alıştılar. Yazlıkta olan öğrencilerin birçok bile ‘Hava epey sıcak denize gideyim’ demek yerine ‘Klimanın altında bilgisayarda vakit geçirelim’ diyor. Bu noktada ailelere büyük iş düşüyor. Ailelerin gerçek rol model olması gerekiyor. Ayrıyeten artık pandeminin yarattığı rehaveti atmak ve sporla birlikte fizikî hareketliliğe geçebilmek ve tabiata dönmek gerekiyor. Meskene kapanmayla birlikte ezberlerimiz bozuldu. Bu noktada derslerin telafisi yapılabilir lakin vücudumuzdaki, ruhumuzdaki ve zihnimizdeki kör noktaları açmamız gerekiyor. hayatın ortasında öğrenme süreci de bu yaz tatili için epeyce kıymetli. Veliler öğrencileri hiç denemediği bir alanda aktivite yapmaya yönlendirebilir. Yeni bir spor kolu, yaz kampı, yeni bir müzik alet çalmak üzere yeni tecrübeler öğrenciyi cesaretlendirir ve kendini tanıyabileceği neyi sevip neyi sevmediğini anlamak için kıymetli adımlar. Pandemi sürecinde kazandığımız aile içi işleri paylaşma ve çocuğa sorumluluk yükleme davranışlarını ise sürdürün. Çocuklara sorumluluk verilmesi, birlikte yemek yapılması, tadilatta bakılırsav verilmesi üzere paylaşımlar epeyce kıymetli.
TOPLUMSAL BAĞLANTI SÜRDÜRÜLMELİ
Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk (Koç Üniversitesi Psikoloji Kısmı Öğretim Üyesi): Okul hayatın bir provası olduğu için muhtaçlık duyduğumuz tecrübeleri bize sağlayan bir yerdir. Farklı çevrelerden çocuklarla olan irtibat toplumsal gelişimi takviyeler. Pandemi periyodunda bu güçlü tecrübelerden uzak kaldı öğrenciler. Müfredat eksikleri tamamlanır kolaylıkla lakin toplumsal ve duygusal gelişim için bu yaz arkadaşlık ilgilerinin beslenmesi epeyce değerli. Şayet bir tatil programı yapacaksa aileler çocuklarının öbür çocuklarla bağlantı kuracakları biçimde planlamalı. Başka yandan uzun müddettir meskende olan çocuklarda konuttan çıkma derdi gelişti. Aileler çocuğun konfor alanında kalmasına müsaade vermemeli. Pandemi evet bitmedi lakin buna karşın toplumsal münasebetlerimizi nasıl geliştirebiliriz konusuna odaklanmalıyız. Çocuklar kimi vakit yüksek tasa yaşadıklarında bunu açık açık söyleyemiyorlar. Lakin dışarı çıkmamak için mazeret üretiyorlar. Tüm bu mazeretler anne babalar için birer sinyal. Çocukların daha rahat bulunacağı ortamlardan başlayarak çocuğun bu yaz açılmasını sağlamak gerekli. Bilhassa korkulu çocuklar için okul açılmadan yavaş yavaş alıştıra alıştıra yapmamız gerekiyor. Bu yaz devrinde çocuğun gelişmenini desteklemek hayli değerli. Telafi eğitimi de bunu için bulunmaz bir devir. Bu sıkıntıları bu yaz telafi edersek okul başarısı da kolaylıkla gelecektir. Bu yüzden bu yaz epeyce değerli.
KİRLENMELERİNE FIRSAT VERMELİ
Doç. Dr. Aslı Bugay Sökmez (ODTÜ Kuzey Kıbrıs Yerleşkesi Rehberlik ve Ruhsal Danışmanlık Kısmı Öğr. Üyesi): Çocukların üstünü başını kirletmesine fırsat verin. Çocukların kendi başlarına projeler yaratmaları ve büyük hayaller kurmaları gerekiyor. İşte bunun için ellerini kullanabilecekleri hamur, seramik, fotoğraf üzere aktiflikleri arttırın. Konutunuz kirlenir diye korkmayın. Çocuğun büyüdüğü bir mesken dağınık değilse, problemli bir çocuk yetiştiriyorsunuz demektir. Tipik olarak, çocuklar yaz boyunca 2-3 aylık okuma ve matematik anlamalarını kaybederler. Şiddetli bir akademik yıl geçirmiş olan biroldukça kişi için bu yaz hayli daha makûs olabilir. İşte bu niçinle, çocuğunuzdan yapamayacağını bildiğiniz yüksek beklentili misyonlar vermeyin. Zira, çocuklar ödevleri yapamadıklarında suçluluk hissederken, aslında siz de bir yandan otoritenizi kaybedersiniz. Araştırmalar, 12 yaş altındaki çocukların ödev yerine 20 dakikalık kitap okumasının akademik muvaffakiyete daha epeyce tesiri olduğunu gösteriyor. Bu yüzden ödev yapması yerine kitap okumasına teşvik etmeyi arttırın. Olağan bunun için güzel bir rol model olun.