CatWalk
New member
Seray Şahinler – İki sene üzere kısa bir müddetde hem kendi kıssasını yazdı hem sanata yeni bir soluk getirdi Odunpazarı Çağdaş Müze… Erol Tabanca’nın hem kendi memleketine hem Türkiye’ye armağanı olan Eskişehir’deki müze gücünü yenilikçi yaklaşımından ve Tabanca’nın eşsiz koleksiyonundan alıyor.
OMM’un yeni standı “Maziye Bakma, Konu Derin” ismini kamyon gerisi yazısından alarak Türkiye’nin bütününe bakan bir stant. Küratöryal takım tarafınca hazırlanan stant birey ve toplum içindeki ilgiye, üzerimize dolaylı ya da direkt atfedilen rollere, toplumsal normlara temas eden işleri buluşturuyor. beraberinde son senelerda üzerinde en epey durduğumuz, düşündüğümüz, tartıştığımız “öteki” meselesine… Stanttaki işlerin büyük kısmı Erol Tabanca ve kızı İdil Tabanca’nın koleksiyonundan…
Yazgı diyemezsin
Stant, “maziye bakma” derken bugün çemberin ortasında kalan ve çemberi uygunca daraltan sorunları maziye bakarak daha yeterli anlamanın mümkün olabileceği üzerine bir okuma sunuyor seyirciye. Bayan, göç, kimlik, bellek ve nostaljiye atıf yapan işler standın temelini oluşturuyor denebilir. Hatta stant başlı başına bu kavramları eksenine alarak ferdî öykülerden toplumsal sorgulamalara kapı aralıyor.
Bayan sorunu stantta ağır basan temalardan… CANAN, ”Nazar Değdi Dünyama” derken, kamusal yer için tasarladığı poster serisiyle konut içi şiddet ve istismar hususlarına dikkat çekiyor. Eşinin yüzüne nitrik asit attığı müzikçi Bergen imgesinden yola çıkan CANAN, ismini Müslüm Gürses müziğinden alan yapıtıyla tanınan kültür üzerinden toplumsal yapıya işlemiş cinayet kalıplarına bir tenkit sunmuş. Nilbar Güreş’in TrabZONE serisine ilişkin “Yol Ayrımı”nda farklı istikametleri gösteren bir yol tabelasının altında duran ve birebir eşarbı paylaştıkları için birbirlerine bağlı olan bayanların yazgılarını iç içe geçiriyor.
İhsan Oturmak’ın 2020 tarihindeki isimsiz çalışması ise gündelik görünenin politik boyutlarıyla ilgileniyor. Stop etmiş bir otomobilin gerisindeki figürleri resmeden sanatçı, muhtaçlık ve yardımlaşma hâlini simgeleştiriyor. El birliğiyle otomobil itme aksiyonu birlik ve birliktelik hislerini harekete geçirirken kentteki güvensizlik algısını, ferdî ve kamusal çaba üzerinden okuyor. “Maziye Bakma, Konu Derin”, Türkiye’nin kaygılarına ortak olan bir stant. Didaktik anlatıdan uzak ancak sorunları en vurucu yerinden anlatmayı yeğleyen işleri üç katta buluşturan ve izleyiciyi yaşananlarla yüzleştiren bir proje. Toplumsal sorununun yanı sıra Tabanca ailesinin koleksiyonunu görünür kılması ve baba-kızın “koleksiyon” kavramına yaklaşımını yansıtması açısından da önemli… Işık Koçak, Kezban Arca Batıbeki, Sinan Tuncay, Şükran Moral, Halil Altındere, Hasan Özgür Top, Nancy Atakan’ın ortalarında olduğu 31 sanatkarın 41 yapıtını bir ortaya getiren sergi 31 Mayıs’a kadar ziyarete açık.
Kültürel mimariye başarılı bir örnek
Dünyaca ünlü Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates’in (KKAA) imzasını taşıyan müze binası son senelerda tartışılan kültürel mimari için kıymetli ve başarılı bir örnekti. Müze binası son olarak geçtiğimiz hafta sanat dünyasının kıymetli ve itibarlı yayınlarından ARTnews tarafınca ‘Son 100 Yılın En Uygun 25 Müze Binası’ içinde gösterildi. Listede Fransa’dan Centre Pompidou ve Louvre, İspanya’dan Guggenheim Bilbao, İtalya’dan MAXXI üzere dünyanın önde gelen müzeler de yer aldı. OMM daha evvel Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Mükafatı, Avrupa Müzecilik Mükafatları ve İngiltere’de düzenlenen Museum and Heritage Awards dahil olmak üzere ulusal ve milletlerarası bir fazlaca mükafata layık görülmüştü.
OMM’un yeni standı “Maziye Bakma, Konu Derin” ismini kamyon gerisi yazısından alarak Türkiye’nin bütününe bakan bir stant. Küratöryal takım tarafınca hazırlanan stant birey ve toplum içindeki ilgiye, üzerimize dolaylı ya da direkt atfedilen rollere, toplumsal normlara temas eden işleri buluşturuyor. beraberinde son senelerda üzerinde en epey durduğumuz, düşündüğümüz, tartıştığımız “öteki” meselesine… Stanttaki işlerin büyük kısmı Erol Tabanca ve kızı İdil Tabanca’nın koleksiyonundan…
Yazgı diyemezsin
Stant, “maziye bakma” derken bugün çemberin ortasında kalan ve çemberi uygunca daraltan sorunları maziye bakarak daha yeterli anlamanın mümkün olabileceği üzerine bir okuma sunuyor seyirciye. Bayan, göç, kimlik, bellek ve nostaljiye atıf yapan işler standın temelini oluşturuyor denebilir. Hatta stant başlı başına bu kavramları eksenine alarak ferdî öykülerden toplumsal sorgulamalara kapı aralıyor.
Bayan sorunu stantta ağır basan temalardan… CANAN, ”Nazar Değdi Dünyama” derken, kamusal yer için tasarladığı poster serisiyle konut içi şiddet ve istismar hususlarına dikkat çekiyor. Eşinin yüzüne nitrik asit attığı müzikçi Bergen imgesinden yola çıkan CANAN, ismini Müslüm Gürses müziğinden alan yapıtıyla tanınan kültür üzerinden toplumsal yapıya işlemiş cinayet kalıplarına bir tenkit sunmuş. Nilbar Güreş’in TrabZONE serisine ilişkin “Yol Ayrımı”nda farklı istikametleri gösteren bir yol tabelasının altında duran ve birebir eşarbı paylaştıkları için birbirlerine bağlı olan bayanların yazgılarını iç içe geçiriyor.
İhsan Oturmak’ın 2020 tarihindeki isimsiz çalışması ise gündelik görünenin politik boyutlarıyla ilgileniyor. Stop etmiş bir otomobilin gerisindeki figürleri resmeden sanatçı, muhtaçlık ve yardımlaşma hâlini simgeleştiriyor. El birliğiyle otomobil itme aksiyonu birlik ve birliktelik hislerini harekete geçirirken kentteki güvensizlik algısını, ferdî ve kamusal çaba üzerinden okuyor. “Maziye Bakma, Konu Derin”, Türkiye’nin kaygılarına ortak olan bir stant. Didaktik anlatıdan uzak ancak sorunları en vurucu yerinden anlatmayı yeğleyen işleri üç katta buluşturan ve izleyiciyi yaşananlarla yüzleştiren bir proje. Toplumsal sorununun yanı sıra Tabanca ailesinin koleksiyonunu görünür kılması ve baba-kızın “koleksiyon” kavramına yaklaşımını yansıtması açısından da önemli… Işık Koçak, Kezban Arca Batıbeki, Sinan Tuncay, Şükran Moral, Halil Altındere, Hasan Özgür Top, Nancy Atakan’ın ortalarında olduğu 31 sanatkarın 41 yapıtını bir ortaya getiren sergi 31 Mayıs’a kadar ziyarete açık.
Kültürel mimariye başarılı bir örnek
Dünyaca ünlü Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates’in (KKAA) imzasını taşıyan müze binası son senelerda tartışılan kültürel mimari için kıymetli ve başarılı bir örnekti. Müze binası son olarak geçtiğimiz hafta sanat dünyasının kıymetli ve itibarlı yayınlarından ARTnews tarafınca ‘Son 100 Yılın En Uygun 25 Müze Binası’ içinde gösterildi. Listede Fransa’dan Centre Pompidou ve Louvre, İspanya’dan Guggenheim Bilbao, İtalya’dan MAXXI üzere dünyanın önde gelen müzeler de yer aldı. OMM daha evvel Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Mükafatı, Avrupa Müzecilik Mükafatları ve İngiltere’de düzenlenen Museum and Heritage Awards dahil olmak üzere ulusal ve milletlerarası bir fazlaca mükafata layık görülmüştü.