CatWalk
New member
Suriye’nin Kamışlı kentinde ilkokulu okurken çok başarılı bir öğrenci olan Dlyar Safo, 2015 yılında savaştan kaçan ailesiyle birlikte Türkiye’ye geldi. Fakat tek söz Türkçe bilmiyordu. Türkiye’de eğitim ömrüne 3’üncü sınıftan başladı. Dlyar kısa müddet ortasında Türkçe’yi öğrenmekle kalmadı okulun parlak öğrencileri ortasına da girmeyi başardı. Ve Türkiye’de geçirdiği beşinci yılın sonunda LGS imtihanında yüzbinlerce yaşıtını geride bırakarak şampiyon olmanın sevincini yaşadı. Muvaffakiyetin bir sırrı var ise “Her gün yenidenlanan küçük kesimleri toplamaktır” diyen Dlyar, ilerde mühendis olmak istiyor. Dlyar Safo muvaffakiyet kıssasını şu biçimde anlatıyor:
‘yine EDE EDE ÖĞRENDİM’
“Savaşın başlamasıyla kendi topraklarımızı içimizdeki buruklukla terk ettik. Birinci geldiğimde karşılaştığım farklılıklardan dolayı ahenk sağlamam biraz vaktimi aldı. Suriye’deyken başarılı bir öğrenciydim ama Türkiye’de iki yıl okula gittikten daha sonra 5’inci sınıfta ortaokula başlamak için ailemle kayıt yaptırmaya gittiğimizde birkaç okul tarafınca kabul edilmemem kendimi bedelsiz hissetmeme niye oldu. sonrasındasında 2017 yılında beni kucaklayan Selahaddin Eyyubi İmam Hatip Ortaokulu’na başladım. Daha düzgün ve daha çabuk Türkçe öğrenmek için kendime söz defterleri yaptım, manasını bilmediğim her kelimeyi yine ede ede öğrendim. Başlangıçta yani 3’üncü sınıfta her şey epey daha zordu, bilmediğin lisanda anlatılan bir dersi anlamak nasıl kolay olabilir? 2 yıl boyunca hem lisan öğrenmek tıpkı zamandarsi anlamak için epeyce uğraş verdim. 5’inci sınıfa geldiğimde artık derslere adapte olabilecek kadar Türkçe öğrenmiştim. Türkçe paragraf soruları çözmek bana matematik sorunlarından daha güç geliyordu, imtihana hazırlanırken paragraf soruları çözmeyi ve kitap okumayı elden bırakmadım bu yüzden.
‘EN BÜYÜK TALİHİM ÇEVREM’
Ailem, öğretmenlerim ve okulumun idarecileri bana fazlaca takviye oldu. Başından beri en büyük bahtımın etrafımdaki beşerler olduğu düşünüyorum. Bilhassa birinci senelerda ahenk sağlamak konusunda hayli zorluk çeksem de okulumdakiler beni hiç dışlamadı hatta kucak açtı. Rastgele bir yerde yabancı olarak yaşamaya çalışmak ne olursa olsun kolay değil, ben etrafım konusunda şanslıydım. Benim durumumda olan herkes için kaidelerin güzelleştirilmesini isterim. örneğin göç etmek zorunda kalan çocuklar için ayrıyeten Türkçe dersleri, kursları verilse epey faydalı olur. Zira biliyorum başarılı olabilecekken zorluklarla uğraş edemeyen onlarca insan var. Onların da takviye görmesini epey isterim.”
İKİ KARDEŞİ DAHA VAR
LGS’de kazandığı tam puanla istediği liseyi seçme talihini yakalayan Dlyar Safo’nun kız kardeşi de bu sene LGS’de birinci yüzde 4’lük dilime girmeyi başarmış. Öbür kardeşinin de dersleri güzel. Babaları iş bulamadığı için çalışmıyor. Geçimlerini annelerinin yaptığı dikiş ve el işleriyle sağlamaya çalışıyorlar. Dlyar’ın kitap, defter ve okuldaki beslenme üzere masraflarını okul aile birliği karşılıyor. Aileye devlet de yardımlarıyla dayanak oluyor.
‘ÖĞRETMENLERİME MİNNETTARIM’
Öğretmenleri ve okul yönetiminin kendilerine daima dayanak olduğunu söyleyen Dlyar Safo, “Onların yaklaşımları derslerime karşı duyduğum sevgiyi tekrar yeşertip daha özgüvenli ve kararlı bir biçimde çalışmamı sağladı. LGS’ye çalışmaya 7’nci sınıfın yaz devrinde başladım. Yaz periyodu müddetince bahisleri kısa müddette bitirip soru çözmeye yük vermeye karar vermiştim. Çalışmaya başladığım süreç pandemi devrine denk gelse de çözemediğim soruları telefon üzerinden öğretmenlerime yollayarak bu sürecin birlikteinde getirdiği eksikliği hiç hissetmedim. Özel ders almadım ya da dershaneye gitmedim. Öğretmenlerimiz eksiklerimizin kalmaması için ders programındaki canlı derslere ek olarak ders işleyip bizleri bir an olsun yalnız bırakmadılar. Hatta kimi günler gece saat 2’de yahut 3’te dahi öğretmenlere soru yolladığım oluyordu. Çalıştım, kendime inandım, takviye gördüm ve başardım. Liseyi muhtemelen Siirt haricinde bir yerde okuyacağım. Daha ilerde ise yazılım mühendisi olmak istiyorum zira teknolojiyle fazlaca ilgiliyim. Bana yardımcı olan, ilgi gösteren herkese fazlaca teşekkür ederim” dedi.
‘yine EDE EDE ÖĞRENDİM’
“Savaşın başlamasıyla kendi topraklarımızı içimizdeki buruklukla terk ettik. Birinci geldiğimde karşılaştığım farklılıklardan dolayı ahenk sağlamam biraz vaktimi aldı. Suriye’deyken başarılı bir öğrenciydim ama Türkiye’de iki yıl okula gittikten daha sonra 5’inci sınıfta ortaokula başlamak için ailemle kayıt yaptırmaya gittiğimizde birkaç okul tarafınca kabul edilmemem kendimi bedelsiz hissetmeme niye oldu. sonrasındasında 2017 yılında beni kucaklayan Selahaddin Eyyubi İmam Hatip Ortaokulu’na başladım. Daha düzgün ve daha çabuk Türkçe öğrenmek için kendime söz defterleri yaptım, manasını bilmediğim her kelimeyi yine ede ede öğrendim. Başlangıçta yani 3’üncü sınıfta her şey epey daha zordu, bilmediğin lisanda anlatılan bir dersi anlamak nasıl kolay olabilir? 2 yıl boyunca hem lisan öğrenmek tıpkı zamandarsi anlamak için epeyce uğraş verdim. 5’inci sınıfa geldiğimde artık derslere adapte olabilecek kadar Türkçe öğrenmiştim. Türkçe paragraf soruları çözmek bana matematik sorunlarından daha güç geliyordu, imtihana hazırlanırken paragraf soruları çözmeyi ve kitap okumayı elden bırakmadım bu yüzden.
‘EN BÜYÜK TALİHİM ÇEVREM’
Ailem, öğretmenlerim ve okulumun idarecileri bana fazlaca takviye oldu. Başından beri en büyük bahtımın etrafımdaki beşerler olduğu düşünüyorum. Bilhassa birinci senelerda ahenk sağlamak konusunda hayli zorluk çeksem de okulumdakiler beni hiç dışlamadı hatta kucak açtı. Rastgele bir yerde yabancı olarak yaşamaya çalışmak ne olursa olsun kolay değil, ben etrafım konusunda şanslıydım. Benim durumumda olan herkes için kaidelerin güzelleştirilmesini isterim. örneğin göç etmek zorunda kalan çocuklar için ayrıyeten Türkçe dersleri, kursları verilse epey faydalı olur. Zira biliyorum başarılı olabilecekken zorluklarla uğraş edemeyen onlarca insan var. Onların da takviye görmesini epey isterim.”
İKİ KARDEŞİ DAHA VAR
LGS’de kazandığı tam puanla istediği liseyi seçme talihini yakalayan Dlyar Safo’nun kız kardeşi de bu sene LGS’de birinci yüzde 4’lük dilime girmeyi başarmış. Öbür kardeşinin de dersleri güzel. Babaları iş bulamadığı için çalışmıyor. Geçimlerini annelerinin yaptığı dikiş ve el işleriyle sağlamaya çalışıyorlar. Dlyar’ın kitap, defter ve okuldaki beslenme üzere masraflarını okul aile birliği karşılıyor. Aileye devlet de yardımlarıyla dayanak oluyor.
‘ÖĞRETMENLERİME MİNNETTARIM’
Öğretmenleri ve okul yönetiminin kendilerine daima dayanak olduğunu söyleyen Dlyar Safo, “Onların yaklaşımları derslerime karşı duyduğum sevgiyi tekrar yeşertip daha özgüvenli ve kararlı bir biçimde çalışmamı sağladı. LGS’ye çalışmaya 7’nci sınıfın yaz devrinde başladım. Yaz periyodu müddetince bahisleri kısa müddette bitirip soru çözmeye yük vermeye karar vermiştim. Çalışmaya başladığım süreç pandemi devrine denk gelse de çözemediğim soruları telefon üzerinden öğretmenlerime yollayarak bu sürecin birlikteinde getirdiği eksikliği hiç hissetmedim. Özel ders almadım ya da dershaneye gitmedim. Öğretmenlerimiz eksiklerimizin kalmaması için ders programındaki canlı derslere ek olarak ders işleyip bizleri bir an olsun yalnız bırakmadılar. Hatta kimi günler gece saat 2’de yahut 3’te dahi öğretmenlere soru yolladığım oluyordu. Çalıştım, kendime inandım, takviye gördüm ve başardım. Liseyi muhtemelen Siirt haricinde bir yerde okuyacağım. Daha ilerde ise yazılım mühendisi olmak istiyorum zira teknolojiyle fazlaca ilgiliyim. Bana yardımcı olan, ilgi gösteren herkese fazlaca teşekkür ederim” dedi.