TBMM Lideri Mustafa Şentop, Bakü’de gazetecilerin sorularını yanıtladı Açıklaması TBMM Lideri Mustafa Şentop, göçmenlerin Türkiye‘nin sorunu olmadığını belirterek “Suriye’deki, Afganistan‘daki problemleri Türkiye ortaya çıkarmadı lakin bütün bu meselelerin sonuçlarını Türkiye üstleniyor. Bu bütün dünyanın sıkıntısıdır. Her ülkenin bu bahiste sorumluluğunu fark etmesi ve elini taşın altına koyması gerekiyor.” dedi.
Azerbaycan’daki temasları kapsamında gazetecilerle bir ortaya gelen Şentop, Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan içinde üçlü bir düzenek oluşturulduğunu söz etti. Üçlü sistemin kurumsallaşmasını istediklerini lisana getiren Şentop, “Bu üç ülkenin memleketler arası alandaki savlarını, tezlerini destekleyen, birlikte hareket etme niyeti olan ülkeleriz.” diye konuştu.
Şentop, Azerbaycan-Pakistan-Türkiye halkları içinde da bağlar bulunduğunu, üçlü sistemin alakaları bölgesel seviyeye taşıma manasında değerli bir adım olacağını vurgulayarak Bakü Beyannamesi hakkında bilgi verdi. Türkiye-Azerbaycan-Pakistan ittifakının birilerine karşı olmadığını söyleyen Şentop, “Bir antitez ve bir tepki olarak oluşmuş bir şey değil bu. Bu vatan savaşında, Türkiye ve Pakistan’ın Azerbaycan’ın yanında yer alması başlangıç değil, aslında bir sonuçtur. Daha evvel de tezlerinde Azerbaycan’ı destekliyorduk, Pakistan tıpkı biçimde lisana getiriyordu. Vatan savaşı sırasında da bunu fazlaca açık biçimde açıkladık. Bu bakımdan bir ülkeye yahut ülkelere karşı bir oluşum üzere pahalandırmak yapılan işi biraz daha sıradanleştirir, küçültür.” değerlendirmesinde bulundu.
Şentop, 21. yüzyılda yeni paradigmaların ortaya çıkacağını, 20. yüzyılın paradigmalarının yeterli bir dünya getirmediğini tabir ederek üçlü düzeneğe dair adımın bölge ve dünya barışına katkı sunmak için düşünülmüş bir maksat olduğunu vurguladı.
Tunus’taki gelişmeler
Şentop, Tunus’ta meydana gelen gelişmeler konusunda, değişen dünyada, “İç problemidir, kimse sesini çıkartmasın.” denilemeyeceğini aktararak Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ekonomik olarak finans sağladığı ve bilhassa toplumsal medya üzerinden organize ettiği birtakım yapıların Tunus’ta bir düzensizlik ortamı oluşturduklarına ve bugünkü kararı gerçekleştirme maksadıyla hareket ettiklerine dair argümanlar bulunduğunu anımsattı. Tunus’ta parlamentonun faaliyetlerinin askıya alınmasının yanlış olduğunu vurgulayan Şentop, “Tunus Anayasası da dünyanın hiç bir Anayasası da buna müsaade etmez. Bir yürütme erkinin yasama organının faaliyetlerini süreksiz olarak da durdurmasını mümkün kılan bir Anayasa kararı dünyanın hiç bir yerinde olamaz.” dedi.
Göçmen sorunu
Türkiye’deki göçmenlerle ilgili soru üzerine Şentop, bunun bir insani sorun olduğunu anlatarak inançlı bir hayat imkanı bulamayanların Türkiye, Ürdün ve Lübnan’a gittiğini söylemiş oldu. Türkiye’nin soruna insani olarak baktığının altını çizen Şentop, şöyleki devam etti:
“Türkiye, dünyanın da şunu görmesini istiyor: Bu Türkiye’nin sorunu değil. Bu sorunu Türkiye ortaya çıkarmadı. Suriye’deki, Afganistan’daki problemleri Türkiye ortaya çıkarmadı lakin bütün bu meselelerin sonuçlarını Türkiye üstleniyor. Bu bütün dünyanın sıkıntısıdır. Her ülkenin bu hususta sorumluluğunu fark etmesi ve elini taşın altına koyması gerekiyor. Avusturya Başbakanı üzere tuhaf açıklamalar yapılıyor; ‘her insanın Avusturya’ya gelmesine gerek yok, Türkiye üzere ülkeler de var.’ Güya Avusturya’ya giden var. Avusturya’ya kaç kişi gitmiş, kaç göçmen var Avusturya sonları içerisinde? Bu hususta fakat hicap duyulabilir, ‘Niye bizim ülkemize gelmiyor beşerler, gelemiyor, bizi sığınılabilir görmüyor’ diye. ‘Türkiye 4 milyondan fazla göçmen barındırıyor. Türkiye bu kadar ağır bir yükün altındayken biz niçin daha fazla şeyler yapamıyoruz göçmenler, Türkiye için.’ demesi lazımken büsbütün bir sorumsuzluk, büsbütün siyasi bencillik örneği. Başta Avrupa olmak üzere bütün ülkelerden bu mevzuda sorumluluklarını hatırlamalarını bekleriz.”
“Ermenistan halkının huzursuzluktan yana olduğunu düşünmüyorum”
Azerbaycan-Ermenistan hududunda son vakit içinderda yaşanan gerginliklerle ilgili soru üzerine Şentop, Ermenistan’ın saldırgan, hukuk tanımaz siyasetlerinin yeni olmadığını söylemiş oldu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlığının deklare ettiğı kapsamlı bir barış muahedesi fikrinin değerli olduğunu vurgulayan Şentop, “Ermenistan halkının da huzursuzluktan, çatışmadan yana olduğunu düşünmüyorum lakin elbet orada kimi militan kümelerin bu çeşit çatışmalara öncülük ettiğini, dayanak verdiğini düşünebiliriz. Bunlar devam ettiği sürece bölgede barışın sağlanabilmesi mümkün değil. Davet yapabiliriz, artık her insanın milletlerarası hukuka, komşuluk hukukuna riayet eden ve çatışmaları dışlayan bir tutumu benimsemesi lazım.” diye konuştu.
Şentop, her insanın verdiği kelamın gerisinde durması gerektiğine dikkati çekerek Zengezur koridorunun kısa müddet ortasında açılmasını dilek ettiklerini belirtti.
Afganistan ile ilgili soru üzerine Şentop, Türkiye’nin yıllardır Kabil Havaalanı’nın güvenliğini sağladığını, bunun devamının istek edildiğini lisana getirdi. Şentop, Türkiye’nin, memleketler arası meşruiyet çerçevesinde daha evvel olduğu üzere devam etme tarafında Afganistan’daki kümelerle görüşmelerini sürdürdüğünü anlattı.
Diğer bir soru üzerine, Bakü Beyannamesi’nde Azerbaycan-Pakistan-Türkiye’nin memleketler arası alandaki birtakım tezleriyle ilgili konuların yer almadığını lakin genel olarak değerlendirildiğini tabir eden Şentop, bu bahisteki halin, tavrın aşikâr olduğunu söylemiş oldu.
Şentop, Pakistan’ın Cammu-Keşmir, Azerbaycan’ın Karabağ, Türkiye’nin de KKTC ile ilgili tezlerinin karşılıklı olarak desteklendiğini kaydetti.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ertuğrul Subaşı
Azerbaycan’daki temasları kapsamında gazetecilerle bir ortaya gelen Şentop, Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan içinde üçlü bir düzenek oluşturulduğunu söz etti. Üçlü sistemin kurumsallaşmasını istediklerini lisana getiren Şentop, “Bu üç ülkenin memleketler arası alandaki savlarını, tezlerini destekleyen, birlikte hareket etme niyeti olan ülkeleriz.” diye konuştu.
Şentop, Azerbaycan-Pakistan-Türkiye halkları içinde da bağlar bulunduğunu, üçlü sistemin alakaları bölgesel seviyeye taşıma manasında değerli bir adım olacağını vurgulayarak Bakü Beyannamesi hakkında bilgi verdi. Türkiye-Azerbaycan-Pakistan ittifakının birilerine karşı olmadığını söyleyen Şentop, “Bir antitez ve bir tepki olarak oluşmuş bir şey değil bu. Bu vatan savaşında, Türkiye ve Pakistan’ın Azerbaycan’ın yanında yer alması başlangıç değil, aslında bir sonuçtur. Daha evvel de tezlerinde Azerbaycan’ı destekliyorduk, Pakistan tıpkı biçimde lisana getiriyordu. Vatan savaşı sırasında da bunu fazlaca açık biçimde açıkladık. Bu bakımdan bir ülkeye yahut ülkelere karşı bir oluşum üzere pahalandırmak yapılan işi biraz daha sıradanleştirir, küçültür.” değerlendirmesinde bulundu.
Şentop, 21. yüzyılda yeni paradigmaların ortaya çıkacağını, 20. yüzyılın paradigmalarının yeterli bir dünya getirmediğini tabir ederek üçlü düzeneğe dair adımın bölge ve dünya barışına katkı sunmak için düşünülmüş bir maksat olduğunu vurguladı.
Tunus’taki gelişmeler
Şentop, Tunus’ta meydana gelen gelişmeler konusunda, değişen dünyada, “İç problemidir, kimse sesini çıkartmasın.” denilemeyeceğini aktararak Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ekonomik olarak finans sağladığı ve bilhassa toplumsal medya üzerinden organize ettiği birtakım yapıların Tunus’ta bir düzensizlik ortamı oluşturduklarına ve bugünkü kararı gerçekleştirme maksadıyla hareket ettiklerine dair argümanlar bulunduğunu anımsattı. Tunus’ta parlamentonun faaliyetlerinin askıya alınmasının yanlış olduğunu vurgulayan Şentop, “Tunus Anayasası da dünyanın hiç bir Anayasası da buna müsaade etmez. Bir yürütme erkinin yasama organının faaliyetlerini süreksiz olarak da durdurmasını mümkün kılan bir Anayasa kararı dünyanın hiç bir yerinde olamaz.” dedi.
Göçmen sorunu
Türkiye’deki göçmenlerle ilgili soru üzerine Şentop, bunun bir insani sorun olduğunu anlatarak inançlı bir hayat imkanı bulamayanların Türkiye, Ürdün ve Lübnan’a gittiğini söylemiş oldu. Türkiye’nin soruna insani olarak baktığının altını çizen Şentop, şöyleki devam etti:
“Türkiye, dünyanın da şunu görmesini istiyor: Bu Türkiye’nin sorunu değil. Bu sorunu Türkiye ortaya çıkarmadı. Suriye’deki, Afganistan’daki problemleri Türkiye ortaya çıkarmadı lakin bütün bu meselelerin sonuçlarını Türkiye üstleniyor. Bu bütün dünyanın sıkıntısıdır. Her ülkenin bu hususta sorumluluğunu fark etmesi ve elini taşın altına koyması gerekiyor. Avusturya Başbakanı üzere tuhaf açıklamalar yapılıyor; ‘her insanın Avusturya’ya gelmesine gerek yok, Türkiye üzere ülkeler de var.’ Güya Avusturya’ya giden var. Avusturya’ya kaç kişi gitmiş, kaç göçmen var Avusturya sonları içerisinde? Bu hususta fakat hicap duyulabilir, ‘Niye bizim ülkemize gelmiyor beşerler, gelemiyor, bizi sığınılabilir görmüyor’ diye. ‘Türkiye 4 milyondan fazla göçmen barındırıyor. Türkiye bu kadar ağır bir yükün altındayken biz niçin daha fazla şeyler yapamıyoruz göçmenler, Türkiye için.’ demesi lazımken büsbütün bir sorumsuzluk, büsbütün siyasi bencillik örneği. Başta Avrupa olmak üzere bütün ülkelerden bu mevzuda sorumluluklarını hatırlamalarını bekleriz.”
“Ermenistan halkının huzursuzluktan yana olduğunu düşünmüyorum”
Azerbaycan-Ermenistan hududunda son vakit içinderda yaşanan gerginliklerle ilgili soru üzerine Şentop, Ermenistan’ın saldırgan, hukuk tanımaz siyasetlerinin yeni olmadığını söylemiş oldu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlığının deklare ettiğı kapsamlı bir barış muahedesi fikrinin değerli olduğunu vurgulayan Şentop, “Ermenistan halkının da huzursuzluktan, çatışmadan yana olduğunu düşünmüyorum lakin elbet orada kimi militan kümelerin bu çeşit çatışmalara öncülük ettiğini, dayanak verdiğini düşünebiliriz. Bunlar devam ettiği sürece bölgede barışın sağlanabilmesi mümkün değil. Davet yapabiliriz, artık her insanın milletlerarası hukuka, komşuluk hukukuna riayet eden ve çatışmaları dışlayan bir tutumu benimsemesi lazım.” diye konuştu.
Şentop, her insanın verdiği kelamın gerisinde durması gerektiğine dikkati çekerek Zengezur koridorunun kısa müddet ortasında açılmasını dilek ettiklerini belirtti.
Afganistan ile ilgili soru üzerine Şentop, Türkiye’nin yıllardır Kabil Havaalanı’nın güvenliğini sağladığını, bunun devamının istek edildiğini lisana getirdi. Şentop, Türkiye’nin, memleketler arası meşruiyet çerçevesinde daha evvel olduğu üzere devam etme tarafında Afganistan’daki kümelerle görüşmelerini sürdürdüğünü anlattı.
Diğer bir soru üzerine, Bakü Beyannamesi’nde Azerbaycan-Pakistan-Türkiye’nin memleketler arası alandaki birtakım tezleriyle ilgili konuların yer almadığını lakin genel olarak değerlendirildiğini tabir eden Şentop, bu bahisteki halin, tavrın aşikâr olduğunu söylemiş oldu.
Şentop, Pakistan’ın Cammu-Keşmir, Azerbaycan’ın Karabağ, Türkiye’nin de KKTC ile ilgili tezlerinin karşılıklı olarak desteklendiğini kaydetti.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ertuğrul Subaşı