Tarım ve Orman ile Adalet ve Ulusal Savunma bakanlıklarının 2022 yılı bütçeleri TBMM Genel Heyetinde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, uzun yargılamadan kaynaklı ziyanlar tarafından Adalet Bakanlığı nezdinde İnsan Hakları Tazminat Komitesine müracaat imkanı getirileceğini, vatandaşların mahkemeye başvurmak zorunda kalmayacağını söylemiş oldu.
Gül, Tbmm Genel Konseyinde, Bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, savunma hakkının yanında mağdurun hakkının da fazlaca değerli olduğunu söz etti.
“Mağdur odaklı adalet” formunda kavramlaştırdıkları bu çalışmalarda vizyonlarının “Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır.” olduğunu belirten Gül, “Bu kapı herkese açıktır, her insanın bu kapıdan memnuniyetle ayrılması temel emelimizdir. Suça sürüklenen çocuklar, cinsel hata ve şiddet mağduru bayanların söz ve beyanlarının uzman eşliğinde alınmasını sağladık. Halihazırda 105 adliyede isimli görüşme odaları var. Bu ortamlarda 40 binin üzerinde mağdurun sıkıntısı uzmanlar tarafınca dinlenmiş ve yeni travmalar yaşamaması için çalışmalar yapılmıştır.” bilgisini verdi.
İsimli dayanak ve mağdur hizmetleri ünitesi tarafınca şu ana kadar 20 bin vatandaşa direkt müracaat ve bilgilendirme hizmeti verildiğini bildiren Gül, “Mağdurun elinden tuttuk, onu sıkıntısıyla baş başa bırakmadık. Vatandaşımızın, hukukun yük olan değil, yük alan anlayışıyla baş başa kalması için çalışmalarımızı yapıyoruz.” diye konuştu.
Bayana yönelik şiddetle aktif çabanın de değerli çalışmalar içinde olduğunu tabir eden Gül, geçen yıl, Cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde, “Aile İçi ve Bayana Yönelik Şiddet Büroları” kurduklarını, soruşturmaların buralarda gorevlendirilen uzmanlaşmış savcılar tarafınca yürütülmesini sağladıklarını hatırlattı.
Eşe karşı işlenen hatalarda cezayı artırıcı niçinlerin, boşanılan eşi de kapsamasının sağlandığını anımsatan Adalet Bakanı Gül, 90 yıldır uygulanan icra yoluyla çocuk teslimi süreçlerine son verdiklerini söylemiş oldu.
“1 milyon 650 bin uyuşmazlık uzlaşmayla sonuçlandı”
Adaletin gecikmeden yerini bulmasının en önde gelen hassasiyetlerinden biri olduğunu belirten Gül, geç verilmiş bir sonucun, belgeyi bitmiş oldurmiş olsa da adaleti tecelli ettirmiş sayılmayacağını vurguladı. Gül, “Bunun için ‘Geç gelen adalet, adalet değildir.’ diyoruz. Bu niçinle yargıda gaye mühlet uygulamasını başlattık. Hakim-savcı en başta vatandaşımıza davanın ne kadar müddette biteceğini söylüyor ve vatandaş da önünü görüyor.” sözlerini kullandı.
2018’de iş, 2019’da ticari ve 2020’de de tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuğu dava kaidesi haline getirdiklerini anımsatan Gül, uygulamanın başından itibaren 1 milyon 650 bin uyuşmazlığın uzlaşmayla sonuçlandığını kaydetti.
Bilhassa UYAP, e-duruşma, celse, hafta sonu noterlik, elektronik tebligat üzere düzenlemelerle çevreci uygulamaları sürdürdüklerini belirten Gül, yalnızca elektronik tebligat uygulamasıyla 51 bin 500 ağacın kesilmekten kurtulduğunu ve 3 bin ton kağıttan da tasarruf edildiğini bildirdi.
Gül, Ankara’ya yeni adliye binası için proje çalışmalarının sona geldiğini söylemiş oldu.
Yapılacak düzenlemeler
Gül, 2023 gayelerine emin adımlarla yürüdüklerini, gecikmeyen adalet ve kolaylaştıran hukuk için yeni adımlar atacaklarını belirterek, “Uzun yargılamadan kaynaklı ziyanlar istikametinden Bakanlığımız nezdinde İnsan Hakları Tazminat Kuruluna müracaat imkanı getireceğiz. Yani davası hayli uzun sürdüğü için mağdur olan vatandaş artık tekrar ‘Ben mağdur oldum, tazminat almak için mahkemeye başvurmak zorunda kalıyorum.’ demeyecek. Mahkemeden kaynaklı bir şayet uzama, makul mühlet aşıldıysa devlet olarak, yürütme olarak vatandaşımızın mağduriyetini giderecek bir düzenleme yapacağız.” diye konuştu.
Bakan Gül, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Üst mahkemelere müracaat konusunda hayli farklı müddetler var. Bu mühletlerle ilgili yeknesaklık sağlayacak düzenlemeyi hayata geçireceğiz. Boşanma davalarının uzun sürmesinden kaynaklı mağduriyetleri ortadan kaldıracak bir yordam üzerinde çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. E-tebligat, e-duruşma, orta buluculuk üzere seri muhakeme, sıradan yargılama üzere yeni tarzların de kapsamını genişletmiş olacağız.
İhtisas mahkemeleri oluşturmaya devam edeceğiz. Vatandaşın malını mülkünü ilgilendiren bahisler öncelikli olarak davalarda görülecek ve sonuçlanacak. Vatandaşımız ile kamu kurumları içinde bir ihtilaf olduğunda, vatandaşımız devletle mahkemelik olmadan bir masa etrafında oturacak ve şayet anlaşamazsa dava yoluna gidecek. Vatandaş ile yönetim içindeki itilaflarda pilot dava yordamına geçeceğiz. Örneğin, birebir bahiste 10 bin dava var diyelim. 10 bin davanın bir adedine nazaran, tıpkı mevzu olduğu için, 9 bin 999 dava tıpkı gün karara bağlanacak.”
Hakim ve savcı yardımcılığını hukuk sistemine kazandıracaklarını söz eden Gül, “Hakimlere ve savcılara coğrafik teminatı getireceğiz. Yargıtay, Danıştay üyeliğine seçilebilmek için birinci sınıf olma kaidesinin yanında ayrıyeten kıdem kuralını da getireceğiz.” dedi.
Gül, ceza kanunundaki cürüm ve yaptırım istikrarını, toplumun adalet hissini tatmin edecek biçimde tümüyle gözden geçireceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Israrlı taciz ve takip fiillerini farklı bir cürüm olarak, caydırıcı bir kabahat olarak düzenlemeye yönelik çalışmalarımızı tamamladık. Bu hususta da ümit ediyorum en kısa vakitte gerekli düzenleme olacaktır. bir daha, nefret söylemi ve nefret hatasına ait ceza kanunumuzda yeni ve müstakil düzenleme yapılması da çalışma konularımız içinde. Şiddet mağduru bayan olsun, çocuk olsun, engelli olsun, hak arayışında adliyede yalnız bırakılmayacak. Bu mevzuda da epey özel çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Sanığın duruşma esnasında, avukatın tüzel yardımından daha kuvvetli bir biçimde istifade edebilmesi için duruşma salonunda oturma sistemine ait bir değişiklik yapacağız. Savunma ve avukatlık hizmetlerinden alınan vergi oranlarını düşüreceğiz. Kamu avukatlarının çalışma temellerine ve özlük haklarına yönelik düzgünleştirme yapacağız.”
Adalet çalışanının özlük haklarının güzelleştirilmesine yönelik çalışmaları da sürdürdüklerini bildiren Gül, “2022 yılı içerisinde düzenlenecek 3600 ek gösterge dahil tüm iyileştirmelerden adliye ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü çalışanımızın de yararlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kontratlı işçinin takıma geçmesi konusunda da somut sonuçları 2022’de alacağımıza inanıyoruz. Fazla mesai fiyatının kapsamı ve ölçüsünü artıracağız. bir daha, 675’deki düzenlemeyle ‘adalet hizmetleri sınıfı’ oluşturarak bu mevzuda yeni bir hizmet sınıfının oluşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2022’de 12 bin yeni işçi alacağız.” dedi.
Bakan Gül, “İnanıyorum ki 2023 yılına kadar hala devam eden ıslahatlar hayata geçecek ve her bir vatandaşımızın daha inançlı bir biçimde, adliyenin kapısından geçerken de o kapıdan girince de ‘Evet, benim için, adalet için çalışan bir yargı var.’ hissine kavuşması için çalışıyoruz.” tabirini kullandı.
(Bitti)
AA / Ahmet Alp Özden – Son Dakika Haberleri
Gül, Tbmm Genel Konseyinde, Bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, savunma hakkının yanında mağdurun hakkının da fazlaca değerli olduğunu söz etti.
“Mağdur odaklı adalet” formunda kavramlaştırdıkları bu çalışmalarda vizyonlarının “Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır.” olduğunu belirten Gül, “Bu kapı herkese açıktır, her insanın bu kapıdan memnuniyetle ayrılması temel emelimizdir. Suça sürüklenen çocuklar, cinsel hata ve şiddet mağduru bayanların söz ve beyanlarının uzman eşliğinde alınmasını sağladık. Halihazırda 105 adliyede isimli görüşme odaları var. Bu ortamlarda 40 binin üzerinde mağdurun sıkıntısı uzmanlar tarafınca dinlenmiş ve yeni travmalar yaşamaması için çalışmalar yapılmıştır.” bilgisini verdi.
İsimli dayanak ve mağdur hizmetleri ünitesi tarafınca şu ana kadar 20 bin vatandaşa direkt müracaat ve bilgilendirme hizmeti verildiğini bildiren Gül, “Mağdurun elinden tuttuk, onu sıkıntısıyla baş başa bırakmadık. Vatandaşımızın, hukukun yük olan değil, yük alan anlayışıyla baş başa kalması için çalışmalarımızı yapıyoruz.” diye konuştu.
Bayana yönelik şiddetle aktif çabanın de değerli çalışmalar içinde olduğunu tabir eden Gül, geçen yıl, Cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde, “Aile İçi ve Bayana Yönelik Şiddet Büroları” kurduklarını, soruşturmaların buralarda gorevlendirilen uzmanlaşmış savcılar tarafınca yürütülmesini sağladıklarını hatırlattı.
Eşe karşı işlenen hatalarda cezayı artırıcı niçinlerin, boşanılan eşi de kapsamasının sağlandığını anımsatan Adalet Bakanı Gül, 90 yıldır uygulanan icra yoluyla çocuk teslimi süreçlerine son verdiklerini söylemiş oldu.
“1 milyon 650 bin uyuşmazlık uzlaşmayla sonuçlandı”
Adaletin gecikmeden yerini bulmasının en önde gelen hassasiyetlerinden biri olduğunu belirten Gül, geç verilmiş bir sonucun, belgeyi bitmiş oldurmiş olsa da adaleti tecelli ettirmiş sayılmayacağını vurguladı. Gül, “Bunun için ‘Geç gelen adalet, adalet değildir.’ diyoruz. Bu niçinle yargıda gaye mühlet uygulamasını başlattık. Hakim-savcı en başta vatandaşımıza davanın ne kadar müddette biteceğini söylüyor ve vatandaş da önünü görüyor.” sözlerini kullandı.
2018’de iş, 2019’da ticari ve 2020’de de tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuğu dava kaidesi haline getirdiklerini anımsatan Gül, uygulamanın başından itibaren 1 milyon 650 bin uyuşmazlığın uzlaşmayla sonuçlandığını kaydetti.
Bilhassa UYAP, e-duruşma, celse, hafta sonu noterlik, elektronik tebligat üzere düzenlemelerle çevreci uygulamaları sürdürdüklerini belirten Gül, yalnızca elektronik tebligat uygulamasıyla 51 bin 500 ağacın kesilmekten kurtulduğunu ve 3 bin ton kağıttan da tasarruf edildiğini bildirdi.
Gül, Ankara’ya yeni adliye binası için proje çalışmalarının sona geldiğini söylemiş oldu.
Yapılacak düzenlemeler
Gül, 2023 gayelerine emin adımlarla yürüdüklerini, gecikmeyen adalet ve kolaylaştıran hukuk için yeni adımlar atacaklarını belirterek, “Uzun yargılamadan kaynaklı ziyanlar istikametinden Bakanlığımız nezdinde İnsan Hakları Tazminat Kuruluna müracaat imkanı getireceğiz. Yani davası hayli uzun sürdüğü için mağdur olan vatandaş artık tekrar ‘Ben mağdur oldum, tazminat almak için mahkemeye başvurmak zorunda kalıyorum.’ demeyecek. Mahkemeden kaynaklı bir şayet uzama, makul mühlet aşıldıysa devlet olarak, yürütme olarak vatandaşımızın mağduriyetini giderecek bir düzenleme yapacağız.” diye konuştu.
Bakan Gül, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Üst mahkemelere müracaat konusunda hayli farklı müddetler var. Bu mühletlerle ilgili yeknesaklık sağlayacak düzenlemeyi hayata geçireceğiz. Boşanma davalarının uzun sürmesinden kaynaklı mağduriyetleri ortadan kaldıracak bir yordam üzerinde çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. E-tebligat, e-duruşma, orta buluculuk üzere seri muhakeme, sıradan yargılama üzere yeni tarzların de kapsamını genişletmiş olacağız.
İhtisas mahkemeleri oluşturmaya devam edeceğiz. Vatandaşın malını mülkünü ilgilendiren bahisler öncelikli olarak davalarda görülecek ve sonuçlanacak. Vatandaşımız ile kamu kurumları içinde bir ihtilaf olduğunda, vatandaşımız devletle mahkemelik olmadan bir masa etrafında oturacak ve şayet anlaşamazsa dava yoluna gidecek. Vatandaş ile yönetim içindeki itilaflarda pilot dava yordamına geçeceğiz. Örneğin, birebir bahiste 10 bin dava var diyelim. 10 bin davanın bir adedine nazaran, tıpkı mevzu olduğu için, 9 bin 999 dava tıpkı gün karara bağlanacak.”
Hakim ve savcı yardımcılığını hukuk sistemine kazandıracaklarını söz eden Gül, “Hakimlere ve savcılara coğrafik teminatı getireceğiz. Yargıtay, Danıştay üyeliğine seçilebilmek için birinci sınıf olma kaidesinin yanında ayrıyeten kıdem kuralını da getireceğiz.” dedi.
Gül, ceza kanunundaki cürüm ve yaptırım istikrarını, toplumun adalet hissini tatmin edecek biçimde tümüyle gözden geçireceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Israrlı taciz ve takip fiillerini farklı bir cürüm olarak, caydırıcı bir kabahat olarak düzenlemeye yönelik çalışmalarımızı tamamladık. Bu hususta da ümit ediyorum en kısa vakitte gerekli düzenleme olacaktır. bir daha, nefret söylemi ve nefret hatasına ait ceza kanunumuzda yeni ve müstakil düzenleme yapılması da çalışma konularımız içinde. Şiddet mağduru bayan olsun, çocuk olsun, engelli olsun, hak arayışında adliyede yalnız bırakılmayacak. Bu mevzuda da epey özel çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Sanığın duruşma esnasında, avukatın tüzel yardımından daha kuvvetli bir biçimde istifade edebilmesi için duruşma salonunda oturma sistemine ait bir değişiklik yapacağız. Savunma ve avukatlık hizmetlerinden alınan vergi oranlarını düşüreceğiz. Kamu avukatlarının çalışma temellerine ve özlük haklarına yönelik düzgünleştirme yapacağız.”
Adalet çalışanının özlük haklarının güzelleştirilmesine yönelik çalışmaları da sürdürdüklerini bildiren Gül, “2022 yılı içerisinde düzenlenecek 3600 ek gösterge dahil tüm iyileştirmelerden adliye ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü çalışanımızın de yararlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kontratlı işçinin takıma geçmesi konusunda da somut sonuçları 2022’de alacağımıza inanıyoruz. Fazla mesai fiyatının kapsamı ve ölçüsünü artıracağız. bir daha, 675’deki düzenlemeyle ‘adalet hizmetleri sınıfı’ oluşturarak bu mevzuda yeni bir hizmet sınıfının oluşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2022’de 12 bin yeni işçi alacağız.” dedi.
Bakan Gül, “İnanıyorum ki 2023 yılına kadar hala devam eden ıslahatlar hayata geçecek ve her bir vatandaşımızın daha inançlı bir biçimde, adliyenin kapısından geçerken de o kapıdan girince de ‘Evet, benim için, adalet için çalışan bir yargı var.’ hissine kavuşması için çalışıyoruz.” tabirini kullandı.
(Bitti)
AA / Ahmet Alp Özden – Son Dakika Haberleri