Son dakika haberi! Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, TBMM Genel Heyetinde bakanlığının 2022 bütçesi üzerinde konuştu Açıklaması Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Türkiye’de bu yılki beklentimiz ziyaretçi sayısında yüzde 83 artışla 29 milyon turist, gelirde yüzde 100 artışla 24 milyar dolar gelir.” dedi.
Ersoy, TBMM Genel Heyetinde, Bakanlığının 2022 yılı bütçesine ait konuşmasında, kültür ve turizm kıymetlerinin, ekonomik gücün vazgeçilmez ögeleri, beraberinde memleketler arası alanda Türkiye’nin hayli önemli birer imaj ve marka pahası olduğunu söylemiş oldu.
Türkiye’nin sahip olduğu eşsiz nitelikteki bu kıymetlerin korunması, yaşatılması, tanıtılması ve ulusal şuurun oluşturulması için bakanlığın çalışmalarına aralıksız devam ettiğini anlatan Ersoy, turizm ile kültür-sanatın, birbirinden ayrılmaz iki alan olduğuna işaret etti. Ersoy, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Karşılıklı olarak birbirlerini desteklerler, tamamlarlar; maksat ve gayelerine ilerleyişte ortak bir yol izlerler. Turizm, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ilan ve tabir ettiği üzere stratejik bir dal, iktisadın bacasız fabrikasıdır. Turizm, ekonomik gücü ile kültür-sanata dair üretimin ve aktifliklerin de kaynağı olmaktadır. Kültür-sanat ise bu fabrikanın yeri geldiğinde tedarikçisi, yeri geldiğinde mamüllerin pazarlayıcısı ve ihracatçısı, yeri geldiğinde de bilinirliğini sağlayan tanıtım elçisidir. Bu organik bir bağdır ve gerek turizmin gerekse kültür-sanatın kendi işleyişlerinin doğal kararı olarak oluşmaktadır. Bakanlık olarak her iki alanı kendi dinamikleri çerçevesinde yönetirken, oluşan bu doğal bağı da ülkemiz ve milletimiz ismine en büyük faydayı elde edecek biçimde kullanıyoruz.”
-“Kültür merkezleri sayısını 122’ye çıkardık”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafınca bu devir bitirilmesi talimatı verilen üç büyük projeye değinmek istediğini söyleyen Ersoy, “İlki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) binası. Yüzde 60’ı tamamlanmış olan inşaatın kalan yüzde 40’lık kısmını 20 ay üzere kısa bir müddetde tamamlayarak Aralık 2020’de hizmete aldık. Eski CSO binasını da aslına uygun biçimde restore ederek 10 Kasım 2021’de Cumhurbaşkanımızın katıldığı bir merasimle hizmete aldık ve yeni tarihi CSO binası oldu.” tabirini kullandı.
Yeni periyotta yalnızca bina inşa etmediklerini, binayla konseptini de oluşturduklarını vurgulayan Ersoy, “Bu çerçevede yeni CSO binası, tarihi CSO binası ve CerModern binasının da ortasında olduğu dev yeşil bir bahçe içerisinde CSO ada konseptini oluşturduk. CSO senfoni binası ve adası dünyadaki emsalleriyle kıyaslandığında birinci 10 ortasında üst sıralarda yerini aldı.” dedi.
-“İkinci başyapıtımız oldu”
Ersoy, ikinci büyük proje olarak nitelendirdiği İstanbul Atatürk Kültür Merkezi (AKM) binasının özelliklerini anlatarak, şunları kaydetti:
“Sahip olduğu özellikler, alanlar ve son teknoloji sahnesiyle birlikte dünyadaki emsalleri ortasında birinci 10 içinde, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binasıyla bir arada üst sırada yerini alan ikinci başyapıtımız oldu. İdeolojik münasebetlerle açılmış davalar sebebiyle 10 yıl süren bir hukuksal süreci bütün İstanbullular olarak beklemek zorunda kaldık. Nihayetinde, Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte 2019 yılında temelini attık ve 29 Ekim 2021’de, epeyce manalı bir günde bu biçimdesi kıymetli bir başyapıtı, yeni AKM’yi İstanbul’a ve Türkiye’mize kazandırdık. Üstelik Avrupa’daki emsallerimizle kıyaslandığında, pandemiye karşın üçte biri kadar müddette ve dörtte birinden daha az maliyetle yatırımı tamamladığımızı bilhassa belirtmek istiyorum. kimi vakit fiyatla ilgili tenkitlerde bulunuyorsunuz, nitekim haksızlık ediyorsunuz. Üstelik, söz ettiğim üzere kültürel binaları yalnızca inşa etmekle kalmıyoruz; onlara konseptler kazandırarak vücutlarına ruh da katmış oluyoruz.”
-“Festivali yılda iki kez düzenleyerek milletlerarası boyuta taşıyacağız”
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, 29 Ekim-14 Kasım tarihleri içinde Beyoğlu Kültür Yolu Şenliği’nin birincisini gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, Galataport’tan Atatürk Kültür Merkezi’ne kadar 4 kilometrelik güzergahta, mimariden edebiyata, fotoğraftan müziğe, dizayndan tiyatroya biroldukça farklı disiplini bir ortaya getiren 78 yerde toplumun her kısmına ve bütün yaş kümelerine hitap eden 381 aktifliği gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu.
Ersoy, “1400 şenlik çalışanı ve 2 bin 183 sanatçı ile hayata geçirdiğimiz Türkiye’nin en büyük kültür ve sanat projesinde 7 milyon 800 binden çok ziyaretçi ağırlamış bulunuyoruz. Bu şenliği ilkbahar ve sonbaharda olmak üzere yılda iki kere düzenleyerek milletlerarası boyuta taşıyacağız. Artık ikinci evresine geçiyoruz. Şenliğimizin ikincisini 28 Mayıs-12 Haziran tarihleri içinde gerçekleştireceğiz.” bilgisini paylaştı.
-“İki muştum var”
İki müjde vereceğini lisana getiren Ersoy, birinci muştusunun Ankaralılara olduğunu kaydetti.
Başşehir Kültür Yolu Rotası’nı oluşturduklarına dikkati çeken Ersoy, “Önümüzdeki ay bu rotanın lansmanını yapacağız. Ulucanlar Cezaevi, Kale, Roma Hamamı, Hacı Bayram, CSO Ada, Opera Binası, Fotoğraf Heykel Müzesi, Etnografya Müzesi ve tiyatrolar bölgesini de içerecek 4,6 kilometrelik bir çizgiden bahsediyoruz. 28 Mayıs-12 Haziran tarihleri içinde Beyoğlu Kültür Yolu Şenliği ile birlikte Ankara Kültür Yolu Şenliği’ni de hayata geçiriyoruz. İkisini tıpkı anda gerçekleştireceğiz. Bu Ankaralılara müjdemiz olsun.” dedi.
Ersoy, ikinci muştusunun İzmir’e olduğunu lisana getirerek, “İzmir Kültür Şenliği. Geçen ay İnhisar Binası’nın temelini attık. Orada büyük bir onarım ve rekonstrüksiyon çalışması başlattık. Bunu da 2022 yılının sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Orası epey geniş bir yer. İçinde büyük bir müzesi, kütüphanesi, aktiflik alanları, hoş sanatlar kısımları, fotoğraf heykel müzesi üzere hayli fazla yer var. Bu yerlerin onarımını tamamlayıp 2023 ilkbaharında Beyoğlu Kültür Yolu Şenliği ile paralel olarak hem Başşehir Kültür Yolu Şenliği’ni birebir vakitte İzmir Kültür Şenliği’ni birlikte gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası ve AKM ile üçüncü büyük projelerinin ise Rami Kışlası Kütüphanesi olacağını söz eden Ersoy, 50 bin metrekare bahçesi, 38 bin metrekare kapalı alanıyla İstanbul’un en büyük, dünyanın ise sayılı kütüphanelerinden birini inşa ettiklerini kaydetti.
Ersoy, 2022’de “Çocuk ve Halk Kütüphanelerini Düzgünleştirme Projesi” kapsamında 30 yeni kütüphane açılması, 50 kütüphanenin bir daha yapılandırılması ve 20 yeni kütüphanenin üretiminin tamamlanmasına ait çalışmaları içerecek biçimde 100 kütüphane binasının, bir daha inşa edilmek, yapılandırılmak, büyük tamirattan yahut tadilattan geçirilmek suretiyle aktif kütüphane yaklaşımıyla hizmete açılmasına yönelik çalışmalarına da devam ettiklerini anlattı.
-“Pandemide 40 bin müzisyene 280 milyon lira takviye verdik”
Koronavirüs salgınının en çok etkilediği kısmın tüm dünyadaki üzere Türkiye’de de maalesef kültür ve sanat faaliyetleri olduğuna işaret eden Ersoy, şunları kaydetti:
“Pandemide 40 bin müzisyene 280 milyon lira takviye verdik. Bu takviyeleri kimin alacağına müzik birlikleri karar verdi. Onlardan gelen listenin tamamına ödeme yaptık. Biz hiç bir biçimde karar vermedik. Onlar hangi listeyi gönderiyorsa ödemeyi onlara yaptık. Ayrıyeten 56 müzik projesine 31 milyonluk dayanak sağladık. 6 müzik birliğine verilen dayanak ölçüsünü da pandemi sürecinde yüzde 30 oranında artırdık.
27 yıldır süren yevmiyeli sanatçı ve teknik işçi sorunu vardı. Bakanlığımıza bağlı kurumlarda bakılırsav yapan 3 bin sanat işçisini kontratlı işçi statüsüne getirmek suretiyle pandemiden hemilk evvel bu büyük sorunu çözerek fazlaca büyük bir mağduriyetin önüne geçtik.”
-“504 özel tiyatroya 19 vilayette, 24 sahne fiyatsız tahsis edildi”
Ersoy, bakanlık tarafınca özel tiyatrolara 2019’da 6,1 milyon dayanak sağlanmışken, 2020 yılında özel tiyatroların projelerine yapılan yıllık yardımlara ek olarak “Dijital Tiyatro Arşivi Projesi” ile 21,5 milyon lira dayanak sağlandığını kaydetti. Ersoy, 2021 yılında ise özel tiyatroların projelerine yapılan yıllık yardımlarla birlikte verilen ek dayanaklarla toplam takviyenin 53,4 milyon liraya yükseldiğini ve bu biçimdelikle son üç yılda özel tiyatrolara 81 milyon lira takviye sağlanmış olduğunu söylemiş oldu.
Bakan Ersoy, sahne açamayan özel tiyatroları desteklemek hedefiyle 1 Aralık 2020-31 Aralık 2021 tarihleri içinde Devlet Tiyatroları bünyesindeki yerleşik ve turne sahnelerinin özel tiyatroların kullanmasına açıldığını, bu kapsamda 504 özel tiyatroya 19 vilayette, 24 sahnenin fiyatsız tahsis edildiğini hatırlattı.
“Hayali tiyatrolara takviye veriliyor” tenkitlerine işaret eden Ersoy, bu stil şeylere inanılmaması gerektiğini kaydetti.
Ersoy, Devlet Tiyatrolarına yeni takımlarla ilgili imtihan kararınun bu ay sonuna kadar açıklanacağını bildirdi.
“Sinema kesimine dayanaklarımızı artırarak sürdürdük”
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Koronavirüs salgınının tesirini sürdürdüğü 2021 yılında da sinema dalına dayanaklarımızı artırarak sürdürdük. 197 sinema projesine toplam 49 milyon 550 bin lira, sinema alanındaki 98 kültürel ve sanatsal aktifliğe toplam 29 milyon 347 bin lira dayanak sağladık. Ayrıyeten müracaat yapılan tüm vilayetlerdeki sinema salonlarını kapsayacak biçimde sinema salonu işletmecilerine 15,9 milyon lira takviye sağladık. bu biçimdece, 2021 yılında sinema dalına toplamda 94,8 milyon lira takviye sağladık. bir daha 1 Ekim 2021 tarihine kadar KDV oranını yüzde 1’e indirip, sinema bileti üzerinden alınan yüzde 10 Cümbüş Vergisini de 31 Mayıs 2022’ye kadar sıfırladık. Bakanlığımızca sinema dalına sağlanacak dayanakları 2022 yılında da artırarak devam ettireceğiz.”
-“Content İstanbul Fuarı’nı 2022 yılında düzenleyeceğiz”
Ersoy, “Bugüne kadar 152 farklı ülkede yaklaşık 600 milyon bireye ulaşan dizi sinemalarımızın gücünü kullanarak, İstanbul’u televizyon içerik pazarının merkezine dönüştürecek dünyanın en kıymetli sinema, dizi, animasyon ve televizyon program üreticilerini bir ortaya getirecek Content İstanbul Fuarı’nı da 2022 yılında düzenleyeceğiz.” sözünü kullandı.
-“2002’den itibaren yurt haricinden 4 bin 967 eser getirildi”
Kültür varlığı kaçakçılığıyla gayret kapsamında, 2021 yılında son 10 yılın en yüksek sayısına ulaşarak 525 yapıtı yurt haricinden getirdiklerini bildiren Ersoy, “Bu yıl son olarak sıklıkla Urartu Devri’ne ilişkin kıymetli bronz yapıtlardan oluşan, Roma Devri’ne ilişkin 14 altın sikkenin de ortalarında yer aldığı 101 adet kültür varlığının Macaristan’dan iadesi sağlanmıştır. bu biçimdece 2002 yılından itibaren yurt haricinden getirilen toplam eser sayımız da 4 bin 967’ye yükselmiştir.” tabirini kullandı.
“Göbeklitepe olarak bilinen bölgede Karahantepe ve emsal 11 nokta daha tespit etmiş olup, 100 kilometrelik bir alanda toplam 12 noktada kazılara devam ediyoruz.” sözünü kullanan Ersoy, bu çalışmalara yurt ortasından 8 üniversite, 12 kurum, yurt haricinden ise 5 ülkeden 8 üniversitenin katıldığını söylemiş oldu.
Ersoy, “Türkiye’deki ve dünyadaki en geniş kapsamlı milletlerarası hafriyat programını oluşturduk. Şu anda dünyanın her yerinden talepler gelmeye devam ediyor. Biz hiç bir talebi geri çevirmiyoruz. Hepsiyle çalışacağız ve dünyanın en büyük milletlerarası hafriyat programını burada gerçekleştireceğiz.” dedi.
-“Ekim sonu prestijiyle Akdeniz’de en çok ziyaretçi ağırlayan ülkeyiz”
Ersoy, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Pandemiyle birlikte başlatılan seyahat yasakları tüm dünyada olduğu üzere ülkemizdeki turizmi de olumsuz etkiledi. 2020’de Avrupa yüzde 80 küçülürken Türkiye’deki ziyaretçi sayısı bireyde yüzde 68, gelirde yüzde 65 daralma formunda gerçekleşti. Baktığınızda, gorece Avrupa’ya göre fazlaca daha âlâ pozisyonda ve bunun kararı olarak da 2020’yi 16 milyon ziyaretçi, 12 milyar dolar gelirle kapattık. Kasım sonu bilgileri ve ileriye dönük simülasyonlara baktığımızda, 2021’de Avrupa’da ortalama yüzde 40 ila 60 civarında bir artışla kapatacağını, yani aşılamanın da tesirleriyle hava trafiklerinin tekrar açılmasıyla birlikte Avrupa’da yüzde 40 ila 60 ortası bir artış olacağını görüyoruz. Türkiye’de ise bu yılki beklentimiz; ziyaretçi sayısında yüzde 83 artışla 29 milyon turist, gelirde yüzde 100 artışla 24 milyar dolar gelir. Bu ortada, kişi başı gelir de 2018’de 647 dolardı; şu anda 2021’de 830 dolar.”
-“Beni hayalcilikle suçladı birtakım milletvekillerimiz”
Birtakım CHP milletvekillerinin “Nasıl hesaplıyorsunuz?” sorularına Ersoy, şu biçimde karşılık verdi:
“Çok sıradan, hepimize ilkokulda öğretilen prosedürle yapıyoruz: 24 milyar dolar bölü 29 milyon yapıyoruz, 830 dolar sayısını buluyoruz. Eleştirmek yerine sevinmeliyiz. Bizim dalımız hayli sıkıntı bir devirden geçti; dünyada en hayli zorlanılan kesim turizm bölümü. Geçen sene ben burada, ‘Bu dalda 24 milyar dolar getirmeyi hedefliyorum’ dedikten daha sonra ne oldu, ne yaşadık? En berbatından beni hayalcilikle suçladı birtakım milletvekillerimiz. Hayalcilikle suçlamak yerine dayanak olsanız dalı 24 milyardan tahminen daha ileri yerlere de getireceğiz. Şu anda epeyce sıkıntı bir şeyi başardı Türkiye, yüzde 100 büyüme gerçekleştirerek 24 milyar dolar gayesini yakaladı. Ekim sonu prestijiyle Akdeniz’de en çok ziyaretçi ağırlayan ülke Türkiye oldu ve tarihinde birinci kere İspanya’yı geçti.”
-“Sertifika almaya hak kazanan tesis sayısı 12 bini geçti”
İnançlı Turizm Sertifikası’nın bu başarıdaki en büyük silahları olduğunu lisana getiren Ersoy, Türkiye’nin bu sertifikayı Avrupa’da birinci ve en tesirli biçimde kullanan ülke olduğunu kaydetti.
Ersoy, “Diğer ülkeler bunu örnek aldılar, kopyaladılar lakin bizim üzere tesirli kullanamadılar. Niçin kullanamadılar? Zira biz İnançlı Turizm Sertifikası’nı yasal bir ortamda, yani yasasını, yönetmeliklerini çıkarttık ve milletlerarası sertifikasyon firmalarıyla birlikte hayli sıkı bir biçimde denetledik. Bu sertifikayı hazırlarken biz tek başımıza hazırlamadık, dal temsilcilerini de ortamıza aldık. Sıhhat Bakanlığının, İçişleri Bakanlığının görüşünü alarak epey ayrıntılı bir biçimde hazırladık ve epeyce güzel bir biçimde herkes, dal inandı; disiplinli bir biçimde uyguladık, kararı da bu oldu. Kasım sonu prestijiyle sertifika almaya hak kazanan toplam tesis sayısı 12 bini geçti.” değerlendirmesinde bulundu.
-“Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası”
Türkiye’nin Paris Muahedesi’ni imzaladığını anımsatan Ersoy, şu biçimde devam etti:
“Bizim iklim değişikliğine, sürdürülebilirliğe ve sıfır emisyon üzere kurallara ülke olarak ve dal olarak hazırlıklı olmamız lazım. Bununla ilgili biz Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla Tarım ve Orman Bakanlığımızla koordineli bir çalışma aslına bakarsan başlattık. Önümüzdeki ay prestijiyle bölüm temsilcilerini de bu çalışma kümesine dahil ederek bunun kurallarını hazırlayacağız ve yıl sonu prestijiyle İnançlı Turizm Sertifikası’nı, İnançlı ve Yeşil Turizm Sertifikası olarak değiştireceğiz. 2023’ten itibaren İnançlı Turizm Sertifikası ‘Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası’ olarak devam edecek. Burada uygulanması gereken birfazlaca yatırımlar ve kurallar var tesisler tarafınca. Bunu bir anda yapmayacağız, senelera yayacağız, Paris Mutabakatı’nın da koşullarına uyarak onları yapılandıracağız ve birkaç yıl ortasında bunları hayata geçireceğiz.”
Muvaffakiyetin ikinci sırrının da Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı olduğuna dikkati çeken Ersoy, ajansın yapısını anlattı.
Salgın periyodunda tanıtım faaliyetlerini artırdıklarını lisana getiren Ersoy, 2020’de 14 olan TV reklamının yayımlandığı ülke sayısını bu yıl 22’ye çıkardıklarını, dijital reklamları ise hedefledikleri 82 ülkede yayımladıklarını söylemiş oldu.
“Nerelerde yayımlıyorsunuz” formunda bir soruya Ersoy, “Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının asli vazifesi Türkiye’yi yurt haricinde pazarlamak; o yüzden, tanıtımlarını yüklü olarak yurt haricindeki televizyonlarda yapıyor, lokal Türk televizyonlarıyla yapmıyor.” karşılığını verdi.
-“Allah’tan Antalya Belediyesine baskı yapmıyorsunuz da…”
Ersoy, Muğla, Bodrum, Torba, Kızılağaç, Yalı ve İçmeler’de atık su arıtma tesisi ve kontaklı altyapı tesislerinin projelendirilmesi imal işleri kapsamında Torba, Kızılağaç, Yalı, İçmeler kanalizasyon, kolektör sınırı ve kontaklı altyapı tesisleri imal işini Aralık 2022’de, atık su arıtma tesisi imal işini Nisan 2023’te tamamlayacaklarını söylemiş oldu.
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban’ın, “kendi tesisinin bulunduğu yer olduğu için yaptığı” savını da yanıtlayan Ersoy, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Turizmle ilgili yorum yapıyorsunuz fakat turizm mevzuatına hakim değilsiniz. Belirli kapasitenin üzerindeki tesislerde arıtma altyapısı olması mecburidir, kanunen mecburidir. Hem belediyeler hem Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı denetler. Benim tesislerimde aslına bakarsan arıtma tesisi mevcut, yeni bir arıtma yapmama gerek yok. Artık, bu sistemi nasıl yapıyoruz, onu da size anlatayım: Biz gidip de belediyeden bir şey talep etmiyoruz, belediyeler bize geliyor: ‘Benim şu güzergahımı, şu projemi yapar mısın, devralır mısın?’ diyor. Projeye de onlar karar veriyor, nasıl yapılacağına da onlar karar veriyor. Muğla Belediyesi bilhassa bir yıl projeyi geciktirdi, ikimiz de biliyoruz Sayın Alban niçin geciktirdiğini. Siz baskı yaptınız Muğla Büyükşehir Belediye Liderine ve projeyi bir yıl devretmekte gecikti Belediye Lideri. Kim kaybetti? Bodrum kaybetti, Bodrum’u cezalandırıyorsunuz. Allah’tan Antalya Belediyesine baskı yapmıyorsunuz da Antalya’nın altyapı problemlerini çözüyoruz.”
AA / Alper Atalay – Son Dakika Haberleri
Ersoy, TBMM Genel Heyetinde, Bakanlığının 2022 yılı bütçesine ait konuşmasında, kültür ve turizm kıymetlerinin, ekonomik gücün vazgeçilmez ögeleri, beraberinde memleketler arası alanda Türkiye’nin hayli önemli birer imaj ve marka pahası olduğunu söylemiş oldu.
Türkiye’nin sahip olduğu eşsiz nitelikteki bu kıymetlerin korunması, yaşatılması, tanıtılması ve ulusal şuurun oluşturulması için bakanlığın çalışmalarına aralıksız devam ettiğini anlatan Ersoy, turizm ile kültür-sanatın, birbirinden ayrılmaz iki alan olduğuna işaret etti. Ersoy, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Karşılıklı olarak birbirlerini desteklerler, tamamlarlar; maksat ve gayelerine ilerleyişte ortak bir yol izlerler. Turizm, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ilan ve tabir ettiği üzere stratejik bir dal, iktisadın bacasız fabrikasıdır. Turizm, ekonomik gücü ile kültür-sanata dair üretimin ve aktifliklerin de kaynağı olmaktadır. Kültür-sanat ise bu fabrikanın yeri geldiğinde tedarikçisi, yeri geldiğinde mamüllerin pazarlayıcısı ve ihracatçısı, yeri geldiğinde de bilinirliğini sağlayan tanıtım elçisidir. Bu organik bir bağdır ve gerek turizmin gerekse kültür-sanatın kendi işleyişlerinin doğal kararı olarak oluşmaktadır. Bakanlık olarak her iki alanı kendi dinamikleri çerçevesinde yönetirken, oluşan bu doğal bağı da ülkemiz ve milletimiz ismine en büyük faydayı elde edecek biçimde kullanıyoruz.”
-“Kültür merkezleri sayısını 122’ye çıkardık”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafınca bu devir bitirilmesi talimatı verilen üç büyük projeye değinmek istediğini söyleyen Ersoy, “İlki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) binası. Yüzde 60’ı tamamlanmış olan inşaatın kalan yüzde 40’lık kısmını 20 ay üzere kısa bir müddetde tamamlayarak Aralık 2020’de hizmete aldık. Eski CSO binasını da aslına uygun biçimde restore ederek 10 Kasım 2021’de Cumhurbaşkanımızın katıldığı bir merasimle hizmete aldık ve yeni tarihi CSO binası oldu.” tabirini kullandı.
Yeni periyotta yalnızca bina inşa etmediklerini, binayla konseptini de oluşturduklarını vurgulayan Ersoy, “Bu çerçevede yeni CSO binası, tarihi CSO binası ve CerModern binasının da ortasında olduğu dev yeşil bir bahçe içerisinde CSO ada konseptini oluşturduk. CSO senfoni binası ve adası dünyadaki emsalleriyle kıyaslandığında birinci 10 ortasında üst sıralarda yerini aldı.” dedi.
-“İkinci başyapıtımız oldu”
Ersoy, ikinci büyük proje olarak nitelendirdiği İstanbul Atatürk Kültür Merkezi (AKM) binasının özelliklerini anlatarak, şunları kaydetti:
“Sahip olduğu özellikler, alanlar ve son teknoloji sahnesiyle birlikte dünyadaki emsalleri ortasında birinci 10 içinde, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binasıyla bir arada üst sırada yerini alan ikinci başyapıtımız oldu. İdeolojik münasebetlerle açılmış davalar sebebiyle 10 yıl süren bir hukuksal süreci bütün İstanbullular olarak beklemek zorunda kaldık. Nihayetinde, Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte 2019 yılında temelini attık ve 29 Ekim 2021’de, epeyce manalı bir günde bu biçimdesi kıymetli bir başyapıtı, yeni AKM’yi İstanbul’a ve Türkiye’mize kazandırdık. Üstelik Avrupa’daki emsallerimizle kıyaslandığında, pandemiye karşın üçte biri kadar müddette ve dörtte birinden daha az maliyetle yatırımı tamamladığımızı bilhassa belirtmek istiyorum. kimi vakit fiyatla ilgili tenkitlerde bulunuyorsunuz, nitekim haksızlık ediyorsunuz. Üstelik, söz ettiğim üzere kültürel binaları yalnızca inşa etmekle kalmıyoruz; onlara konseptler kazandırarak vücutlarına ruh da katmış oluyoruz.”
-“Festivali yılda iki kez düzenleyerek milletlerarası boyuta taşıyacağız”
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, 29 Ekim-14 Kasım tarihleri içinde Beyoğlu Kültür Yolu Şenliği’nin birincisini gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, Galataport’tan Atatürk Kültür Merkezi’ne kadar 4 kilometrelik güzergahta, mimariden edebiyata, fotoğraftan müziğe, dizayndan tiyatroya biroldukça farklı disiplini bir ortaya getiren 78 yerde toplumun her kısmına ve bütün yaş kümelerine hitap eden 381 aktifliği gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu.
Ersoy, “1400 şenlik çalışanı ve 2 bin 183 sanatçı ile hayata geçirdiğimiz Türkiye’nin en büyük kültür ve sanat projesinde 7 milyon 800 binden çok ziyaretçi ağırlamış bulunuyoruz. Bu şenliği ilkbahar ve sonbaharda olmak üzere yılda iki kere düzenleyerek milletlerarası boyuta taşıyacağız. Artık ikinci evresine geçiyoruz. Şenliğimizin ikincisini 28 Mayıs-12 Haziran tarihleri içinde gerçekleştireceğiz.” bilgisini paylaştı.
-“İki muştum var”
İki müjde vereceğini lisana getiren Ersoy, birinci muştusunun Ankaralılara olduğunu kaydetti.
Başşehir Kültür Yolu Rotası’nı oluşturduklarına dikkati çeken Ersoy, “Önümüzdeki ay bu rotanın lansmanını yapacağız. Ulucanlar Cezaevi, Kale, Roma Hamamı, Hacı Bayram, CSO Ada, Opera Binası, Fotoğraf Heykel Müzesi, Etnografya Müzesi ve tiyatrolar bölgesini de içerecek 4,6 kilometrelik bir çizgiden bahsediyoruz. 28 Mayıs-12 Haziran tarihleri içinde Beyoğlu Kültür Yolu Şenliği ile birlikte Ankara Kültür Yolu Şenliği’ni de hayata geçiriyoruz. İkisini tıpkı anda gerçekleştireceğiz. Bu Ankaralılara müjdemiz olsun.” dedi.
Ersoy, ikinci muştusunun İzmir’e olduğunu lisana getirerek, “İzmir Kültür Şenliği. Geçen ay İnhisar Binası’nın temelini attık. Orada büyük bir onarım ve rekonstrüksiyon çalışması başlattık. Bunu da 2022 yılının sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Orası epey geniş bir yer. İçinde büyük bir müzesi, kütüphanesi, aktiflik alanları, hoş sanatlar kısımları, fotoğraf heykel müzesi üzere hayli fazla yer var. Bu yerlerin onarımını tamamlayıp 2023 ilkbaharında Beyoğlu Kültür Yolu Şenliği ile paralel olarak hem Başşehir Kültür Yolu Şenliği’ni birebir vakitte İzmir Kültür Şenliği’ni birlikte gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası ve AKM ile üçüncü büyük projelerinin ise Rami Kışlası Kütüphanesi olacağını söz eden Ersoy, 50 bin metrekare bahçesi, 38 bin metrekare kapalı alanıyla İstanbul’un en büyük, dünyanın ise sayılı kütüphanelerinden birini inşa ettiklerini kaydetti.
Ersoy, 2022’de “Çocuk ve Halk Kütüphanelerini Düzgünleştirme Projesi” kapsamında 30 yeni kütüphane açılması, 50 kütüphanenin bir daha yapılandırılması ve 20 yeni kütüphanenin üretiminin tamamlanmasına ait çalışmaları içerecek biçimde 100 kütüphane binasının, bir daha inşa edilmek, yapılandırılmak, büyük tamirattan yahut tadilattan geçirilmek suretiyle aktif kütüphane yaklaşımıyla hizmete açılmasına yönelik çalışmalarına da devam ettiklerini anlattı.
-“Pandemide 40 bin müzisyene 280 milyon lira takviye verdik”
Koronavirüs salgınının en çok etkilediği kısmın tüm dünyadaki üzere Türkiye’de de maalesef kültür ve sanat faaliyetleri olduğuna işaret eden Ersoy, şunları kaydetti:
“Pandemide 40 bin müzisyene 280 milyon lira takviye verdik. Bu takviyeleri kimin alacağına müzik birlikleri karar verdi. Onlardan gelen listenin tamamına ödeme yaptık. Biz hiç bir biçimde karar vermedik. Onlar hangi listeyi gönderiyorsa ödemeyi onlara yaptık. Ayrıyeten 56 müzik projesine 31 milyonluk dayanak sağladık. 6 müzik birliğine verilen dayanak ölçüsünü da pandemi sürecinde yüzde 30 oranında artırdık.
27 yıldır süren yevmiyeli sanatçı ve teknik işçi sorunu vardı. Bakanlığımıza bağlı kurumlarda bakılırsav yapan 3 bin sanat işçisini kontratlı işçi statüsüne getirmek suretiyle pandemiden hemilk evvel bu büyük sorunu çözerek fazlaca büyük bir mağduriyetin önüne geçtik.”
-“504 özel tiyatroya 19 vilayette, 24 sahne fiyatsız tahsis edildi”
Ersoy, bakanlık tarafınca özel tiyatrolara 2019’da 6,1 milyon dayanak sağlanmışken, 2020 yılında özel tiyatroların projelerine yapılan yıllık yardımlara ek olarak “Dijital Tiyatro Arşivi Projesi” ile 21,5 milyon lira dayanak sağlandığını kaydetti. Ersoy, 2021 yılında ise özel tiyatroların projelerine yapılan yıllık yardımlarla birlikte verilen ek dayanaklarla toplam takviyenin 53,4 milyon liraya yükseldiğini ve bu biçimdelikle son üç yılda özel tiyatrolara 81 milyon lira takviye sağlanmış olduğunu söylemiş oldu.
Bakan Ersoy, sahne açamayan özel tiyatroları desteklemek hedefiyle 1 Aralık 2020-31 Aralık 2021 tarihleri içinde Devlet Tiyatroları bünyesindeki yerleşik ve turne sahnelerinin özel tiyatroların kullanmasına açıldığını, bu kapsamda 504 özel tiyatroya 19 vilayette, 24 sahnenin fiyatsız tahsis edildiğini hatırlattı.
“Hayali tiyatrolara takviye veriliyor” tenkitlerine işaret eden Ersoy, bu stil şeylere inanılmaması gerektiğini kaydetti.
Ersoy, Devlet Tiyatrolarına yeni takımlarla ilgili imtihan kararınun bu ay sonuna kadar açıklanacağını bildirdi.
“Sinema kesimine dayanaklarımızı artırarak sürdürdük”
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Koronavirüs salgınının tesirini sürdürdüğü 2021 yılında da sinema dalına dayanaklarımızı artırarak sürdürdük. 197 sinema projesine toplam 49 milyon 550 bin lira, sinema alanındaki 98 kültürel ve sanatsal aktifliğe toplam 29 milyon 347 bin lira dayanak sağladık. Ayrıyeten müracaat yapılan tüm vilayetlerdeki sinema salonlarını kapsayacak biçimde sinema salonu işletmecilerine 15,9 milyon lira takviye sağladık. bu biçimdece, 2021 yılında sinema dalına toplamda 94,8 milyon lira takviye sağladık. bir daha 1 Ekim 2021 tarihine kadar KDV oranını yüzde 1’e indirip, sinema bileti üzerinden alınan yüzde 10 Cümbüş Vergisini de 31 Mayıs 2022’ye kadar sıfırladık. Bakanlığımızca sinema dalına sağlanacak dayanakları 2022 yılında da artırarak devam ettireceğiz.”
-“Content İstanbul Fuarı’nı 2022 yılında düzenleyeceğiz”
Ersoy, “Bugüne kadar 152 farklı ülkede yaklaşık 600 milyon bireye ulaşan dizi sinemalarımızın gücünü kullanarak, İstanbul’u televizyon içerik pazarının merkezine dönüştürecek dünyanın en kıymetli sinema, dizi, animasyon ve televizyon program üreticilerini bir ortaya getirecek Content İstanbul Fuarı’nı da 2022 yılında düzenleyeceğiz.” sözünü kullandı.
-“2002’den itibaren yurt haricinden 4 bin 967 eser getirildi”
Kültür varlığı kaçakçılığıyla gayret kapsamında, 2021 yılında son 10 yılın en yüksek sayısına ulaşarak 525 yapıtı yurt haricinden getirdiklerini bildiren Ersoy, “Bu yıl son olarak sıklıkla Urartu Devri’ne ilişkin kıymetli bronz yapıtlardan oluşan, Roma Devri’ne ilişkin 14 altın sikkenin de ortalarında yer aldığı 101 adet kültür varlığının Macaristan’dan iadesi sağlanmıştır. bu biçimdece 2002 yılından itibaren yurt haricinden getirilen toplam eser sayımız da 4 bin 967’ye yükselmiştir.” tabirini kullandı.
“Göbeklitepe olarak bilinen bölgede Karahantepe ve emsal 11 nokta daha tespit etmiş olup, 100 kilometrelik bir alanda toplam 12 noktada kazılara devam ediyoruz.” sözünü kullanan Ersoy, bu çalışmalara yurt ortasından 8 üniversite, 12 kurum, yurt haricinden ise 5 ülkeden 8 üniversitenin katıldığını söylemiş oldu.
Ersoy, “Türkiye’deki ve dünyadaki en geniş kapsamlı milletlerarası hafriyat programını oluşturduk. Şu anda dünyanın her yerinden talepler gelmeye devam ediyor. Biz hiç bir talebi geri çevirmiyoruz. Hepsiyle çalışacağız ve dünyanın en büyük milletlerarası hafriyat programını burada gerçekleştireceğiz.” dedi.
-“Ekim sonu prestijiyle Akdeniz’de en çok ziyaretçi ağırlayan ülkeyiz”
Ersoy, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Pandemiyle birlikte başlatılan seyahat yasakları tüm dünyada olduğu üzere ülkemizdeki turizmi de olumsuz etkiledi. 2020’de Avrupa yüzde 80 küçülürken Türkiye’deki ziyaretçi sayısı bireyde yüzde 68, gelirde yüzde 65 daralma formunda gerçekleşti. Baktığınızda, gorece Avrupa’ya göre fazlaca daha âlâ pozisyonda ve bunun kararı olarak da 2020’yi 16 milyon ziyaretçi, 12 milyar dolar gelirle kapattık. Kasım sonu bilgileri ve ileriye dönük simülasyonlara baktığımızda, 2021’de Avrupa’da ortalama yüzde 40 ila 60 civarında bir artışla kapatacağını, yani aşılamanın da tesirleriyle hava trafiklerinin tekrar açılmasıyla birlikte Avrupa’da yüzde 40 ila 60 ortası bir artış olacağını görüyoruz. Türkiye’de ise bu yılki beklentimiz; ziyaretçi sayısında yüzde 83 artışla 29 milyon turist, gelirde yüzde 100 artışla 24 milyar dolar gelir. Bu ortada, kişi başı gelir de 2018’de 647 dolardı; şu anda 2021’de 830 dolar.”
-“Beni hayalcilikle suçladı birtakım milletvekillerimiz”
Birtakım CHP milletvekillerinin “Nasıl hesaplıyorsunuz?” sorularına Ersoy, şu biçimde karşılık verdi:
“Çok sıradan, hepimize ilkokulda öğretilen prosedürle yapıyoruz: 24 milyar dolar bölü 29 milyon yapıyoruz, 830 dolar sayısını buluyoruz. Eleştirmek yerine sevinmeliyiz. Bizim dalımız hayli sıkıntı bir devirden geçti; dünyada en hayli zorlanılan kesim turizm bölümü. Geçen sene ben burada, ‘Bu dalda 24 milyar dolar getirmeyi hedefliyorum’ dedikten daha sonra ne oldu, ne yaşadık? En berbatından beni hayalcilikle suçladı birtakım milletvekillerimiz. Hayalcilikle suçlamak yerine dayanak olsanız dalı 24 milyardan tahminen daha ileri yerlere de getireceğiz. Şu anda epeyce sıkıntı bir şeyi başardı Türkiye, yüzde 100 büyüme gerçekleştirerek 24 milyar dolar gayesini yakaladı. Ekim sonu prestijiyle Akdeniz’de en çok ziyaretçi ağırlayan ülke Türkiye oldu ve tarihinde birinci kere İspanya’yı geçti.”
-“Sertifika almaya hak kazanan tesis sayısı 12 bini geçti”
İnançlı Turizm Sertifikası’nın bu başarıdaki en büyük silahları olduğunu lisana getiren Ersoy, Türkiye’nin bu sertifikayı Avrupa’da birinci ve en tesirli biçimde kullanan ülke olduğunu kaydetti.
Ersoy, “Diğer ülkeler bunu örnek aldılar, kopyaladılar lakin bizim üzere tesirli kullanamadılar. Niçin kullanamadılar? Zira biz İnançlı Turizm Sertifikası’nı yasal bir ortamda, yani yasasını, yönetmeliklerini çıkarttık ve milletlerarası sertifikasyon firmalarıyla birlikte hayli sıkı bir biçimde denetledik. Bu sertifikayı hazırlarken biz tek başımıza hazırlamadık, dal temsilcilerini de ortamıza aldık. Sıhhat Bakanlığının, İçişleri Bakanlığının görüşünü alarak epey ayrıntılı bir biçimde hazırladık ve epeyce güzel bir biçimde herkes, dal inandı; disiplinli bir biçimde uyguladık, kararı da bu oldu. Kasım sonu prestijiyle sertifika almaya hak kazanan toplam tesis sayısı 12 bini geçti.” değerlendirmesinde bulundu.
-“Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası”
Türkiye’nin Paris Muahedesi’ni imzaladığını anımsatan Ersoy, şu biçimde devam etti:
“Bizim iklim değişikliğine, sürdürülebilirliğe ve sıfır emisyon üzere kurallara ülke olarak ve dal olarak hazırlıklı olmamız lazım. Bununla ilgili biz Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla Tarım ve Orman Bakanlığımızla koordineli bir çalışma aslına bakarsan başlattık. Önümüzdeki ay prestijiyle bölüm temsilcilerini de bu çalışma kümesine dahil ederek bunun kurallarını hazırlayacağız ve yıl sonu prestijiyle İnançlı Turizm Sertifikası’nı, İnançlı ve Yeşil Turizm Sertifikası olarak değiştireceğiz. 2023’ten itibaren İnançlı Turizm Sertifikası ‘Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası’ olarak devam edecek. Burada uygulanması gereken birfazlaca yatırımlar ve kurallar var tesisler tarafınca. Bunu bir anda yapmayacağız, senelera yayacağız, Paris Mutabakatı’nın da koşullarına uyarak onları yapılandıracağız ve birkaç yıl ortasında bunları hayata geçireceğiz.”
Muvaffakiyetin ikinci sırrının da Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı olduğuna dikkati çeken Ersoy, ajansın yapısını anlattı.
Salgın periyodunda tanıtım faaliyetlerini artırdıklarını lisana getiren Ersoy, 2020’de 14 olan TV reklamının yayımlandığı ülke sayısını bu yıl 22’ye çıkardıklarını, dijital reklamları ise hedefledikleri 82 ülkede yayımladıklarını söylemiş oldu.
“Nerelerde yayımlıyorsunuz” formunda bir soruya Ersoy, “Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının asli vazifesi Türkiye’yi yurt haricinde pazarlamak; o yüzden, tanıtımlarını yüklü olarak yurt haricindeki televizyonlarda yapıyor, lokal Türk televizyonlarıyla yapmıyor.” karşılığını verdi.
-“Allah’tan Antalya Belediyesine baskı yapmıyorsunuz da…”
Ersoy, Muğla, Bodrum, Torba, Kızılağaç, Yalı ve İçmeler’de atık su arıtma tesisi ve kontaklı altyapı tesislerinin projelendirilmesi imal işleri kapsamında Torba, Kızılağaç, Yalı, İçmeler kanalizasyon, kolektör sınırı ve kontaklı altyapı tesisleri imal işini Aralık 2022’de, atık su arıtma tesisi imal işini Nisan 2023’te tamamlayacaklarını söylemiş oldu.
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban’ın, “kendi tesisinin bulunduğu yer olduğu için yaptığı” savını da yanıtlayan Ersoy, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Turizmle ilgili yorum yapıyorsunuz fakat turizm mevzuatına hakim değilsiniz. Belirli kapasitenin üzerindeki tesislerde arıtma altyapısı olması mecburidir, kanunen mecburidir. Hem belediyeler hem Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı denetler. Benim tesislerimde aslına bakarsan arıtma tesisi mevcut, yeni bir arıtma yapmama gerek yok. Artık, bu sistemi nasıl yapıyoruz, onu da size anlatayım: Biz gidip de belediyeden bir şey talep etmiyoruz, belediyeler bize geliyor: ‘Benim şu güzergahımı, şu projemi yapar mısın, devralır mısın?’ diyor. Projeye de onlar karar veriyor, nasıl yapılacağına da onlar karar veriyor. Muğla Belediyesi bilhassa bir yıl projeyi geciktirdi, ikimiz de biliyoruz Sayın Alban niçin geciktirdiğini. Siz baskı yaptınız Muğla Büyükşehir Belediye Liderine ve projeyi bir yıl devretmekte gecikti Belediye Lideri. Kim kaybetti? Bodrum kaybetti, Bodrum’u cezalandırıyorsunuz. Allah’tan Antalya Belediyesine baskı yapmıyorsunuz da Antalya’nın altyapı problemlerini çözüyoruz.”
AA / Alper Atalay – Son Dakika Haberleri