Son dakika haberi… KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Guterres ile görüşmesi daha sonrası açıklamalarda bulundu (2) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ada’da sağlanacak olası barışın iki devletli tahlilden geçeceğini, bu biçimdece Doğu Akdeniz’de istikrar kurulacağını söylemiş oldu.
Brüksel’de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmenin akabinde basın toplantısı düzenleyen Tatar, “Brüksel’den memnuniyetle ayrılıyorum.” dedi.
Guterres’in AB Tepesi niçiniyle Brüksel’de Rum başkan Nikos Anastasiadis ile görüşeceği için eşitlik olması açısından kendisi ile de görüştüğünü belirten Tartar, “Kıbrıs probleminin özünde bir bakıma memleketler arası toplumun Kıbrıs Türk halkına yönelik yaptığı büyük bir yanılgı, büyük bir insafsızlık ve bir bakıma ortaya koydukları eşitsizlik vardır. ötürüsıyla şu ana kadar tahlil bulunamamıştır.” diye konuştu.
Bu mevzuyu Guterres’e ilettiğini söyleyen Tatar, Güney Kıbrıs Rum İdaresi’nin (GKRY) Kıbrıs problemine tahlil bulunmadan AB’ye üye olması ve Rum başkanın AB Tepesi’nde Ada’yı tek başına temsil etmesine dikkati çekti.
Tatar, “Bu kadar insafsızlık olabilir mi? 60 yıl evvel bu türlü bir muahedenin şöyle istismar edilmesiyle milletlerarası toplumun bize yaptığı haksızlıklar teraziyi külliyen Rumların ve Yunanların lehine çevirdi.” sözlerini kullandı.
KKTC başkanı, Guterres’in bu konuya karşılık olarak, “Evet, haklısın fakat o hususta benim yapacağım bir şey yok. Burada bir eşitsizlik oluyor. Orada sen mahrum lakin o kararlar alınırken ben bu nazaranvde değildim.” değerlendirmesini yaptığını aktardı.
İki devletli tahlil için mutabakat tabanı bulunabilirse bunun Türk toplumunun Türkiye ile bağlarının da korunmasına hizmet edeceğini vurgulayan Tatar, Kıbrıs Türklerinin “varlığının, ulusal konumunun, kıymetlenen ve statüsü giderek yükselen Doğu Akdeniz’de pozisyonunun Türkiye’nin de himayesi ve garantisiyle korunabileceğini” Guterres’e tabir ettiğini de söylemiş oldu.
Tatar, Guterres’in kendisini eylüldeki Genel Heyet toplantılarına davet ettiğini kaydetti.
Türkiye’nin AB üyeliği
Tatar, şunları lisana getirdi:
“Guterres, bana ‘Evet, ben vaktinde Portekiz Başbakanı’yken Türkiye Cumhuriyeti’nin AB’ye alınması için hayli uğraştım, hayli çalıştım. Şayet Türkiye Cumhuriyeti, AB üyesi olarak kabul edilseydi bugün apayrı, epey olumlu, epeyce farklı bir dünyadan bahsedecektik.’ demiştir. Bu sözünde hakikaten çok samimi olduğunu gördüm, duydum.”
Yunanistan Başbakanı ile ayaküstü sohbet
Tatar, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile birebir otelde konakladıklarını, müsabakalarında Miçotakis’in kendisine selam vermesi üzerine ayaküstü sohbet ettiklerini belirtti.
Miçotakis’e Ada’da 60 yıldır iki devletin kökleştiğini, hem barış hem Doğu Akdeniz’de olumlu yansımalar olacağı münasebetiyle federasyon yerine iki devletli tahlilden yana olduklarını anlattığını lisana getiren Tatar, Miçotakis’in ise kendisine “AB’de buna sıcak bakılmadığını” anımsattığını söz etti.
Mümkün muahedenin kalıcı olması gerektiği vurgusu
Tatar, Kıbrıs’ta yapılacak bir muahedenin kalıcı olması için Ada’nın gerçeklerine bakılırsa yapılması gerektiğinin altını çizdi ve aksi biçimde durumun çatışmaya kadar gidebileceği ikazında bulundu.
“Kıbrıs, küçük bir adadır lakin beşerler geçmişi unutmazlar, unutmayacaklardır. Bir mutabakat olacaksa kesinlikle sağlam temellerde olması gerekmektedir.” diyen Tatar, şunları kaydetti:
“Eğer Kıbrıs’ta bir muahede olacaksa, Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan içinde istikrarın de sağlanması için, kesinlikle egemenlik temelinde olmalı. Yani Türk tarafındaki devlet hükümran olmalı. bu biçimdece hem Kıbrıs’ta barış ve huzur hem Doğu Akdeniz’de istikrar sağlanması ve korunmasıyla bu cins bir mutabakatın sürdürülebilir olduğuna inanmaktayım.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Dursun Aydemir
Brüksel’de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmenin akabinde basın toplantısı düzenleyen Tatar, “Brüksel’den memnuniyetle ayrılıyorum.” dedi.
Guterres’in AB Tepesi niçiniyle Brüksel’de Rum başkan Nikos Anastasiadis ile görüşeceği için eşitlik olması açısından kendisi ile de görüştüğünü belirten Tartar, “Kıbrıs probleminin özünde bir bakıma memleketler arası toplumun Kıbrıs Türk halkına yönelik yaptığı büyük bir yanılgı, büyük bir insafsızlık ve bir bakıma ortaya koydukları eşitsizlik vardır. ötürüsıyla şu ana kadar tahlil bulunamamıştır.” diye konuştu.
Bu mevzuyu Guterres’e ilettiğini söyleyen Tatar, Güney Kıbrıs Rum İdaresi’nin (GKRY) Kıbrıs problemine tahlil bulunmadan AB’ye üye olması ve Rum başkanın AB Tepesi’nde Ada’yı tek başına temsil etmesine dikkati çekti.
Tatar, “Bu kadar insafsızlık olabilir mi? 60 yıl evvel bu türlü bir muahedenin şöyle istismar edilmesiyle milletlerarası toplumun bize yaptığı haksızlıklar teraziyi külliyen Rumların ve Yunanların lehine çevirdi.” sözlerini kullandı.
KKTC başkanı, Guterres’in bu konuya karşılık olarak, “Evet, haklısın fakat o hususta benim yapacağım bir şey yok. Burada bir eşitsizlik oluyor. Orada sen mahrum lakin o kararlar alınırken ben bu nazaranvde değildim.” değerlendirmesini yaptığını aktardı.
İki devletli tahlil için mutabakat tabanı bulunabilirse bunun Türk toplumunun Türkiye ile bağlarının da korunmasına hizmet edeceğini vurgulayan Tatar, Kıbrıs Türklerinin “varlığının, ulusal konumunun, kıymetlenen ve statüsü giderek yükselen Doğu Akdeniz’de pozisyonunun Türkiye’nin de himayesi ve garantisiyle korunabileceğini” Guterres’e tabir ettiğini de söylemiş oldu.
Tatar, Guterres’in kendisini eylüldeki Genel Heyet toplantılarına davet ettiğini kaydetti.
Türkiye’nin AB üyeliği
Tatar, şunları lisana getirdi:
“Guterres, bana ‘Evet, ben vaktinde Portekiz Başbakanı’yken Türkiye Cumhuriyeti’nin AB’ye alınması için hayli uğraştım, hayli çalıştım. Şayet Türkiye Cumhuriyeti, AB üyesi olarak kabul edilseydi bugün apayrı, epey olumlu, epeyce farklı bir dünyadan bahsedecektik.’ demiştir. Bu sözünde hakikaten çok samimi olduğunu gördüm, duydum.”
Yunanistan Başbakanı ile ayaküstü sohbet
Tatar, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile birebir otelde konakladıklarını, müsabakalarında Miçotakis’in kendisine selam vermesi üzerine ayaküstü sohbet ettiklerini belirtti.
Miçotakis’e Ada’da 60 yıldır iki devletin kökleştiğini, hem barış hem Doğu Akdeniz’de olumlu yansımalar olacağı münasebetiyle federasyon yerine iki devletli tahlilden yana olduklarını anlattığını lisana getiren Tatar, Miçotakis’in ise kendisine “AB’de buna sıcak bakılmadığını” anımsattığını söz etti.
Mümkün muahedenin kalıcı olması gerektiği vurgusu
Tatar, Kıbrıs’ta yapılacak bir muahedenin kalıcı olması için Ada’nın gerçeklerine bakılırsa yapılması gerektiğinin altını çizdi ve aksi biçimde durumun çatışmaya kadar gidebileceği ikazında bulundu.
“Kıbrıs, küçük bir adadır lakin beşerler geçmişi unutmazlar, unutmayacaklardır. Bir mutabakat olacaksa kesinlikle sağlam temellerde olması gerekmektedir.” diyen Tatar, şunları kaydetti:
“Eğer Kıbrıs’ta bir muahede olacaksa, Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan içinde istikrarın de sağlanması için, kesinlikle egemenlik temelinde olmalı. Yani Türk tarafındaki devlet hükümran olmalı. bu biçimdece hem Kıbrıs’ta barış ve huzur hem Doğu Akdeniz’de istikrar sağlanması ve korunmasıyla bu cins bir mutabakatın sürdürülebilir olduğuna inanmaktayım.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Dursun Aydemir