Sancar, HDP TBMM Küme Toplantısı’nda konuştu Açıklaması Sancar, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye’de her gün yeni bir darbeye uyandıklarını, bu darbelerin siyasi, toplumsal, ekonomik olabildiğini, darbesiz bir gün geçmediğini” savundu.
Siyasi iktidarın, fakat darbe siyasetleriyle ayakta kalabileceğini gördüğünü, bu tekniği sonuna kadar kullandığını sav eden Sancar, dün gece de yeni bir darbe operasyonu gerçekleştiğini ileri sürdü.
Sancar, “Ekonomi konusunda yeni bir model deklare ettiğını tez eden siyasi iktidar, ansızın artık yeni önlemler aldığını duyurdu.” diye konuştu.
“Aslında faizi dolaylı olarak attırmış oldular”
Döviz ve altının günlerdir olağanüstü biçimde yükseldiğini, TL’nin de olağanüstü bedel kaybettiğini tabir eden Sancar, ekonomistlerin, bunun temelinde neler yattığını deklare ettiğını lakin iktidarın inatla siyasetlerine devam ettiğini söylemiş oldu. Sancar, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
Neler vaat ettiler, sonuçlar ne olacak, diye baktığımızda temel söylemiş oldukleri; mevduatı bugün dövize endekslemek haricinde önemli rastgele bir adım ve tedbir olmadığını bakılırsabilirsiniz. Yani TL’ye bağlı mevduatı artık dolara endekslediler. AKP Genel Lideri, ‘Tasarruflarını kıymetlendiren, değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan korkularını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz’ diyor. Nedir bu finansal alternatif? Türkiye’de liraya bağlı mevduat hesaplarının getirisi, döviz getirisi altında kalırsa ortadaki fark mevduat sahiplerine ödenecek. Bunun ismi ne? Bunun ismi şu: Türk lirası mevduatındaki faize bakmadan, dövizdeki artışı mevduat sahiplerine verecekler. Aslında faizi dolaylı olarak attırmış oldular. Dolara ya da dövize endeksleyerek faizi birkaç kat attırdıklarını görüyoruz. Ancak sorun bununla bitmiyor. Nedir bu? Türk lirasını ve ekonomiyi bütünüyle dolara yahut dövize bağlamaktır. Hani bunlar yerli ve ulusal olduklarını tez ediyorlar, artık iktisat bütünüyle yabancı paraya bağlanmış oldu. Bunun ismi tam da mandacılıktır. Bu iktidar, bu oyunlarıyla ülkeyi mandacı bir nizama, statüye sürüklemektedir.”
-“Dövize bağlı artışları karşılamak için Hazine kaynakları kullanılacak”
Para sahiplerinin, doların her yükselişinde servetlerine servet katacağını tabir eden Sancar, asıl sorunun ise bu kaynağın nereden geleceği ve kurdaki artışların maliyetini, faturasını kimin ödeyeceği olduğunu kaydetti.
Sancar, “Nasıl bir evvel ihale ettikleri, yandaşlara verdikleri büyük projeleri Hazinenin garantisi altına almışlarsa, artık de bu mevduattaki dövize bağlı artışları karşılamak için Hazinenin kaynaklarını kullanacaklar. Yani halkın kaynaklarını kullanacaklar. Bunun da bir sonu var. Şayet döviz daha epeyce yükselirse faizle kur içindeki farkı karşılamak için Hazinenin mevcut kaynakları yetmiyorsa ne yapacaklar? Para basacaklar. Para basmak, enflasyon demek. Hazineyi kurutmak bu ülkeyi, halkı soymak demektir.” diye konuştu.
Bunun kararınun yoksulluk, açlık, kıtlık ve zulüm olduğunu öne süren Sancar, “O niçinle artık deklare ettikları model tahminen 1-2 gün kurlarda bir iniş sağlayabilir ancak bunun süreksiz olduğunu da biliyoruz.” tabirini kullandı.
Haziniçin tek kuruşun bile yasal destek olmadan çıkarılamayacağını vurgulayan Sancar, “Ya Anayasa’yı askıya alacaksınız yani artık açık ve direkt darbe idaresine geçeceksiniz ya da bu garanti yani faiz-kur farkı garantisi için Meclis’e bir kanun getireceksiniz. İşte burada bize ve bütün muhalefet partilerine tarihi bir sorumluluk düşüyor. bu biçimde bir kanunun Meclise gelmesi gerekiyor bunu söylüyoruz. Meclise geldiğinde bunu engellemek bu halka, toplumun geleceğine karşı sorumluluğumuzdur. bu biçimde bir kanunu getirdikleri anda en tesirli çabayı Mecliste yürüteceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de cezaevlerinin toplama kamplarına dönüştürüldüğünü öne süren Sancar, “Cezaevlerinde azap, hak ihlalleri almış başını gidiyor. Cezaevlerinden her gün yeni cenazeler çıkıyor. Hasta mahpusların tedavileri engelleniyor. Adeta fiili idam cezası uygulanıyor.” argümanında bulundu.
-“Dört parti ile liderler seviyesinde görüşme çeşidi başlatıyoruz”
Şili’de devlet başkanlığı seçimini Gabriel Boric’in kazandığını anımsatan Sancar, kelamlarını şöyleki tamamladı:
“İşte demokrasi, ortak uğraş beraberliğinin zaferi budur. Bunu kuracak gücümüz, birikimimiz var. HDP olarak üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazır olduğumuz tekraren söylemiş olduk. Kimsenin artık mazeretler uydurma imkanı, yeri kalmamıştır artık. Bu ortak demokrasi ve büyük barış gayretine katılmamak için ya da buradan kaçmak için kim, ne mazeret uyduruyorsa halk, tarih önünde sorumlu olacaktır.
Önümüzde bir seçim var. Tarihini artık kestirmemiz sıkıntı fakat artık seçim burnumuzun tabanında olacak kadar yakındır. Bunu bu biçimde düşünmek zorundayız. Biz, yarından itibaren dört parti ile liderler seviyesinde görüşme tipi başlatıyoruz. Ortak uğraş için kendilerine de fazlaca temel noktalarda tekliflerimizi sunacağız. Yarın Saadet Partisini, Pervin Buldan Eş Başkan’ımla ziyaret ediyoruz. Önümüzdeki hafta salı günü de DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve CHP liderleriyle bir ortaya geleceğiz. Bu davet bizden geliyor. Gayemiz her alanda epeyce temel prensipler etrafında beraberlik sağlamaktır.”
AA / Alper Atalay – Son Dakika Haberleri
Siyasi iktidarın, fakat darbe siyasetleriyle ayakta kalabileceğini gördüğünü, bu tekniği sonuna kadar kullandığını sav eden Sancar, dün gece de yeni bir darbe operasyonu gerçekleştiğini ileri sürdü.
Sancar, “Ekonomi konusunda yeni bir model deklare ettiğını tez eden siyasi iktidar, ansızın artık yeni önlemler aldığını duyurdu.” diye konuştu.
“Aslında faizi dolaylı olarak attırmış oldular”
Döviz ve altının günlerdir olağanüstü biçimde yükseldiğini, TL’nin de olağanüstü bedel kaybettiğini tabir eden Sancar, ekonomistlerin, bunun temelinde neler yattığını deklare ettiğını lakin iktidarın inatla siyasetlerine devam ettiğini söylemiş oldu. Sancar, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
Neler vaat ettiler, sonuçlar ne olacak, diye baktığımızda temel söylemiş oldukleri; mevduatı bugün dövize endekslemek haricinde önemli rastgele bir adım ve tedbir olmadığını bakılırsabilirsiniz. Yani TL’ye bağlı mevduatı artık dolara endekslediler. AKP Genel Lideri, ‘Tasarruflarını kıymetlendiren, değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan korkularını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz’ diyor. Nedir bu finansal alternatif? Türkiye’de liraya bağlı mevduat hesaplarının getirisi, döviz getirisi altında kalırsa ortadaki fark mevduat sahiplerine ödenecek. Bunun ismi ne? Bunun ismi şu: Türk lirası mevduatındaki faize bakmadan, dövizdeki artışı mevduat sahiplerine verecekler. Aslında faizi dolaylı olarak attırmış oldular. Dolara ya da dövize endeksleyerek faizi birkaç kat attırdıklarını görüyoruz. Ancak sorun bununla bitmiyor. Nedir bu? Türk lirasını ve ekonomiyi bütünüyle dolara yahut dövize bağlamaktır. Hani bunlar yerli ve ulusal olduklarını tez ediyorlar, artık iktisat bütünüyle yabancı paraya bağlanmış oldu. Bunun ismi tam da mandacılıktır. Bu iktidar, bu oyunlarıyla ülkeyi mandacı bir nizama, statüye sürüklemektedir.”
-“Dövize bağlı artışları karşılamak için Hazine kaynakları kullanılacak”
Para sahiplerinin, doların her yükselişinde servetlerine servet katacağını tabir eden Sancar, asıl sorunun ise bu kaynağın nereden geleceği ve kurdaki artışların maliyetini, faturasını kimin ödeyeceği olduğunu kaydetti.
Sancar, “Nasıl bir evvel ihale ettikleri, yandaşlara verdikleri büyük projeleri Hazinenin garantisi altına almışlarsa, artık de bu mevduattaki dövize bağlı artışları karşılamak için Hazinenin kaynaklarını kullanacaklar. Yani halkın kaynaklarını kullanacaklar. Bunun da bir sonu var. Şayet döviz daha epeyce yükselirse faizle kur içindeki farkı karşılamak için Hazinenin mevcut kaynakları yetmiyorsa ne yapacaklar? Para basacaklar. Para basmak, enflasyon demek. Hazineyi kurutmak bu ülkeyi, halkı soymak demektir.” diye konuştu.
Bunun kararınun yoksulluk, açlık, kıtlık ve zulüm olduğunu öne süren Sancar, “O niçinle artık deklare ettikları model tahminen 1-2 gün kurlarda bir iniş sağlayabilir ancak bunun süreksiz olduğunu da biliyoruz.” tabirini kullandı.
Haziniçin tek kuruşun bile yasal destek olmadan çıkarılamayacağını vurgulayan Sancar, “Ya Anayasa’yı askıya alacaksınız yani artık açık ve direkt darbe idaresine geçeceksiniz ya da bu garanti yani faiz-kur farkı garantisi için Meclis’e bir kanun getireceksiniz. İşte burada bize ve bütün muhalefet partilerine tarihi bir sorumluluk düşüyor. bu biçimde bir kanunun Meclise gelmesi gerekiyor bunu söylüyoruz. Meclise geldiğinde bunu engellemek bu halka, toplumun geleceğine karşı sorumluluğumuzdur. bu biçimde bir kanunu getirdikleri anda en tesirli çabayı Mecliste yürüteceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de cezaevlerinin toplama kamplarına dönüştürüldüğünü öne süren Sancar, “Cezaevlerinde azap, hak ihlalleri almış başını gidiyor. Cezaevlerinden her gün yeni cenazeler çıkıyor. Hasta mahpusların tedavileri engelleniyor. Adeta fiili idam cezası uygulanıyor.” argümanında bulundu.
-“Dört parti ile liderler seviyesinde görüşme çeşidi başlatıyoruz”
Şili’de devlet başkanlığı seçimini Gabriel Boric’in kazandığını anımsatan Sancar, kelamlarını şöyleki tamamladı:
“İşte demokrasi, ortak uğraş beraberliğinin zaferi budur. Bunu kuracak gücümüz, birikimimiz var. HDP olarak üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazır olduğumuz tekraren söylemiş olduk. Kimsenin artık mazeretler uydurma imkanı, yeri kalmamıştır artık. Bu ortak demokrasi ve büyük barış gayretine katılmamak için ya da buradan kaçmak için kim, ne mazeret uyduruyorsa halk, tarih önünde sorumlu olacaktır.
Önümüzde bir seçim var. Tarihini artık kestirmemiz sıkıntı fakat artık seçim burnumuzun tabanında olacak kadar yakındır. Bunu bu biçimde düşünmek zorundayız. Biz, yarından itibaren dört parti ile liderler seviyesinde görüşme tipi başlatıyoruz. Ortak uğraş için kendilerine de fazlaca temel noktalarda tekliflerimizi sunacağız. Yarın Saadet Partisini, Pervin Buldan Eş Başkan’ımla ziyaret ediyoruz. Önümüzdeki hafta salı günü de DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve CHP liderleriyle bir ortaya geleceğiz. Bu davet bizden geliyor. Gayemiz her alanda epeyce temel prensipler etrafında beraberlik sağlamaktır.”
AA / Alper Atalay – Son Dakika Haberleri