Global mali piyasalar haftaya sakin bir başlangıç yaptılar. İçeride, gözler her ne kadar Ege ve Akdeniz’i yakan feci yangınları çaresizlikle takip etse de, Tokyo Olimpiyatlarından gelen âlâ haberler ve son 1 ayın yıldızı olan TL, bir nebze de olsun bu karanlık günlerde yüreklere su serpiyor. Can ve mal kaybına yol açan yangınları bir an evvel denetim altına alınması ve bir daha ‘yeşil vatanın’ fidan dikerek yeşertilmesini temenni ediyoruz.
USDTRY kuru dün iddialarımıza paralel 8,41 düzeyindeki teknik bölgesini aşağı taraflı geçerek 8,34 düzeyine kadar geriledi. Son 1 ayın dolar karşısındaki performansına bakarsak, TL’nin gelişmekte olan ülke para üniteleri içinden olumlu ayrıştığını görüyoruz. Bu eğilim orta / uzun vadede sorgulanacak olsa da, yaz rehavetinde, Eylül ayına kadar TL ve TL cinsi varlıklarda konum artırılabileceğini düşünüyoruz.
Bu hafta Perşembe günü sonuçlanacak İngiltere Merkez Bankası (BoE) olağan faiz toplantısı ehemmiyet arz ediyor. Amiral gemi FED’in gerisinden seyreden BoE’dan da kıymetli bir siyaset değişimi beklenmiyor. Kuvvetle olası mali dayanağın devamı tarafına açıklamalar, Sterlin üzerinde aşağı istikametli baskı kurabilir.
Değerli madenler cephesinde de hala daha besbelli bir istikamet yok. ABD faizleri ve enflasyon kombinasyonundan çıkan düşük gerçek getiriye karşın maalesef altın ve gümüş bir türlü olması gereken yerde değil! Cuma günkü ABD’de açıklanacak kritik Tarım Dışı İstihdam (TDİ) verisi, istikamet tayini açısından önemli bir katalizör olabilir.
Altın açısından 1,830 düzeyi değerli bir direnç. Gümüş açısından ise, kalabalık ortalamaların yığıldığı 25,90 – 26,25 bandı kırılmadan üst istikametli hareket için arzulana yakıtın bulunamayacağını düşünüyoruz. Fonların pozisyonlanmasına bakarsak, düşük gerçek faize karşın değerli metallerde pek de olumlu bir havanın olduğunu maalesef söyleyemiyoruz.
Petrol cephesinde ise, geçen hafta stokların bir daha azalmaya başlaması, jet yakıtı talebinde artış olması bize değerli ipuçları veriyor. Gümüş pozisyonumuzdan uzun bir süre evvel çıkmamız akabinde petrol cephesinde konum almıştık. Geri çekilmeleri hala daha alım fırsatı olarak okumaya devam ediyoruz.
Dün dünya genelinde açıklanan ve büyümenin öncü göstergesi olarak kabul edilen PMI dataları yakından takip edildi. Malum, artan enflasyon ve ultra gevşek para siyasetine karşın, ekonomik aktivitenin yavaşlaması (stagflasyon riski) son günlerde yüksek perdeden seslendiriliyordu. Ana çizgileriyle dün bir epeyce ülkede açıklanan PMI dataları beklentilere epey yakın gerçekleşme kaydetti; mali piyasalardaki yansıması ise fazlaca hudutlu kaldı. Bir dipnot olarak, Türkiye’de açıklanan Temmuz ayı PMI verisi 54’e yükselerek son 5 ayın doruğunda gerçekleşti (Haziran 51,3).
Reuters haberine nazaran, ABD’nin Florida ve Louisiana eyaletlerinde, süratle yayılan Delta varyantı, en yüksek hastaneye yatış sayılarını bir daha yakalarken, hekimler “karanlık günler” konusunda uyardı bulundu!
Bir öbür Reuters haberinde ise, Çin hükümetinin, Mayıs ayında X-ray makineleri ve manyetik rezonans görüntüleme ekipmanı da dahil olmak üzere yüzlerce eserde %100’e kadar mahallî içerik gerektiren yeni tedarik yönergelerini sessiz bir biçimde yayınladığını ve yabancı tedarikçiler için yeni pürüzler oluşturduğunu okuyoruz.
Güney Kore’de tüketici enflasyonu Temmuz’da besin fiyatlarını yükseltmesi ve petrol eserleri ile konut kiralama maliyetlerinin artmaya devam etmesiyle Mayıs’ta görülen dokuz yılın tepesinde kaldı. Öte yandan, Tokyo’da akaryakıt ve elektrik faturaları kaynaklı artışla çekirdek enflasyon son bir yılda birinci kere artış gösterdi.
Sabah saatlerinde, Çin haberleri ve enflasyon korkuları ile Asya borsalarında hakim renk kırmızı. Pasifiği öteki ucunda ise, hudutlu da olsa ABD vadelilerinin yükseliş eğilimimde olduğunu görüyoruz.
Bugünün data takviminde, TSİ10:00’da TÜİK tarafınca açıklanacak Temmuz ayı enflasyon sayıları ehemmiyet arz edecek. Piyasa iddialarına bakılırsa aylık TÜFE’nin %1,6 artış kaydetmesi bekleniyor. Bu gerçekleşme, yıllık enflasyonu %18,7 düzeyine taşıyacaktır.
Son olarak, IMF’nin 650 milyar dolar büyüklüğünde özel çekme hakkı (SDR) tahsisini onayladığını; bu uygulamanın da 23 Ağustos tarihinde yürürlüğe gireceğini görüyoruz. TCMB’nin brüt döviz rezervleri de yaklaşık 6,4 milyar ABD Doları büyüklüğünde artacaktır.
Kaynak: iktisatbank.com
USDTRY kuru dün iddialarımıza paralel 8,41 düzeyindeki teknik bölgesini aşağı taraflı geçerek 8,34 düzeyine kadar geriledi. Son 1 ayın dolar karşısındaki performansına bakarsak, TL’nin gelişmekte olan ülke para üniteleri içinden olumlu ayrıştığını görüyoruz. Bu eğilim orta / uzun vadede sorgulanacak olsa da, yaz rehavetinde, Eylül ayına kadar TL ve TL cinsi varlıklarda konum artırılabileceğini düşünüyoruz.
Bu hafta Perşembe günü sonuçlanacak İngiltere Merkez Bankası (BoE) olağan faiz toplantısı ehemmiyet arz ediyor. Amiral gemi FED’in gerisinden seyreden BoE’dan da kıymetli bir siyaset değişimi beklenmiyor. Kuvvetle olası mali dayanağın devamı tarafına açıklamalar, Sterlin üzerinde aşağı istikametli baskı kurabilir.
Değerli madenler cephesinde de hala daha besbelli bir istikamet yok. ABD faizleri ve enflasyon kombinasyonundan çıkan düşük gerçek getiriye karşın maalesef altın ve gümüş bir türlü olması gereken yerde değil! Cuma günkü ABD’de açıklanacak kritik Tarım Dışı İstihdam (TDİ) verisi, istikamet tayini açısından önemli bir katalizör olabilir.
Altın açısından 1,830 düzeyi değerli bir direnç. Gümüş açısından ise, kalabalık ortalamaların yığıldığı 25,90 – 26,25 bandı kırılmadan üst istikametli hareket için arzulana yakıtın bulunamayacağını düşünüyoruz. Fonların pozisyonlanmasına bakarsak, düşük gerçek faize karşın değerli metallerde pek de olumlu bir havanın olduğunu maalesef söyleyemiyoruz.
Petrol cephesinde ise, geçen hafta stokların bir daha azalmaya başlaması, jet yakıtı talebinde artış olması bize değerli ipuçları veriyor. Gümüş pozisyonumuzdan uzun bir süre evvel çıkmamız akabinde petrol cephesinde konum almıştık. Geri çekilmeleri hala daha alım fırsatı olarak okumaya devam ediyoruz.
Dün dünya genelinde açıklanan ve büyümenin öncü göstergesi olarak kabul edilen PMI dataları yakından takip edildi. Malum, artan enflasyon ve ultra gevşek para siyasetine karşın, ekonomik aktivitenin yavaşlaması (stagflasyon riski) son günlerde yüksek perdeden seslendiriliyordu. Ana çizgileriyle dün bir epeyce ülkede açıklanan PMI dataları beklentilere epey yakın gerçekleşme kaydetti; mali piyasalardaki yansıması ise fazlaca hudutlu kaldı. Bir dipnot olarak, Türkiye’de açıklanan Temmuz ayı PMI verisi 54’e yükselerek son 5 ayın doruğunda gerçekleşti (Haziran 51,3).
Reuters haberine nazaran, ABD’nin Florida ve Louisiana eyaletlerinde, süratle yayılan Delta varyantı, en yüksek hastaneye yatış sayılarını bir daha yakalarken, hekimler “karanlık günler” konusunda uyardı bulundu!
Bir öbür Reuters haberinde ise, Çin hükümetinin, Mayıs ayında X-ray makineleri ve manyetik rezonans görüntüleme ekipmanı da dahil olmak üzere yüzlerce eserde %100’e kadar mahallî içerik gerektiren yeni tedarik yönergelerini sessiz bir biçimde yayınladığını ve yabancı tedarikçiler için yeni pürüzler oluşturduğunu okuyoruz.
Güney Kore’de tüketici enflasyonu Temmuz’da besin fiyatlarını yükseltmesi ve petrol eserleri ile konut kiralama maliyetlerinin artmaya devam etmesiyle Mayıs’ta görülen dokuz yılın tepesinde kaldı. Öte yandan, Tokyo’da akaryakıt ve elektrik faturaları kaynaklı artışla çekirdek enflasyon son bir yılda birinci kere artış gösterdi.
Sabah saatlerinde, Çin haberleri ve enflasyon korkuları ile Asya borsalarında hakim renk kırmızı. Pasifiği öteki ucunda ise, hudutlu da olsa ABD vadelilerinin yükseliş eğilimimde olduğunu görüyoruz.
Bugünün data takviminde, TSİ10:00’da TÜİK tarafınca açıklanacak Temmuz ayı enflasyon sayıları ehemmiyet arz edecek. Piyasa iddialarına bakılırsa aylık TÜFE’nin %1,6 artış kaydetmesi bekleniyor. Bu gerçekleşme, yıllık enflasyonu %18,7 düzeyine taşıyacaktır.
Son olarak, IMF’nin 650 milyar dolar büyüklüğünde özel çekme hakkı (SDR) tahsisini onayladığını; bu uygulamanın da 23 Ağustos tarihinde yürürlüğe gireceğini görüyoruz. TCMB’nin brüt döviz rezervleri de yaklaşık 6,4 milyar ABD Doları büyüklüğünde artacaktır.
Kaynak: iktisatbank.com