Chennai:
Michaung Kasırgası nedeniyle yaşanan sel felaketinin ardından normale dönen bir şehir olan Chennai’nin kuzey kesimlerinde meydana gelen petrol sızıntısından günler sonra, Tamil Nadu Kirlilik Kontrol Kurulu ve Chennai Petroleum Corporation Limited, felaketle ilgili bir suçlama oyunu başlattı. Petrol sızıntısı, rafineriler ve petrokimya endüstrilerine ev sahipliği yapan Chennai’nin Ennore bölgesinde meydana geldi.
Şehrin Buckingham Kanalı’ndaki sızıntı, geniş bir su ekosisteminin potansiyel kirlenmesine ilişkin endişeleri artırmanın yanı sıra, önemli su yolu boyunca evlere ve mülklere ciddi zarar veren bölge sakinleri için sorunları daha da artırdı.
TNPCB, CPCL’yi etkilenen bölgeleri dikkatli bir şekilde haritalandırması ve kapsamlı bir eylem planı hazırlaması yönünde yönlendirdi. Olayı araştıran teknik ekip, sızıntının CPCL fabrikasından kaynaklandığı ve sel sırasında Buckingham Kanalı’na girdiği sonucuna vardı.
TNPCB, CPCL’de yağmur suyu yönetiminin zayıf olduğunu tespit ettiğinden, aynı zamanda şirketi petrol kirliliğinin yoğun olduğu noktaları haritalandırmaya ve iyileştirici önlemler almaya yönlendirdi. Hiçbir sızıntının meydana gelmemesini sağlamak için katı kurallar uygulamaya konulmuştur. Uyulmaması iş kesintisi riski oluşturur.
OKU | Video: Chennai sel felaketiyle boğuşuyor ve şimdi de petrol sızıntısı sorunu var
Ayrıca CPCL, etkilenen ailelere geçim kaybı ve çevresel zarar nedeniyle tazminat ödemekle yükümlüdür. Buckingham Kanalı boyunca çeşitli bölgelerde yaşayanlar, yaygın bir yağ kokusu, solunum yolu hastalıkları ve cilt enfeksiyonları bildirdiler.
Petrol sızıntısından etkilenenlerin durumu içler acısı.
Wimco Nagar sakini Catherine endişesini dile getirerek şöyle dedi: “Kerala’daki güzellik yarışmasından hemen önce tasarım kıyafetlerimin ve kozmetik ürünlerimin tümü yağ yüzünden mahvoldu.”
Sağlık sorunlarını paylaşan 50 yaşındaki Shanmugam, “İdrar yolu enfeksiyonu kaptım ve ilaçlara 1.500 rupi harcadım. Henüz kendimi iyi hissetmiyorum.”
Cilt enfeksiyonları sergileyen yaşlı bir kadın olan Saradha şunları söyledi: “Petrol sızıntısının içinden geçerek sığırlarımı taşıdım. Şu anda şiddetli kaşıntı ve döküntülerim var.”
İki çocuk annesi Nithya, tazminatın gerekliliğini vurgulayarak, “Hükümet, petrolden kurtulmak için evlerimizin ve yollarımızın bilimsel olarak temizlenmesini sağlamalı.”
Haberler, petrol sızıntısını en az dört kilometrelik bir mesafeye kadar takip etmiş ve Ennore Halici’nde çevresel hasara yol açmıştı. Balıkçı teknelerinin yanlarında kalın bir yağ tabakası oluştu ve ağları koptu. Kıyıda siyah enkazdan oluşan uzun bir iz vardı. Balıkçılar derneği başkanı Suresh, “Burada balık tutamıyoruz. Sızıntı denize de yayılıyor. Geçim kaynağımızı kaybedeceğiz.”
Çevreci Nityanand Jayaraman da hükümeti bürokrasiyle çok önemli zaman kaybetmekle suçluyor. Şöyle diyor: “Hükümetin şamandıralar yerleştirerek yayılmayı derhal durdurması gerekirdi. Ancak araştırdıkça yayılmasına izin verdiler. Bir felakete ne kadar hızlı tepki verdiklerine bakın.”
Geçen hafta CPCL, boru hattında herhangi bir sızıntı olduğunu reddetmiş ve araştırdığını söylemişti.
Ulusal Yeşil Mahkeme davayı tek başına ele alarak hesap verebilirlik beklentilerini artırdı. Ancak kritik soru şu: Devlet, felaketten ve felaketten etkilenen sakinlerin yaşamları üzerindeki etkisinden merkezi bir şirketi (CPCL) sorumlu tutacak mı?
Michaung Kasırgası nedeniyle yaşanan sel felaketinin ardından normale dönen bir şehir olan Chennai’nin kuzey kesimlerinde meydana gelen petrol sızıntısından günler sonra, Tamil Nadu Kirlilik Kontrol Kurulu ve Chennai Petroleum Corporation Limited, felaketle ilgili bir suçlama oyunu başlattı. Petrol sızıntısı, rafineriler ve petrokimya endüstrilerine ev sahipliği yapan Chennai’nin Ennore bölgesinde meydana geldi.
Şehrin Buckingham Kanalı’ndaki sızıntı, geniş bir su ekosisteminin potansiyel kirlenmesine ilişkin endişeleri artırmanın yanı sıra, önemli su yolu boyunca evlere ve mülklere ciddi zarar veren bölge sakinleri için sorunları daha da artırdı.
TNPCB, CPCL’yi etkilenen bölgeleri dikkatli bir şekilde haritalandırması ve kapsamlı bir eylem planı hazırlaması yönünde yönlendirdi. Olayı araştıran teknik ekip, sızıntının CPCL fabrikasından kaynaklandığı ve sel sırasında Buckingham Kanalı’na girdiği sonucuna vardı.
TNPCB, CPCL’de yağmur suyu yönetiminin zayıf olduğunu tespit ettiğinden, aynı zamanda şirketi petrol kirliliğinin yoğun olduğu noktaları haritalandırmaya ve iyileştirici önlemler almaya yönlendirdi. Hiçbir sızıntının meydana gelmemesini sağlamak için katı kurallar uygulamaya konulmuştur. Uyulmaması iş kesintisi riski oluşturur.
OKU | Video: Chennai sel felaketiyle boğuşuyor ve şimdi de petrol sızıntısı sorunu var
Ayrıca CPCL, etkilenen ailelere geçim kaybı ve çevresel zarar nedeniyle tazminat ödemekle yükümlüdür. Buckingham Kanalı boyunca çeşitli bölgelerde yaşayanlar, yaygın bir yağ kokusu, solunum yolu hastalıkları ve cilt enfeksiyonları bildirdiler.
Petrol sızıntısından etkilenenlerin durumu içler acısı.
Wimco Nagar sakini Catherine endişesini dile getirerek şöyle dedi: “Kerala’daki güzellik yarışmasından hemen önce tasarım kıyafetlerimin ve kozmetik ürünlerimin tümü yağ yüzünden mahvoldu.”
Sağlık sorunlarını paylaşan 50 yaşındaki Shanmugam, “İdrar yolu enfeksiyonu kaptım ve ilaçlara 1.500 rupi harcadım. Henüz kendimi iyi hissetmiyorum.”
Cilt enfeksiyonları sergileyen yaşlı bir kadın olan Saradha şunları söyledi: “Petrol sızıntısının içinden geçerek sığırlarımı taşıdım. Şu anda şiddetli kaşıntı ve döküntülerim var.”
İki çocuk annesi Nithya, tazminatın gerekliliğini vurgulayarak, “Hükümet, petrolden kurtulmak için evlerimizin ve yollarımızın bilimsel olarak temizlenmesini sağlamalı.”
Haberler, petrol sızıntısını en az dört kilometrelik bir mesafeye kadar takip etmiş ve Ennore Halici’nde çevresel hasara yol açmıştı. Balıkçı teknelerinin yanlarında kalın bir yağ tabakası oluştu ve ağları koptu. Kıyıda siyah enkazdan oluşan uzun bir iz vardı. Balıkçılar derneği başkanı Suresh, “Burada balık tutamıyoruz. Sızıntı denize de yayılıyor. Geçim kaynağımızı kaybedeceğiz.”
Çevreci Nityanand Jayaraman da hükümeti bürokrasiyle çok önemli zaman kaybetmekle suçluyor. Şöyle diyor: “Hükümetin şamandıralar yerleştirerek yayılmayı derhal durdurması gerekirdi. Ancak araştırdıkça yayılmasına izin verdiler. Bir felakete ne kadar hızlı tepki verdiklerine bakın.”
Geçen hafta CPCL, boru hattında herhangi bir sızıntı olduğunu reddetmiş ve araştırdığını söylemişti.
Ulusal Yeşil Mahkeme davayı tek başına ele alarak hesap verebilirlik beklentilerini artırdı. Ancak kritik soru şu: Devlet, felaketten ve felaketten etkilenen sakinlerin yaşamları üzerindeki etkisinden merkezi bir şirketi (CPCL) sorumlu tutacak mı?