Mahatma Gandhi Hangi Anlaşmayı Eleştirdi ?

Zeynep

New member
Mahatma Gandhi'nin Eleştirdiği Anlaşma: Saltanat Anlaşması ve Gandhi'nin Tepkileri

Mahatma Gandhi, Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesinin önde gelen liderlerinden biri olarak, İngiliz sömürge yönetimi altında Hindistan halkının haklarını savunmuş ve bu süreçte bir dizi önemli politikaya ve anlaşmaya karşı çıkmıştır. Bu yazıda, Gandhi'nin özellikle eleştirdiği bir anlaşma olan Saltanat Anlaşması'na odaklanarak, onun bu anlaşmaya dair görüşlerini ve tepkilerini ele alacağız.

Saltanat Anlaşması Nedir?

Saltanat Anlaşması, 1935 yılında kabul edilen ve Hindistan'ın idari yapısında önemli değişiklikler öngören bir yasa tasarısıydı. Bu anlaşma, İngiltere'nin Hindistan üzerindeki yönetimini daha fazla güçlendirmeyi ve Hindistan'da yerel yöneticilere daha fazla özerklik tanımayı amaçlıyordu. Saltanat Anlaşması, Hindistan'da merkezi hükümeti oluşturan bazı değişiklikleri ve eyaletlerin daha fazla yerel yönetim yetkisine sahip olmasını öngörüyordu. Ancak, bu anlaşmanın temel hedefi Hindistan halkına gerçek bir bağımsızlık sağlamaktan ziyade, İngilizlerin Hindistan üzerindeki hakimiyetini sürdürmekti.

Gandhi'nin Saltanat Anlaşması'na Tepkisi

Mahatma Gandhi, Saltanat Anlaşması'na büyük bir eleştiri getirmiştir. Onun eleştirileri, anlaşmanın Hindistan'a gerçek bir bağımsızlık sağlamaktan çok, İngiltere'nin Hindistan üzerindeki denetimini pekiştirmeye yönelik olduğunu vurguluyordu. Gandhi, bu anlaşmanın Hindistan halkının bağımsızlık mücadelesine zarar vereceğini düşünüyordu.

Gandhi'nin Saltanat Anlaşması'na yönelik temel eleştirileri şunlardı:

1. **Hindistan'ın Gerçek Bağımsızlığını Engellemesi**: Gandhi, bu anlaşmanın Hindistan'ın bağımsızlık yolunda bir adım atmak yerine, İngiltere'nin Hindistan'daki hakimiyetini daha da pekiştirdiğini savunuyordu. Gandhi, gerçek bağımsızlık için Hindistan'ın kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olması gerektiğini vurgulamıştı.

2. **Sömürgeci Karakteri**: Gandhi, Saltanat Anlaşması'nın Hindistan'ı sadece bir koloni olarak tutmayı amaçladığını, Hindistan halkına tam anlamıyla bir özgürlük ve haklar sunmadığını düşünüyordu. Anlaşma, Hindistan'ın siyasi özerkliğini artırmayı vaat etse de, İngiltere'nin ekonomiye ve askeri güce olan hâkimiyetini sürdürüyordu.

3. **Hindistan Halkının Temsil Edilmemesi**: Gandhi, anlaşmanın Hindistan halkının gerçek temsilini sağlayan bir mekanizma oluşturmadığını ve Hindistan'ın bağımsızlık hareketinin sesinin anlaşmada yer almadığını düşünüyordu. Gandhi'nin savunduğu fikir, Hindistan halkının söz hakkının olduğu, kendi iradesine dayalı bir yönetim biçimiydi.

4. **Hindistan'ın Bölünmesine Yol Açması**: Saltanat Anlaşması, Hindistan'ın yönetiminde bazı eyaletlere daha fazla özerklik tanımayı vaat etse de, bu durum Hindistan'ın daha da bölünmesine yol açabileceği endişesini uyandırıyordu. Gandhi, Hindistan'ın birlik içinde olması gerektiğine inanıyordu.

Gandhi'nin Eleştirileri ve Bağımsızlık Mücadelesi

Mahatma Gandhi, Saltanat Anlaşması'na karşı verdiği tepkilerle, Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesinde önemli bir dönüm noktasını işaret ediyordu. Gandhi, İngiltere'nin Hindistan'a sunduğu bu anlaşmanın, halkın gerçek iradesini yansıtmadığını ve bağımsızlık hareketinin önünde bir engel teşkil ettiğini savunuyordu. Saltanat Anlaşması'na karşı Gandhi'nin tepkisi, Hindistan halkının haklarını savunma ve kendi kaderini tayin etme mücadelesinin bir parçasıydı.

Gandhi ve Satyagraha Hareketi

Gandhi'nin Saltanat Anlaşması'na karşı gösterdiği tepkiler, onun Satyagraha hareketinin bir parçasıydı. Satyagraha, şiddet kullanmadan direniş gösterme anlamına geliyordu ve Gandhi, bu yöntemi Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesinin temel taşlarından biri olarak benimsemişti. Saltanat Anlaşması'nın Hindistan halkının bağımsızlık arzusuyla çeliştiğini düşündüğü için, anlaşmanın onaylanması durumunda Satyagraha yöntemini devreye sokarak karşı koymayı planlıyordu.

Gandhi'nin Satyagraha hareketi, Hindistan halkının İngiliz sömürge yönetimine karşı barışçıl bir şekilde başkaldırısını simgeliyordu. Bu hareketin başarısı, halkın birlik içinde olmasına ve güçlü bir direniş gösterilmesine dayanıyordu. Gandhi, Saltanat Anlaşması'na karşı duruşuyla, Hindistan halkının bağımsızlık mücadelesinin önündeki engelleri aşma kararlılığını ortaya koyuyordu.

Saltanat Anlaşması Sonrası Hindistan'da Durum

Saltanat Anlaşması'nın kabulü, Hindistan'da bağımsızlık mücadelesini daha da yoğunlaştıran bir dönemin başlangıcını işaret ediyordu. Gandhi ve Hindistan Ulusal Kongresi, bu anlaşmayı Hindistan'a tam anlamıyla bağımsızlık getirmediği ve halkın iradesini yok saydığı için reddettiler. Hindistan'da artan bağımsızlık talepleri, Saltanat Anlaşması'nın halk arasında daha fazla rahatsızlık yaratmasına yol açtı.

Gandhi'nin bu eleştirileri, Hindistan halkının kendi özgürlüğünü kazanma noktasında daha kararlı ve güçlü bir duruş sergilemesine katkıda bulundu. Gandhi'nin liderliğinde, Hindistan halkı bağımsızlık yolunda daha büyük bir kararlılıkla ilerlemeye devam etti. Saltanat Anlaşması'nın reddedilmesi, Hindistan'ın İngiltere'ye karşı olan direnişinin daha da büyümesine yol açtı.

Sonuç

Mahatma Gandhi'nin Saltanat Anlaşması'na karşı gösterdiği eleştiriler, Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesinin temel prensiplerinden birini oluşturmaktadır. Gandhi, bu anlaşmanın Hindistan halkının özgürlük ve bağımsızlık arzusuyla örtüşmediğini ve İngiltere'nin sömürgeci politikalarını pekiştirdiğini savunmuştur. Gandhi'nin bu eleştirileri, Hindistan'ın bağımsızlık hareketinde önemli bir yer tutmuş ve halkın daha fazla direniş göstermesine sebep olmuştur. Saltanat Anlaşması, Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesinin önünde bir engel olarak kalırken, Gandhi'nin liderliği ve Satyagraha hareketi Hindistan'ın özgürlük yolundaki kararlılığını pekiştirmiştir.
 
Üst