Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Küme Toplantısı’nda konuştu: (2) CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, birinci kere sandığa gidip oy kullanacak 6 milyon 300 bin gencin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yazgısını belirleyeceğini söz ederek, “Demokrasi mi, özgürlük mü istiyorsunuz? Sandığa gidin. İktidarı değiştirdikten, Millet İttifakı’na teslim ettikten daha sonra ‘Tweet atarsam gözaltına alınır mıyım?’ diye sakın düşünmeyin. Sizin garantiniz bu kardeşiniz olacaktır.” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, CHP milletvekilleri, yöneticileri ve belediye liderlerinin biroldukca vilayette çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı.
Toplumun büyük kısmının “Memleket berbata gidiyor.” söylemiş olduğini aktaran Kılıçdaroğlu, bu biçimde bir ortamda kendilerine çalışmanın ve vatandaşın nabzını tutarak meselelerine tahlil üretmenin düştüğünü söylemiş oldu.
Talimatı üzerine CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz’in Hopa’dan İskenderun’a kadar bütün limanları ziyaret ederek balıkçıların meselelerini dinlediğini belirten Kılıçdaroğlu, bugün Sinop’a geçecek olan Karadeniz ve birlikteindeki heyete çalışmalarında muvaffakiyetler diledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, her insanın “CHP çalışıyor mu?” sorusunu yönelttiğini söz ederek, “CHP, tarihinde birinci kere tahminen de bu kadar ağır çalışıyor. Balıkçıların sorunu mu, Hopa’dan başlayarak ta İskenderun’a kadar gidecekler. Her bölgede balıkçıların sıkıntılarını raporlayacaklar. Bunların yapamadığını yapıyoruz, yapacağız. Zira biz iktidar olacağız, bütün problemleri çözeceğiz. İktidar olduğumuzda bu memleketin meseleleri neydi diye vakit kaybetmemek için şimdiden meseleleri saptıyoruz.” diye konuştu.
Partisinde Türkiye’ye ait hiç bir üniversitenin hiç bir akademisyenin sahip olmadığı ayrıntıların bulunduğunu, tüm kısımların sıkıntılarını bildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, geçen hafta CHP’lilerin Niğde, Zonguldak, Sakarya, Düzce’ye; CHP İktisat Masası’nın Trabzon, Ordu, Giresun’a gittiğini, kendisinin ise Edirne’yi ziyaret ettiğini anlattı. Vatandaşın sıkıntılarını dinleyerek tahlil ürettiklerini lisana getiren Kılıçdaroğlu, bu biçimdece vatandaşla CHP içinde kuvvetli bir inanç bağının oluşmasını istediklerini söz etti.
Kılıçdaroğlu, “Asla karamsarlığa kapılmayın, her sorunu çözeceğiz. Çözülmeyecek hiç bir sorun yoktur. Bize itimadın, kendinize inancın ve emin olun Türkiye’nin çözülmeyecek hiç bir sorunu yoktur, hepsini çözeceğiz.” kelamlarını sarf etti.
“İçerde efelenip dışarda kedi kesilenler kimlerdir, bu biçimde bakılırsaceksin”
CHP başkanı Kılıçdaroğlu, iki CHP’li milletvekilinin Hopa’da tırların kilometrelerce uzunluğunda kuyrukta beklediği yere gittiğini belirterek, bir tır sürücüsünün anlattığı sorun ve değerlendirmelerini okudu. Kelam konusu kişinin “Avrupa plakalı tırlar rahatça geçiş yaparken Türk tırlarının hudutta haftalarca bekletildiğini” dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Bu saray ne yapıyor sanki? Saray ve beslemelerinin emin olun bundan haberleri bile yok.” dedi.
Kılıçdaroğlu, bu tır sürücüsünün 17 gündür sonda beklediğini söz ettiğini ve “Azerbaycan da dahil olmak üzere yurt haricinde Türk tır sürücülerinden gereksiz yere paralar alındığını” ileri sürdüğünü lisana getirerek, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“(Kimse bizim sesimiz olmuyor, problemlerimizi çözmüyor.) diyor. Sevgili kardeşim, dediğini burada motamot okudum. Senin sesin olmak, meselesini çözmek benim nazaranvimdir aslına bakarsan. Şayet CHP’li iki milletvekili gelip seni dinliyorsa, problemlerini aktarıyorsan, bil ki senin sözcün CHP’dir ve o arkadaşlardır. Tahlil var, sandık gelecek, gideceksin sandığa, bu sarayın aktörü ve beslemelerine hoş bir ders vereceksin, oyun bitecek. bu biçimde goreceksin sen Türk tırları bekliyor mu, beklemiyor mu, sorun çözülüyor mu çözülmüyor mu? İçerde efelenip dışarda kedi kesilenler kimlerdir, bu biçimde bakılırsaceksin.”
CHP Esnaf Masası’nın ise Niğde’yi ziyaret ettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, bir çiftçinin, gübre ve mazot meblağlarına yapılan artırımdan şikayet ettiğini anlattı.
İktidarın 19 yılda memleketi bu hale getirdiğini savunan Kılıçdaroğlu, vatandaşın sandıkta vereceği oyla Türkiye’nin 5 yılda hangi noktaya gelebileceğini nazaranceğini söylemiş oldu. Kılıçdaroğlu, “Haramilerin iktidarını nasıl indirdiğimizi, milletin hakkının nasıl teslim edildiğini, üretimin nasıl teşvik edildiğini, alın terinin ne kadar bedelli olduğunu bakılırsaceksin. İtimat ve oyunu ver, bu biçimde Türkiye nasıl şaha kalkıyormuş bakılırsaceksin.” diye konuştu.
“Adıyamanlı kardeşim, hak istemenin maliyetinin ne olduğunu görüyorsun değil mi?”
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li bir heyetin de Zonguldak’a gittiğini söz ederek, “emeğin başkenti” olarak nitelendirdiği Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumunun 5 bin personellik takımı olduğu biçimde istihdama gitmediğini söylemiş oldu. Kılıçdaroğlu, şöyleki devam etti:
“(Niye Zonguldak’tan kömür çıkaralım ki? Yurt haricinden kömür getiriyoruz.) diyorlar. (Niye bizim personel kazansın ki? Yurt haricindeki personel kazansın.) (Ama sana oy vermez.) Hem saray hem beslemeleri (Hayır, sen istediğin kadar konuş. Ben onlara 5 bin kişilik takım da vermem fakat sandık geldiğinde onlar sarfiyat bir daha AK Parti’ye oy verirler.) diyor. Zonguldaklı kardeşim, yer altında çalışan kardeşim, sen hala sandığa gittiğinde AK Parti’ye oy veriyorsan, şikayet etmeyeceksin. Aç kaldığında da şikayet etmeyeceksin, hakkını da aramayacaksın. Ancak hakkını arıyorsan, çoluk çocuğun işsizse, yer altında kömür dururken, buradan çıkarmayıp da dışardan getiriyorlarsa sandığa gideceksin, tek oyla dersini vereceksin. bu biçimde bu ülke kurtulur, bu biçimde Zonguldak şaha kalkar. Nüfusu azalıyor Zonguldak’ın. Herkes Zonguldak’ı terk ediyor. Zonguldak çalışan emekçilerin değil emeklilerin kenti oldu. Bu ayıptan Zonguldaklılar kurtaracak.”
Adıyaman’da 16 tütün üreticisinin hak aradıkları için sabah erken saatlerde meskenleri basılarak gözaltına alındığını ve bunlardan 10’unun tutuklandığını öne süren Kılıçdaroğlu, “Adıyamanlı kardeşim, hak istemenin maliyetinin ne olduğunu görüyorsun değil mi? Hak, alın terinin karşılığını istiyorsun, sabahın köründe konutun basılıyor, gözaltına alınıyorsun, mahkemeye çıkarılıyor, talimatla tutuklanıyor ve mahpusa atılıyorsun. Kime güveneceksin? Açık ve net yanıtını veriyorum, bu kardeşine güveneceksin. Şayet Ankara’dan İstanbul’a 420 kilometre adalet için yürüdüysek, tütün üreticisi adalet istiyor, onun da yanında duracağız.” biçiminde konuştu.
CHP Kümesi olarak bu sorunu TBMM Genel Şurasında gündeme getirdiklerini fakat AK Parti ve MHP milletvekillerinin bu talebi reddettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Tütünü tekellere teslim ettiler. Tütün işinden 400 bin aile geçiniyordu. Ekimi büyük ölçüde engellendi, dışardan tütün getiriyorlar. 2003 yılından Mayıs 2021’e kadar 1 milyon 275 bin ton tütün ithal edildi. Bunun karşılığında 6 milyar 435 milyon dolar ödendi. Adıyamanlı, Malatyalı kardeşlerime seslenmek isterim; bu 6 milyar 435 milyon dolar size ödenseydi siz dağın taşın tamamına tütün ekerdiniz, dünyaya tütün ihraç ederdiniz, değil mi? 6 milyar doları yabancılara, öbür çiftçilere verdiler. Bunlar ‘Biz yerli ve milliyiz.’ diyorlar. Batsın sizin yerliliğiniz ve milliliğiniz.” dedi.
“Gençleri yaftalayan, hafifçee alan ve istismar eden de sensin”
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, toplumun büyük kısmının iktisadın ve memleketin durumunun berbat olduğunu düşünmesinin niçininin, bu şartları yaşaması olduğunu lisana getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gençlerle konuştuğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Nereden aklına geldiyse gençleri hatırlamak? Benim hatırlattığımı da kimse unutmasın. ‘Gençleri yaftalamayın, hafifçee almayın, istismar etmeyin.’ diyor. Gençleri yaftalayan, hafifçee alan ve istismar eden de sensin. Bir tane genç kızımız ayak ayak üstüne atmış, ‘Esas duruşa geç, Erdoğan burada.’ Akıl alacak şey değil. Bunlar gençlerle nasıl konuşacaklarını, nasıl şakalaşacaklarını da bilmiyorlar.” sözlerini kullandı.
İşsizliğin aile kurumunu temelden sarstığını belirten Kılıçdaroğlu, “Saray ve beslemeleri ‘Aileye epey bedel veriyoruz.’ diyorlar ya, aileyi mahvettiniz siz, temeline dinamit koydunuz. Baba işsiz, anne işsiz, üniversiteyi bitiren oğul işsiz, konutta birbirlerinin yüzüne bakamıyorlar. Boşanma davalarına, uyuşturucu ve kumara bakın siz. Uyuşturucu senin Genel Merkezine kadar girdi.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, işsizliğin bütün kötülüklerin anası olduğunu da lisana getirerek, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Bir genç tweet atmış Erdoğan’ın bu konuşmasıyla ilgili: ‘Ortalama bir araç nasıl 200-250 bin oluyor? Ortalama bir konut nasıl 1 milyon oluyor? Ülkenin ana gündemi bu olmalı. Çalışarak, helal parayla bir konut, bir otomobil alamıyoruz. Kredi borcu ödemekten ciğerimiz soldu, gerçekten kâfi artık ya.’ Evet gençler kâfi artık ya. Sevgili gençler sizin hayalleriniz bizim amaçlarımızdır. Bu mevzuda bir anlaşalım. Kurduğunuz bütün hayaller CHP’nin amacı olacaktır, o maksada yürüyeceğiz. Bu saray ve beslemelerinin masallarını bırakın, onların size getirebileceği hiç bir yarar yok. İşsizlik diz uzunluğu, bunu da çok yeterli biliyorum. Erdoğan’ın telaffuzlarının tamamına kulaklarınızı tıkayın, ‘bu biçimde bir adam yoktur.’ deyin. Biz bir daha güç birliği yapmak zorundayız. Türkiye’nin bahtını değiştirecek olan sizlersiniz sevgili gençler. Birinci kere sandığa gidip oy kullanacak 6 milyon 300 bin genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mukadderatını belirleyecek. Demokrasi mi, özgürlük mü istiyorsunuz? Sandığa gidin. İktidarı değiştirdikten, Millet İttifakı’na teslim ettikten daha sonra ‘Tweet atarsam gözaltına alınır mıyım?’ diye sakın düşünmeyin. Sizin teminatınız bu kardeşiniz olacaktır.”
(Sürecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Seval Ocak Adıyaman
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, CHP milletvekilleri, yöneticileri ve belediye liderlerinin biroldukca vilayette çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı.
Toplumun büyük kısmının “Memleket berbata gidiyor.” söylemiş olduğini aktaran Kılıçdaroğlu, bu biçimde bir ortamda kendilerine çalışmanın ve vatandaşın nabzını tutarak meselelerine tahlil üretmenin düştüğünü söylemiş oldu.
Talimatı üzerine CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz’in Hopa’dan İskenderun’a kadar bütün limanları ziyaret ederek balıkçıların meselelerini dinlediğini belirten Kılıçdaroğlu, bugün Sinop’a geçecek olan Karadeniz ve birlikteindeki heyete çalışmalarında muvaffakiyetler diledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, her insanın “CHP çalışıyor mu?” sorusunu yönelttiğini söz ederek, “CHP, tarihinde birinci kere tahminen de bu kadar ağır çalışıyor. Balıkçıların sorunu mu, Hopa’dan başlayarak ta İskenderun’a kadar gidecekler. Her bölgede balıkçıların sıkıntılarını raporlayacaklar. Bunların yapamadığını yapıyoruz, yapacağız. Zira biz iktidar olacağız, bütün problemleri çözeceğiz. İktidar olduğumuzda bu memleketin meseleleri neydi diye vakit kaybetmemek için şimdiden meseleleri saptıyoruz.” diye konuştu.
Partisinde Türkiye’ye ait hiç bir üniversitenin hiç bir akademisyenin sahip olmadığı ayrıntıların bulunduğunu, tüm kısımların sıkıntılarını bildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, geçen hafta CHP’lilerin Niğde, Zonguldak, Sakarya, Düzce’ye; CHP İktisat Masası’nın Trabzon, Ordu, Giresun’a gittiğini, kendisinin ise Edirne’yi ziyaret ettiğini anlattı. Vatandaşın sıkıntılarını dinleyerek tahlil ürettiklerini lisana getiren Kılıçdaroğlu, bu biçimdece vatandaşla CHP içinde kuvvetli bir inanç bağının oluşmasını istediklerini söz etti.
Kılıçdaroğlu, “Asla karamsarlığa kapılmayın, her sorunu çözeceğiz. Çözülmeyecek hiç bir sorun yoktur. Bize itimadın, kendinize inancın ve emin olun Türkiye’nin çözülmeyecek hiç bir sorunu yoktur, hepsini çözeceğiz.” kelamlarını sarf etti.
“İçerde efelenip dışarda kedi kesilenler kimlerdir, bu biçimde bakılırsaceksin”
CHP başkanı Kılıçdaroğlu, iki CHP’li milletvekilinin Hopa’da tırların kilometrelerce uzunluğunda kuyrukta beklediği yere gittiğini belirterek, bir tır sürücüsünün anlattığı sorun ve değerlendirmelerini okudu. Kelam konusu kişinin “Avrupa plakalı tırlar rahatça geçiş yaparken Türk tırlarının hudutta haftalarca bekletildiğini” dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Bu saray ne yapıyor sanki? Saray ve beslemelerinin emin olun bundan haberleri bile yok.” dedi.
Kılıçdaroğlu, bu tır sürücüsünün 17 gündür sonda beklediğini söz ettiğini ve “Azerbaycan da dahil olmak üzere yurt haricinde Türk tır sürücülerinden gereksiz yere paralar alındığını” ileri sürdüğünü lisana getirerek, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“(Kimse bizim sesimiz olmuyor, problemlerimizi çözmüyor.) diyor. Sevgili kardeşim, dediğini burada motamot okudum. Senin sesin olmak, meselesini çözmek benim nazaranvimdir aslına bakarsan. Şayet CHP’li iki milletvekili gelip seni dinliyorsa, problemlerini aktarıyorsan, bil ki senin sözcün CHP’dir ve o arkadaşlardır. Tahlil var, sandık gelecek, gideceksin sandığa, bu sarayın aktörü ve beslemelerine hoş bir ders vereceksin, oyun bitecek. bu biçimde goreceksin sen Türk tırları bekliyor mu, beklemiyor mu, sorun çözülüyor mu çözülmüyor mu? İçerde efelenip dışarda kedi kesilenler kimlerdir, bu biçimde bakılırsaceksin.”
CHP Esnaf Masası’nın ise Niğde’yi ziyaret ettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, bir çiftçinin, gübre ve mazot meblağlarına yapılan artırımdan şikayet ettiğini anlattı.
İktidarın 19 yılda memleketi bu hale getirdiğini savunan Kılıçdaroğlu, vatandaşın sandıkta vereceği oyla Türkiye’nin 5 yılda hangi noktaya gelebileceğini nazaranceğini söylemiş oldu. Kılıçdaroğlu, “Haramilerin iktidarını nasıl indirdiğimizi, milletin hakkının nasıl teslim edildiğini, üretimin nasıl teşvik edildiğini, alın terinin ne kadar bedelli olduğunu bakılırsaceksin. İtimat ve oyunu ver, bu biçimde Türkiye nasıl şaha kalkıyormuş bakılırsaceksin.” diye konuştu.
“Adıyamanlı kardeşim, hak istemenin maliyetinin ne olduğunu görüyorsun değil mi?”
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li bir heyetin de Zonguldak’a gittiğini söz ederek, “emeğin başkenti” olarak nitelendirdiği Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumunun 5 bin personellik takımı olduğu biçimde istihdama gitmediğini söylemiş oldu. Kılıçdaroğlu, şöyleki devam etti:
“(Niye Zonguldak’tan kömür çıkaralım ki? Yurt haricinden kömür getiriyoruz.) diyorlar. (Niye bizim personel kazansın ki? Yurt haricindeki personel kazansın.) (Ama sana oy vermez.) Hem saray hem beslemeleri (Hayır, sen istediğin kadar konuş. Ben onlara 5 bin kişilik takım da vermem fakat sandık geldiğinde onlar sarfiyat bir daha AK Parti’ye oy verirler.) diyor. Zonguldaklı kardeşim, yer altında çalışan kardeşim, sen hala sandığa gittiğinde AK Parti’ye oy veriyorsan, şikayet etmeyeceksin. Aç kaldığında da şikayet etmeyeceksin, hakkını da aramayacaksın. Ancak hakkını arıyorsan, çoluk çocuğun işsizse, yer altında kömür dururken, buradan çıkarmayıp da dışardan getiriyorlarsa sandığa gideceksin, tek oyla dersini vereceksin. bu biçimde bu ülke kurtulur, bu biçimde Zonguldak şaha kalkar. Nüfusu azalıyor Zonguldak’ın. Herkes Zonguldak’ı terk ediyor. Zonguldak çalışan emekçilerin değil emeklilerin kenti oldu. Bu ayıptan Zonguldaklılar kurtaracak.”
Adıyaman’da 16 tütün üreticisinin hak aradıkları için sabah erken saatlerde meskenleri basılarak gözaltına alındığını ve bunlardan 10’unun tutuklandığını öne süren Kılıçdaroğlu, “Adıyamanlı kardeşim, hak istemenin maliyetinin ne olduğunu görüyorsun değil mi? Hak, alın terinin karşılığını istiyorsun, sabahın köründe konutun basılıyor, gözaltına alınıyorsun, mahkemeye çıkarılıyor, talimatla tutuklanıyor ve mahpusa atılıyorsun. Kime güveneceksin? Açık ve net yanıtını veriyorum, bu kardeşine güveneceksin. Şayet Ankara’dan İstanbul’a 420 kilometre adalet için yürüdüysek, tütün üreticisi adalet istiyor, onun da yanında duracağız.” biçiminde konuştu.
CHP Kümesi olarak bu sorunu TBMM Genel Şurasında gündeme getirdiklerini fakat AK Parti ve MHP milletvekillerinin bu talebi reddettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Tütünü tekellere teslim ettiler. Tütün işinden 400 bin aile geçiniyordu. Ekimi büyük ölçüde engellendi, dışardan tütün getiriyorlar. 2003 yılından Mayıs 2021’e kadar 1 milyon 275 bin ton tütün ithal edildi. Bunun karşılığında 6 milyar 435 milyon dolar ödendi. Adıyamanlı, Malatyalı kardeşlerime seslenmek isterim; bu 6 milyar 435 milyon dolar size ödenseydi siz dağın taşın tamamına tütün ekerdiniz, dünyaya tütün ihraç ederdiniz, değil mi? 6 milyar doları yabancılara, öbür çiftçilere verdiler. Bunlar ‘Biz yerli ve milliyiz.’ diyorlar. Batsın sizin yerliliğiniz ve milliliğiniz.” dedi.
“Gençleri yaftalayan, hafifçee alan ve istismar eden de sensin”
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, toplumun büyük kısmının iktisadın ve memleketin durumunun berbat olduğunu düşünmesinin niçininin, bu şartları yaşaması olduğunu lisana getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gençlerle konuştuğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Nereden aklına geldiyse gençleri hatırlamak? Benim hatırlattığımı da kimse unutmasın. ‘Gençleri yaftalamayın, hafifçee almayın, istismar etmeyin.’ diyor. Gençleri yaftalayan, hafifçee alan ve istismar eden de sensin. Bir tane genç kızımız ayak ayak üstüne atmış, ‘Esas duruşa geç, Erdoğan burada.’ Akıl alacak şey değil. Bunlar gençlerle nasıl konuşacaklarını, nasıl şakalaşacaklarını da bilmiyorlar.” sözlerini kullandı.
İşsizliğin aile kurumunu temelden sarstığını belirten Kılıçdaroğlu, “Saray ve beslemeleri ‘Aileye epey bedel veriyoruz.’ diyorlar ya, aileyi mahvettiniz siz, temeline dinamit koydunuz. Baba işsiz, anne işsiz, üniversiteyi bitiren oğul işsiz, konutta birbirlerinin yüzüne bakamıyorlar. Boşanma davalarına, uyuşturucu ve kumara bakın siz. Uyuşturucu senin Genel Merkezine kadar girdi.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, işsizliğin bütün kötülüklerin anası olduğunu da lisana getirerek, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Bir genç tweet atmış Erdoğan’ın bu konuşmasıyla ilgili: ‘Ortalama bir araç nasıl 200-250 bin oluyor? Ortalama bir konut nasıl 1 milyon oluyor? Ülkenin ana gündemi bu olmalı. Çalışarak, helal parayla bir konut, bir otomobil alamıyoruz. Kredi borcu ödemekten ciğerimiz soldu, gerçekten kâfi artık ya.’ Evet gençler kâfi artık ya. Sevgili gençler sizin hayalleriniz bizim amaçlarımızdır. Bu mevzuda bir anlaşalım. Kurduğunuz bütün hayaller CHP’nin amacı olacaktır, o maksada yürüyeceğiz. Bu saray ve beslemelerinin masallarını bırakın, onların size getirebileceği hiç bir yarar yok. İşsizlik diz uzunluğu, bunu da çok yeterli biliyorum. Erdoğan’ın telaffuzlarının tamamına kulaklarınızı tıkayın, ‘bu biçimde bir adam yoktur.’ deyin. Biz bir daha güç birliği yapmak zorundayız. Türkiye’nin bahtını değiştirecek olan sizlersiniz sevgili gençler. Birinci kere sandığa gidip oy kullanacak 6 milyon 300 bin genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mukadderatını belirleyecek. Demokrasi mi, özgürlük mü istiyorsunuz? Sandığa gidin. İktidarı değiştirdikten, Millet İttifakı’na teslim ettikten daha sonra ‘Tweet atarsam gözaltına alınır mıyım?’ diye sakın düşünmeyin. Sizin teminatınız bu kardeşiniz olacaktır.”
(Sürecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Seval Ocak Adıyaman