CatWalk
New member
1 MİLYON ADAYA TERCİH TALİHİ
– Daha evvelki senelerda Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) birinci basamağı olan Temel Yeterlik Sınavı’nda (TYT) ön lisans ve lisans için 150 puan koşulu vardı. Bu barajın kalkmasıyla yaklaşık 1 milyon öğrencinin tercih yapma hakkı doğuyor. Yani geçen yıl imtihana giren yaklaşık 2.5 milyon öğrenciden elenen 1 milyon civarında adayın, bu sistem olsaydı 2’nci basamak olan Alan Yeterlilik Sınavı’na (AYT) baraj koşulu olmadan girebilme ve tahminen de bir üniversiteyi kazanabilme bahtı olacaktı.
YERLEŞMEK İÇİN 8-9 NET YETECEK
– TYT’de belirleyici olan Türkçe ya da matematik testlerinde, öğrencilerin öbür testlerinin geçerli olup puan hesaplamasının yapılabilmesi için yarım nete muhtaçlığı var. Bu iki testten birinden yarım net çıkaramayanın puanları hesaplanmıyordu. Artık baraj kalktı. Lakin, bir daha de TYT’de öğrencilerin puan hesaplarının yapılabilmesi için Türkçe ya da matematik testinden yarım net alması gerekiyor. Şayet yarım net alamaz da sıfır yahut eksiye düşerse öğrencinin başka testleri hesaplanmıyor. Bu kural artık de geçerli. Adaylar, evvelki senelerda olduğu üzere imtihan puanına ortaöğretim muvaffakiyet puanına eklenerek oluşacak yerleştirme puanıyla, puan üstünlüğüne nazaran yerleşme imkanı elde edecek. Fakat bir adayın evvelki senelerda yerleşebilmesi için 14-15 net yapması gerekiyordu. Barajı geçebilmek için TYT’de gereken 14-15 net yerine bu sene öğrenciler 8-9 net ile yerleşebilecek.
KİMİ KISIMLAR DAHA ÇOK SEÇİLECEK
– Geçmiş senelerda bilhassa İktisadi ve İdari Bilimler alanlarında pek de tercih edilmeyen çalışma iktisadı, maliye, kamu idaresi, siyaset bilimi ve sosyoloji üzere kısımların doluluk oranının bu kararla artması bekleniyor.
KONTENJANLAR DOLACAK
– Vakıf üniversiteleri son senelerda kontenjanlarını doldurmakta meşakkat yaşıyordu. Bilhassa tercih meşakkati yaşanan kimi kısımlar, artık öğrenciler tarafınca üniversiteli olabilmek için tercih edilebilir olacak. Bu da en epeyce vakıf üniversitelerinin kontenjanlarını etkileyecek.
30 DAKİKA EK MÜHLET GELDİ
– İmtihan müddeti her yıl tartışılıyordu. Öğrenciler imtihan daha sonrasında vaktin yetmediğine yönelik tenkitler getiriyordu. YÖK, YKS’nin birinci evresi olan TYT’de 135 dakika olan imtihan mühletini 30 dakika daha arttırarak 165 dakikaya çıkardı.
UZMANLAR NE DEDİ?
ÇOK TERCİH EDİLEN KISIMLARI ETKİLEMEZ
Salim Ünsal (Eğitim uzmanı): Evvelki senelerda kontenjanını dolduran programlarda bir değişiklik yaşanmaz. Tercih hakkı elde edecek yeni kitle bu kısımlara yerleşmekte bir daha zorlanır. Fakat boş kontenjan sayıları minimize bir seviyeye inebilir. Lisans programlarına yerleşme oranları, önlisans oranlarından daha fazla olabilir.
BARAJIN KALKMASI HAKİKAT BİR KARAR
Onur Soğuk (Eğitimci): Üniversitelerde kâfi kontenjan var. Öğrenciler barajı geçemediği için vakıf ve devlet üniversitelerinde boşluk oldu. Ek tercih devriyle aslında hedef boş kontenjanları kapatmaktı. Bu kadar kontenjanın boş kaldığı bir ortamda, barajın kaldırılması bence fazlaca gerçek bir karar oldu.
MÜDDETİN UZAMASI GERİLİMİ AZALTIR
Cihan Yeşilyurt (Fen Bilimleri Eğitim Kurumları): TYT’de mühletin uzatılması adaylar için olumlu. Bilhassa TYT sorularının uzun metinler olması adayları vakit açısından zorluyordu. 120 sorunun tamamını yapan epey az öğrenci kümesi oluyordu. Artık müddet yetişmeme gerilimi olmayacak. Lakin bu da öğrencileri rehavete itmemeli.
BİR NET YAPAMAYAN KAZANSA DA BİTİREMEZ
Prof. Dr. Burhanettin Dönmez (Başkent Üniversitesi): Bir net yapamayan öğrencinin üniversiteli olması hakikat değil. Kazansa bile okuyamaz, okusa bile istihdam edilemez. İnsanı mutsuz etmeye gerek yok. Üniversite iş kapısı olarak algılanmamalı. Teknik eleman, orta eleman istiyorsanız imtihansız girebilecekleri meslek yüksek okulları var.
İSTİHDAMA KATKISI OLMAZ
Selçuk Pehlivanoğlu (Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı): Bu sonucun mezunların istihdamına katkısı olmayacak. Yükseköğretim öğrencilerin oyalanacağı bir yer değildir. Herkesi üniversite mezunu yapmak zorunda değilsiniz lakin her insanın refahını sağlayacak sistemi kurmanız gerekir.
Prof. Dr. Erhan Erkut (MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı):
TYT ve AYT’deki baraj kaldırma sonucunı popülist bir adım olarak değerlendiriyorum. Üniversiteye girmek için bir taban yeterlilik düzeyi gerekli. Bu lise bitirme imtihanı da olabilir, üniversite imtihanında baraj da olabilir—ikisi de yok! Şu anda 0,5 net yapan bir aday kimi kısımlara girebilecek. Bu gence üniversitede ne verebilir? Liseden bile mezun olmaması gereken öğrenciyi üniversitede geleceğe hazırlamak mümkün değil. Bu öğrencinin üniversiteye değil farklı meslek tercihlerine yönlendirilmesi gerekli. Şu anda temel okuryazarlıklara sahip olmayan bir öğrenci liseden mezun olabiliyor. Artık bu öğrenciye üniversite kapısını açarak hem bu öğrenciye birebir vakitte tıpkı sınıfta olacak olanlara haksızlık yapıyor olacağız. Bu durumda üniversite bitirenlere yetkinlik imtihanı yapılması koşul oldu. Şayet kontenjanlar, alan barajı olmayan alanlarda artarsa yalnızca işsizliğin 4 yıl ertelenmesi sağlanacak. Bugün maalesef geleceğin gereksinimlerini gözetmeden yapılan yanlış kontenjan planlaması niçiniyle 1.5 milyona yakın üniversiteli işsiz gencimiz var, bu sayının artması ülkeye ziyan verir. Şuurlu vakıf üniversitelerinin kontenjanlarını artırmayacağını, YÖK’ün de talebin düşük olduğu alanlarda kontenjan artışı taleplerini geri çevireceğini ümit ediyorum.
Sebahat Başusta (Bilfen Liseleri Rehberlik Kısım Liderı):
YÖK tarafınca alınan bu kararları olumlu olarak kıymetlendiriyoruz. Üniversitelerin açıkta kalan kontenjanlarının doluluğunu bir miktar artıracaktır. Şimdilik 2022 YKS’ye kaç kişinin başvuracağını bilmiyoruz, aşağı üst geçmiş senelera bakarak 2,5 milyonun üstünde olması beklenebilir. Bu adayların hepsinin tercih yapmak için puanı hesaplansa bile örgün öğretimde hudutlu kontenjan olduğunu unutmayalım. Geçen yıl lisans 468 bin 888, önlisans 389 bin 228 olmak üzere toplamda 858 bin 116 kontenjan açıklanmıştı. Birinci yerleştirme sonunda 169 bin 399 boş kontenjan kalmıştı. Yani açıklanan kontenjanın örgün öğretim için yüzde 80 ‘i dolmuştu. Bu yıl bu oranın biraz daha artabileceği düşünülebilir. Öte yandan yerleştirme sayısının tüm imtihana giren aday sayısına oranına bakarsak 2021 YKS’ye 2 milyon 426 bin 554 aday girmiş, birinci yerleştirme kararında 688 bin 727 aday örgün öğretime, 126 bin 648 aday açık öğretim fakültelerine olmak üzere 815 bin 375 aday üniversite programlarına yerleştirilmiştir. Bu da yüzde 33’lük üzere bir oran demektir. Bu oran bu yıl kıymetli bir fark yaratacak kadar değişmeyebilir. Lakin çabucak hemen bu yıl üniversite kontenjanlarının ne kadar olacağını da YKS’ye girecek aday sayısını da bilmiyoruz. Bunlar geçmiş senelera bakarak yaptığımız çıkarımlar. Lakin şunu net söyleyebiliriz tüm kontenjanların toplamı imtihana giren öğrenci sayısından az olduğu surece ve sayılar geçmiş senelera benzeri olursa yerleşemeyen öğrenci çoğunlukta olacaktır. TYT’de imtihan mühletinin 30 dakika artırılması, imtihanın soru sayısı ve soru yapısına bakılırsa yerinde bir karar olduğunu düşünüyoruz. İmtihanı yetiştirmeyi gerilim haline getiren adaylar için de üzerlerindeki baskıyı azaltacaktır. Fakat adaylar bir daha de bu imtihana hazırlanırken uygun test tekniklerini kullanmayı öğrenmeli ve test çözerken mühlet tutmayı sürdürmeli.
– Daha evvelki senelerda Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) birinci basamağı olan Temel Yeterlik Sınavı’nda (TYT) ön lisans ve lisans için 150 puan koşulu vardı. Bu barajın kalkmasıyla yaklaşık 1 milyon öğrencinin tercih yapma hakkı doğuyor. Yani geçen yıl imtihana giren yaklaşık 2.5 milyon öğrenciden elenen 1 milyon civarında adayın, bu sistem olsaydı 2’nci basamak olan Alan Yeterlilik Sınavı’na (AYT) baraj koşulu olmadan girebilme ve tahminen de bir üniversiteyi kazanabilme bahtı olacaktı.
YERLEŞMEK İÇİN 8-9 NET YETECEK
– TYT’de belirleyici olan Türkçe ya da matematik testlerinde, öğrencilerin öbür testlerinin geçerli olup puan hesaplamasının yapılabilmesi için yarım nete muhtaçlığı var. Bu iki testten birinden yarım net çıkaramayanın puanları hesaplanmıyordu. Artık baraj kalktı. Lakin, bir daha de TYT’de öğrencilerin puan hesaplarının yapılabilmesi için Türkçe ya da matematik testinden yarım net alması gerekiyor. Şayet yarım net alamaz da sıfır yahut eksiye düşerse öğrencinin başka testleri hesaplanmıyor. Bu kural artık de geçerli. Adaylar, evvelki senelerda olduğu üzere imtihan puanına ortaöğretim muvaffakiyet puanına eklenerek oluşacak yerleştirme puanıyla, puan üstünlüğüne nazaran yerleşme imkanı elde edecek. Fakat bir adayın evvelki senelerda yerleşebilmesi için 14-15 net yapması gerekiyordu. Barajı geçebilmek için TYT’de gereken 14-15 net yerine bu sene öğrenciler 8-9 net ile yerleşebilecek.
KİMİ KISIMLAR DAHA ÇOK SEÇİLECEK
– Geçmiş senelerda bilhassa İktisadi ve İdari Bilimler alanlarında pek de tercih edilmeyen çalışma iktisadı, maliye, kamu idaresi, siyaset bilimi ve sosyoloji üzere kısımların doluluk oranının bu kararla artması bekleniyor.
KONTENJANLAR DOLACAK
– Vakıf üniversiteleri son senelerda kontenjanlarını doldurmakta meşakkat yaşıyordu. Bilhassa tercih meşakkati yaşanan kimi kısımlar, artık öğrenciler tarafınca üniversiteli olabilmek için tercih edilebilir olacak. Bu da en epeyce vakıf üniversitelerinin kontenjanlarını etkileyecek.
30 DAKİKA EK MÜHLET GELDİ
– İmtihan müddeti her yıl tartışılıyordu. Öğrenciler imtihan daha sonrasında vaktin yetmediğine yönelik tenkitler getiriyordu. YÖK, YKS’nin birinci evresi olan TYT’de 135 dakika olan imtihan mühletini 30 dakika daha arttırarak 165 dakikaya çıkardı.
UZMANLAR NE DEDİ?
ÇOK TERCİH EDİLEN KISIMLARI ETKİLEMEZ
Salim Ünsal (Eğitim uzmanı): Evvelki senelerda kontenjanını dolduran programlarda bir değişiklik yaşanmaz. Tercih hakkı elde edecek yeni kitle bu kısımlara yerleşmekte bir daha zorlanır. Fakat boş kontenjan sayıları minimize bir seviyeye inebilir. Lisans programlarına yerleşme oranları, önlisans oranlarından daha fazla olabilir.
BARAJIN KALKMASI HAKİKAT BİR KARAR
Onur Soğuk (Eğitimci): Üniversitelerde kâfi kontenjan var. Öğrenciler barajı geçemediği için vakıf ve devlet üniversitelerinde boşluk oldu. Ek tercih devriyle aslında hedef boş kontenjanları kapatmaktı. Bu kadar kontenjanın boş kaldığı bir ortamda, barajın kaldırılması bence fazlaca gerçek bir karar oldu.
MÜDDETİN UZAMASI GERİLİMİ AZALTIR
Cihan Yeşilyurt (Fen Bilimleri Eğitim Kurumları): TYT’de mühletin uzatılması adaylar için olumlu. Bilhassa TYT sorularının uzun metinler olması adayları vakit açısından zorluyordu. 120 sorunun tamamını yapan epey az öğrenci kümesi oluyordu. Artık müddet yetişmeme gerilimi olmayacak. Lakin bu da öğrencileri rehavete itmemeli.
BİR NET YAPAMAYAN KAZANSA DA BİTİREMEZ
Prof. Dr. Burhanettin Dönmez (Başkent Üniversitesi): Bir net yapamayan öğrencinin üniversiteli olması hakikat değil. Kazansa bile okuyamaz, okusa bile istihdam edilemez. İnsanı mutsuz etmeye gerek yok. Üniversite iş kapısı olarak algılanmamalı. Teknik eleman, orta eleman istiyorsanız imtihansız girebilecekleri meslek yüksek okulları var.
İSTİHDAMA KATKISI OLMAZ
Selçuk Pehlivanoğlu (Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı): Bu sonucun mezunların istihdamına katkısı olmayacak. Yükseköğretim öğrencilerin oyalanacağı bir yer değildir. Herkesi üniversite mezunu yapmak zorunda değilsiniz lakin her insanın refahını sağlayacak sistemi kurmanız gerekir.
Prof. Dr. Erhan Erkut (MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı):
TYT ve AYT’deki baraj kaldırma sonucunı popülist bir adım olarak değerlendiriyorum. Üniversiteye girmek için bir taban yeterlilik düzeyi gerekli. Bu lise bitirme imtihanı da olabilir, üniversite imtihanında baraj da olabilir—ikisi de yok! Şu anda 0,5 net yapan bir aday kimi kısımlara girebilecek. Bu gence üniversitede ne verebilir? Liseden bile mezun olmaması gereken öğrenciyi üniversitede geleceğe hazırlamak mümkün değil. Bu öğrencinin üniversiteye değil farklı meslek tercihlerine yönlendirilmesi gerekli. Şu anda temel okuryazarlıklara sahip olmayan bir öğrenci liseden mezun olabiliyor. Artık bu öğrenciye üniversite kapısını açarak hem bu öğrenciye birebir vakitte tıpkı sınıfta olacak olanlara haksızlık yapıyor olacağız. Bu durumda üniversite bitirenlere yetkinlik imtihanı yapılması koşul oldu. Şayet kontenjanlar, alan barajı olmayan alanlarda artarsa yalnızca işsizliğin 4 yıl ertelenmesi sağlanacak. Bugün maalesef geleceğin gereksinimlerini gözetmeden yapılan yanlış kontenjan planlaması niçiniyle 1.5 milyona yakın üniversiteli işsiz gencimiz var, bu sayının artması ülkeye ziyan verir. Şuurlu vakıf üniversitelerinin kontenjanlarını artırmayacağını, YÖK’ün de talebin düşük olduğu alanlarda kontenjan artışı taleplerini geri çevireceğini ümit ediyorum.
Sebahat Başusta (Bilfen Liseleri Rehberlik Kısım Liderı):
YÖK tarafınca alınan bu kararları olumlu olarak kıymetlendiriyoruz. Üniversitelerin açıkta kalan kontenjanlarının doluluğunu bir miktar artıracaktır. Şimdilik 2022 YKS’ye kaç kişinin başvuracağını bilmiyoruz, aşağı üst geçmiş senelera bakarak 2,5 milyonun üstünde olması beklenebilir. Bu adayların hepsinin tercih yapmak için puanı hesaplansa bile örgün öğretimde hudutlu kontenjan olduğunu unutmayalım. Geçen yıl lisans 468 bin 888, önlisans 389 bin 228 olmak üzere toplamda 858 bin 116 kontenjan açıklanmıştı. Birinci yerleştirme sonunda 169 bin 399 boş kontenjan kalmıştı. Yani açıklanan kontenjanın örgün öğretim için yüzde 80 ‘i dolmuştu. Bu yıl bu oranın biraz daha artabileceği düşünülebilir. Öte yandan yerleştirme sayısının tüm imtihana giren aday sayısına oranına bakarsak 2021 YKS’ye 2 milyon 426 bin 554 aday girmiş, birinci yerleştirme kararında 688 bin 727 aday örgün öğretime, 126 bin 648 aday açık öğretim fakültelerine olmak üzere 815 bin 375 aday üniversite programlarına yerleştirilmiştir. Bu da yüzde 33’lük üzere bir oran demektir. Bu oran bu yıl kıymetli bir fark yaratacak kadar değişmeyebilir. Lakin çabucak hemen bu yıl üniversite kontenjanlarının ne kadar olacağını da YKS’ye girecek aday sayısını da bilmiyoruz. Bunlar geçmiş senelera bakarak yaptığımız çıkarımlar. Lakin şunu net söyleyebiliriz tüm kontenjanların toplamı imtihana giren öğrenci sayısından az olduğu surece ve sayılar geçmiş senelera benzeri olursa yerleşemeyen öğrenci çoğunlukta olacaktır. TYT’de imtihan mühletinin 30 dakika artırılması, imtihanın soru sayısı ve soru yapısına bakılırsa yerinde bir karar olduğunu düşünüyoruz. İmtihanı yetiştirmeyi gerilim haline getiren adaylar için de üzerlerindeki baskıyı azaltacaktır. Fakat adaylar bir daha de bu imtihana hazırlanırken uygun test tekniklerini kullanmayı öğrenmeli ve test çözerken mühlet tutmayı sürdürmeli.