GÜZEL Parti Küme Başkanvekili Usta, iktisattaki gelişmeleri kıymetlendirdi Açıklaması YETERLİ Parti Küme Başkanvekili Erhan Usta, Merkez Bankası’nın siyaset faizini 100 baz puan indirmesine ait, “hiç bir biçimde iktisadi temeller oluşturulmadan alınan bu kararların, iktisat üzerinde yarattığı tahribatı hepimiz görüyoruz.” dedi.
Usta, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Merkez Bankası’nın siyaset faizini 100 baz puan indirmesinin şimdi beklenen bir karar olduğunu, fakat bunun yanlışsız olduğu manasına gelmediğini söylemiş oldu.
Türkiye’de faizlerin son derece yüksek olduğunu lisana getiren Usta, “Yalnız hiç bir biçimde iktisadi temeller oluşturulmadan alınan bu kararların, iktisat üzerinde yarattığı tahribatı hepimiz görüyoruz.” tabirini kullandı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Konseyinin, kredilerin gayesine muhalif kullanılmaması konusundaki ihtarına işaret eden Usta, “Türkiye iktisadını polisiye önlemlerle yönetmeye çalışan bir iktidar var. Bu tarafta alınan her karar iktisattaki güvensizliği azaltmıyor, bir ölçü daha artırıyor. halbuki piyasa düzeneğinin işlemesini sağlamak lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
“Güveni sağlamadan Türkiye’nin bu borçlarını çevirme imkanı yok”
Usta, iktidarın, Türkiye’nin döviz muhtaçlığının yalnızca cari istikrardan ibaret olduğunu düşündüğünü savunarak, “Tamam cari açık vermedik, oradan ek bir döviz muhtaçlığımız da olmadı ancak şu anda Merkez Bankası’nın sayıları ortada. Vadesi 1 yılın altında olan dış borç yükümlülüğümüz 168 milyar dolar. Bunu nasıl çevireceksiniz? İtimadı sağlamadan hiç bir biçimde Türkiye’nin bu borçlarını çevirme imkanı yok.” görüşünü paylaştı.
Siyaset faizinin düşmesine karşın piyasa faizinin düşmediğine dikkati çeken Usta, yüzde 23,5 olan 5 yıllık Hazine tahvillerindeki faiz oranının niye düşmediğini sordu.
Erhan Usta, muhalefet partilerinin Meclis’teki iktisat toplantısına da değinerek, “Türkiye iktisadının fazlaca önemli bir dertte olduğuna hiç bir kuşku yok. Türkiye devasa yükseklikte enflasyona gerçek ısrarlı bir biçimde koşuyor. Fiyat istikrarı büsbütün kayboldu. Finansal istikrar önemli risk altındadır. Bunu görmek lazım. Bu meçhullüğü, kur artışını, yüksek enflasyonu finansal bölümün kaldırma imkanı yoktur. Şayet bu davranışlar devam ederse, Türkiye’nin önemli bir ödemeler istikrarı krizine girme ihtimali de her geçen gün güçlenmektedir. Bizim toplantı daha sonrasında mutabık kaldığımız ve kamuoyuna iletmek istediğimiz konular bunlardır.” diye konuştu.
Hükümeti ikaz etme konusunda üzerlerinde bir sorumluluk olduğunu düşündüklerini kaydeden Usta, “Bu ikazı yapıyoruz; ‘Bu yol, yol değildir. Bu yoldan lütfen geri dönün. İtimadı ve istikrarı sağlayacak kararlar alın’ diyoruz.” kelamlarını sarf etti.
Usta, taban fiyatın son 3 yıldaki ortalama vakitten yaklaşık 10 gün evvel belirtildiğını belirterek, “Niye bu biçimde bir şey yapılıyor? Her gün sayılar değişiyor. Hükümet, ortaya çıkacak yüksek enflasyon görülmeden minimum fiyatı bağlama uğraşı içerisindedir.” tezinde bulundu.
Hangi enflasyonun dikkate alınarak minimum fiyatın belirtildiğını soran Usta, “Rakam ne olursa olsun gidişat bu biçimde olduktan daha sonra gerçek olarak minimum fiyat düşecektir. hiç bir artış aslına bakarsanız olmayacaktır. Çalışanlarımızın alım gücü düşecektir.” dedi.
Ücretlilere bunun yapılmaması gerektiğini savunan Usta, minimum fiyatın en geç temmuzda ya da üçer aylık periyotlarda açıklanması ve enflasyon farkının verilmesi gerektiğini kaydetti.
AA / Aynur Ekiz – Son Dakika Haberleri
Usta, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Merkez Bankası’nın siyaset faizini 100 baz puan indirmesinin şimdi beklenen bir karar olduğunu, fakat bunun yanlışsız olduğu manasına gelmediğini söylemiş oldu.
Türkiye’de faizlerin son derece yüksek olduğunu lisana getiren Usta, “Yalnız hiç bir biçimde iktisadi temeller oluşturulmadan alınan bu kararların, iktisat üzerinde yarattığı tahribatı hepimiz görüyoruz.” tabirini kullandı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Konseyinin, kredilerin gayesine muhalif kullanılmaması konusundaki ihtarına işaret eden Usta, “Türkiye iktisadını polisiye önlemlerle yönetmeye çalışan bir iktidar var. Bu tarafta alınan her karar iktisattaki güvensizliği azaltmıyor, bir ölçü daha artırıyor. halbuki piyasa düzeneğinin işlemesini sağlamak lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
“Güveni sağlamadan Türkiye’nin bu borçlarını çevirme imkanı yok”
Usta, iktidarın, Türkiye’nin döviz muhtaçlığının yalnızca cari istikrardan ibaret olduğunu düşündüğünü savunarak, “Tamam cari açık vermedik, oradan ek bir döviz muhtaçlığımız da olmadı ancak şu anda Merkez Bankası’nın sayıları ortada. Vadesi 1 yılın altında olan dış borç yükümlülüğümüz 168 milyar dolar. Bunu nasıl çevireceksiniz? İtimadı sağlamadan hiç bir biçimde Türkiye’nin bu borçlarını çevirme imkanı yok.” görüşünü paylaştı.
Siyaset faizinin düşmesine karşın piyasa faizinin düşmediğine dikkati çeken Usta, yüzde 23,5 olan 5 yıllık Hazine tahvillerindeki faiz oranının niye düşmediğini sordu.
Erhan Usta, muhalefet partilerinin Meclis’teki iktisat toplantısına da değinerek, “Türkiye iktisadının fazlaca önemli bir dertte olduğuna hiç bir kuşku yok. Türkiye devasa yükseklikte enflasyona gerçek ısrarlı bir biçimde koşuyor. Fiyat istikrarı büsbütün kayboldu. Finansal istikrar önemli risk altındadır. Bunu görmek lazım. Bu meçhullüğü, kur artışını, yüksek enflasyonu finansal bölümün kaldırma imkanı yoktur. Şayet bu davranışlar devam ederse, Türkiye’nin önemli bir ödemeler istikrarı krizine girme ihtimali de her geçen gün güçlenmektedir. Bizim toplantı daha sonrasında mutabık kaldığımız ve kamuoyuna iletmek istediğimiz konular bunlardır.” diye konuştu.
Hükümeti ikaz etme konusunda üzerlerinde bir sorumluluk olduğunu düşündüklerini kaydeden Usta, “Bu ikazı yapıyoruz; ‘Bu yol, yol değildir. Bu yoldan lütfen geri dönün. İtimadı ve istikrarı sağlayacak kararlar alın’ diyoruz.” kelamlarını sarf etti.
Usta, taban fiyatın son 3 yıldaki ortalama vakitten yaklaşık 10 gün evvel belirtildiğını belirterek, “Niye bu biçimde bir şey yapılıyor? Her gün sayılar değişiyor. Hükümet, ortaya çıkacak yüksek enflasyon görülmeden minimum fiyatı bağlama uğraşı içerisindedir.” tezinde bulundu.
Hangi enflasyonun dikkate alınarak minimum fiyatın belirtildiğını soran Usta, “Rakam ne olursa olsun gidişat bu biçimde olduktan daha sonra gerçek olarak minimum fiyat düşecektir. hiç bir artış aslına bakarsanız olmayacaktır. Çalışanlarımızın alım gücü düşecektir.” dedi.
Ücretlilere bunun yapılmaması gerektiğini savunan Usta, minimum fiyatın en geç temmuzda ya da üçer aylık periyotlarda açıklanması ve enflasyon farkının verilmesi gerektiğini kaydetti.
AA / Aynur Ekiz – Son Dakika Haberleri