CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ait açıklama yaptı Açıklaması CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Artık yapılması gereken aşikardır. Sandığı bir an evvel milletin önüne getirin. Milletimiz emaneti, bu kifayetsiz idareden almaya hazır. Biz de misyona hazırız.” dedi.
CHP Merkez İdare Şurası (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Faik Öztrak, “Ülkemizde ‘Erdoğan Şahsım Hükümeti’nin yetkisi epeyce ancak sorumluluğu yok. Ülkemizi, yetkileri sıkı sıkıya kucaklayan, sorumluluğunu kabul etmeyen bir anlayış yönetiyor.” görüşünü savundu.
Hükümetlerin, millete hizmet için var olduğunu belirten Öztrak, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Ama, Erdoğan Şahsım Hükümeti, milleti kendilerine hizmetkar görüyor. Bu çarpık anlayış elinde, ‘hepimiz bir avuç saray sosyetesinin memnunluğu için çalışıyoruz.’ Tüm nimetler bu memnun azınlığa, külfet ise tüm millete… Bu sorumsuzların elinde ülkemizi müsilaj gdolayıyor, Marmara Denizi ölüyor.
Devleti 19 yıldır yöneten, bugün çıkıp muhalefete, ‘Aç dolaşanları buyurun siz doyurun’ diyorsa, milletin sıkıntılarına deva bulma sorumluluğunu üstlenmiyorsa, bu biçimde, o beyefendi sıcak koltuğundan da kalkacak. O misyonu yerine getirecek bizlere koltuğu bırakacak. Artık yapılması gereken belirlidir. Sandığı bir an evvel milletin önüne getirin. Milletimiz emaneti bu kifayetsiz idareden almaya hazır.”
“CHP iktidarında, talan İstanbul’a tek kuruş çalışmayacak”
Marmara Denizi’ndeki deniz salyası felaketinin sorumluluğunun, iki yıldır misyonda olan İstanbul Büyükşehir Belediye Liderine yıkılmaya çalışıldığını tabir eden Faik Öztrak, “Sorumlu mu arıyorsunuz? Saraylarınızdaki aynalara bakacaksınız.” diye konuştu.
Ülkede talan zihniyeti yaşandığını öne süren CHP Sözcüsü Öztrak, “Şimdi bu talan zihniyeti, 25 yıl yönetip ‘İhanet ettik’ dedikleri İstanbul’a, öldürücü darbeyi vurmaya hazırlanıyor. Bunu da muhalefete çamur atarak saklamaya çalışıyorlar. Biz bu ihanetin sorumlularını da bu ihanete ortak olacakları da bir sefer daha uyarıyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, talan İstanbul’a tek kuruş çalışmayacak. Herkes bunu bilip, hesabını, kitabını buna nazaran yapsın.” tabirlerini kullandı.
“İçişleri Bakanı nazaranvinden ya ayrılmalı ya da alınmalıdır”
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Heyeti üyesi Cemil Çiçek’in, “Ortalıkta siyasetçilerin araçlarına, çantalar dolusu para konulduğu argümanları var. Bu argüman, cürüm örgütü önderi olarak tanıtılan birisine ilişkin… Bunu görmezden gelebilir misiniz?” söylemiş olduğini aktaran Öztrak, artık yargının da Türkiye Büyük Millet Meclisinin de bunları görmezden gelemeyeceğini kaydetti.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, şöyleki devam etti:
“İçişleri Bakanı, misyonu niçiniyle elde ettiği bir bilgiyi, mafya elebaşından 10 bin dolar alan siyasetçinin ismini hala saklıyor. Savcılara cürüm duyurusunda bulunmuyor. Bunu soran Meclis Liderine yanıt vermeye tenezzül etmiyor. Başkan’ın bilgi istediği 27 Mayıs’tan bu yana 18 gün geçti, 15 gün ortasında karşılık verilmesi gerekiyor. Hala Meclis Liderine verilmiş bir karşılık yok. Bu nasıl bir keyfi idare anlayışıdır. Ne yargıyı ne de ulusal iradenin tecelligahı Meclis’i takıyorlar. İçişleri Bakanı’nın bu yaptığı alenen cürümdür. Suça iştiraktir.”
Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili savlara da değinen Faik Öztrak, “Korkmaz’ın malvarlığı üstündeki önlem sonucunın mahkeme tarafınca 6 Kasım 2020’de nasıl kaldırıldığı, bu mevzuda Yargıçlar ve Savcılar Heyetinde bir inceleme yürütülüp yürütülmediği, Korkmaz’ın yurt dışına nasıl kaçtığı” sorularını yöneltti.
Bu hususların kesinlikle aydınlatılması gerektiğini söyleyen Öztrak, “Meclis’te de siyasete bulaşan bu ağır şaibeleri temizlemek için vakit geçirmeden bir Araştırma Komitesi kurulmalıdır. İçişleri Bakanı, 10 bin dolar alan siyasetçiden başlayarak, tüm bu savlar için TBMM’de hesap vermelidir. Soruşturmanın selameti açısından, bir evvelki bakan soruşturmalarında olduğu üzere, İçişleri Bakanı nazaranvinden ya ayrılmalı ya da alınmalıdır.” görüşünü savundu.
“Halktan alınanı, halka geri vereceğiz”
Öztrak, partisinin iktidarında, Siyasi Ahlak Maddesi’ni çıkaracaklarını, Kamu İhale Kanunu’nda rekabet ve şeffaflığı bir daha sağlayacaklarını, Sayıştay’ı gerçek fonksiyonuna kavuşturacaklarını aktardı.
Ulusal Vergi Kurulunu ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde Kesin Hesap Kurulu’nu kuracaklarını anlatan CHP’li Öztrak, “Siyaset kurumuna ve siyasetçiye itimat duyulması için sert ve kararlı adımları atacağız. CHP iktidarında, uçan, yüzen, yürüyen saraylardan başlayarak, israf kapılarını birer birer kapatacağız. Bu sarayları, uçakları, araçları şeffaf ihalelerle satarak, elde edilecek kaynakları Aile Takviyeleri Sigortası eliyle gereksinim sahibi ailelerimizin çocuklarına, eğitim dayanak bursu olarak dağıtacağız. Halktan alınanı, halka geri vereceğiz.” diye konuştu.
“MHP siyasi etik maddesine ait kanun teklifini Meclis’e sunmalıdır”
CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin, geçen hafta küme konuşmasında, “Dilek ve ümidimiz, siyasi etik yasasının daha fazla geciktirilmeden, hızla çıkarılmasıdır.” söylemiş olduğini anımsatarak, MHP’nin bu hususta bir kanun teklifini Meclis’e sunması ve ittifak ortağından takviye talep etmesi gerektiğini lisana getirdi.
Memleketler arası Para Fonunun (IMF), 4. unsur konsültasyonları çerçevesinde Türkiye’ye geldiğini belirten Öztrak, “Para Fonu, net rezervlerin 2020’de 95 milyar dolar artması gerekirken, 27 milyar dolar gerilediğini tespit etmiş. 2020’de net rezervlerde toplam 122 milyar dolarlık bir kayıp-kaçak tespit etmiş. Bunu da tüm dünyaya ilan etmiş. ‘128 milyar dolar nerede?’ diye soran afişlerimizi indirenler, niçinse Para Fonu’nun tespitlerine itiraz etmemiş.” dedi.
“Bunları artık millet yutmaz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Çin ile 3,6 milyar dolarlık yeni swap mutabakatı yapıldığını duyurduğunu da anımsatan Öztrak, “Çin ile imzalanan 2,4 milyar dolarlık swap muahedesinin, 6 milyar dolara çıkarıldığını, bunun Türkiye iktisadı için bir ‘sıçrama’ olduğunu söylemiş oldu. Güler misiniz, ağlar mısınız? 128 milyar dolar rezervi yok yere erit, kasada Merkez Bankasına ilişkin tek bir sent kalmasın, rezervler kısa vadeli emanet borçla makyajlansın, rezervlerin kalitesi tabana vursun, daha sonra Erdoğan çıksın, Çin’den alınan emanet 6 milyar dolarla finanse ettiği, ‘çakma’ rezervlere ‘sıçrama’ de. Bunları artık millet yutmaz.” sözlerini kullandı.
Türkiye’nin 4 Haziran prestijiyle, resmi rezervinin 93,8 milyar dolar olduğunu söyleyen Öztrak, şunları kaydetti:
“Vadesi bir yıl ve bir yıldan daha az olan swap dahil toplam döviz yükümlülüklerimiz ise 131,4 milyar dolar, yani 4 Haziran prestijiyle kasadaki döviz açığı 37,6 milyar dolar. Bunu ben demiyorum, Memleketler arası Rezervler ve Döviz Likiditesi tablosu söylüyor. İşte bugün, bu tablo yüzünden Türkiye, dünyanın en yüksek 7’nci faizini uyguluyor. Bu yüzden, Türkiye’nin risk primi, en yakın rakibinin iki katından fazla. Bu yüzden, Türk Lirası yılbaşından bu yana dolar karşısında en çok kıymet yitiren ikinci para ünitesi. Bu yüzden, hayat pahalılığı milleti inim inim inletiyor. Bunların sorumlusu, öznesi belgisiz dış güçler değil. Bunların sorumlusu, 128 milyar doları yok yere eriten, ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ diyerek, akıl ve bilimle çarpışan, salgında direkt dayanak vermek yerine, kredi musluklarını sonuna kadar açan, Türk lirasına inancı büsbütün bitirip, ülkeyi dolar müptelası yapan, öznesi Erdoğan olan iç güçlerdir.”
Engelli vatandaşların atama beklediğini söz eden Öztrak, kamuda açık olan 8 bin engelli takımına ağustos ayında atama istediklerini söylemiş oldu.
“Siyasi partileri millet açar, millet kapatır”
CHP Sözcüsü Öztrak, açıklamasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, “Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti’ye açılan kapatma davası için ‘Savcı vazifesini yaptı’, HDP’ye açılan kapatma davası için ise ‘Demokrasinin savunulması gereken bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsınız’ dedi. Bu iki farklı açıklamaya ait değerlendirmeniz nedir?” sorusu üzerine Öztrak, “Genel Liderimizin da partimizin de bu bahisteki görüşleri hayli nettir. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez ögeleridir, siyasi partileri millet açar, millet kapatır.” cevabını verdi.
Selahattin Demirtaş’ın, Millet İttifakına ait açıklamasının anımsatılması üzerine Öztrak, şu biçimde konuştu:
“Millet İttifakı ve onun ortaklarının kimler olduğu kamuoyu tarafınca çok güzel bilinmektedir ancak anlaşılan Cumhur İttifakı ‘Millet İttifakında bir çatlak yaratabilir miyiz’ diye bu ittifaka dahil olmayan partilerin açıklamalarını yandaş medyaları aracılığı ile gündeme getirip bize yorumlatmak istemektedir. Herkes müsterih olsun, Millet İttifakı kapalı kapılar arkasında iş tutmaz, ne yaptığımız her vakit kamuoyunun gözü önünde olacaktır.”
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Lideri Joe Biden’ın yapacağı toplantıda, Türk askerinin Taliban tehdidine karşın Afganistan’daki Kabil Havalimanına konuşlandırılması başlığı da ele alınacak. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu şu biçimde cevapladı:
“Asıl sebep aşikardır, Biden tarafınca dışlanmadıklarını göstermek için onun Afganistan’daki jandarması olmaya talip olmuşlardır. Taliban, Türkiye’nin Kabil Havalimanına asker göndermesini kabul etmeyeceğini söylüyor. 12 Eylül’den itibaren Afganistan’da kalacak her askeri, işgalci kabul edeceğini tabir ediyor. Bu, Mehmetçiğimizin mevcut tezkerede tanımlanan Afgan Ulusal Savunma ve Güvenlik Kuvvetlerine eğitim ve danışmanlık sağlama vazifesinin ötesine geçen bir nazaranvi gerektirmektedir. Evlatlarımızın canı, hükümetin siyasi oyun planından fazlaca daha değerlidir. Erdoğan ve Biden’ın, Mehmetçiğimizin canı üzerinden pazarlık masası kurmasını hiç bir biçimde kabul edemeyiz.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Yeşim Sert Karaaslan
CHP Merkez İdare Şurası (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Faik Öztrak, “Ülkemizde ‘Erdoğan Şahsım Hükümeti’nin yetkisi epeyce ancak sorumluluğu yok. Ülkemizi, yetkileri sıkı sıkıya kucaklayan, sorumluluğunu kabul etmeyen bir anlayış yönetiyor.” görüşünü savundu.
Hükümetlerin, millete hizmet için var olduğunu belirten Öztrak, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Ama, Erdoğan Şahsım Hükümeti, milleti kendilerine hizmetkar görüyor. Bu çarpık anlayış elinde, ‘hepimiz bir avuç saray sosyetesinin memnunluğu için çalışıyoruz.’ Tüm nimetler bu memnun azınlığa, külfet ise tüm millete… Bu sorumsuzların elinde ülkemizi müsilaj gdolayıyor, Marmara Denizi ölüyor.
Devleti 19 yıldır yöneten, bugün çıkıp muhalefete, ‘Aç dolaşanları buyurun siz doyurun’ diyorsa, milletin sıkıntılarına deva bulma sorumluluğunu üstlenmiyorsa, bu biçimde, o beyefendi sıcak koltuğundan da kalkacak. O misyonu yerine getirecek bizlere koltuğu bırakacak. Artık yapılması gereken belirlidir. Sandığı bir an evvel milletin önüne getirin. Milletimiz emaneti bu kifayetsiz idareden almaya hazır.”
“CHP iktidarında, talan İstanbul’a tek kuruş çalışmayacak”
Marmara Denizi’ndeki deniz salyası felaketinin sorumluluğunun, iki yıldır misyonda olan İstanbul Büyükşehir Belediye Liderine yıkılmaya çalışıldığını tabir eden Faik Öztrak, “Sorumlu mu arıyorsunuz? Saraylarınızdaki aynalara bakacaksınız.” diye konuştu.
Ülkede talan zihniyeti yaşandığını öne süren CHP Sözcüsü Öztrak, “Şimdi bu talan zihniyeti, 25 yıl yönetip ‘İhanet ettik’ dedikleri İstanbul’a, öldürücü darbeyi vurmaya hazırlanıyor. Bunu da muhalefete çamur atarak saklamaya çalışıyorlar. Biz bu ihanetin sorumlularını da bu ihanete ortak olacakları da bir sefer daha uyarıyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, talan İstanbul’a tek kuruş çalışmayacak. Herkes bunu bilip, hesabını, kitabını buna nazaran yapsın.” tabirlerini kullandı.
“İçişleri Bakanı nazaranvinden ya ayrılmalı ya da alınmalıdır”
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Heyeti üyesi Cemil Çiçek’in, “Ortalıkta siyasetçilerin araçlarına, çantalar dolusu para konulduğu argümanları var. Bu argüman, cürüm örgütü önderi olarak tanıtılan birisine ilişkin… Bunu görmezden gelebilir misiniz?” söylemiş olduğini aktaran Öztrak, artık yargının da Türkiye Büyük Millet Meclisinin de bunları görmezden gelemeyeceğini kaydetti.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, şöyleki devam etti:
“İçişleri Bakanı, misyonu niçiniyle elde ettiği bir bilgiyi, mafya elebaşından 10 bin dolar alan siyasetçinin ismini hala saklıyor. Savcılara cürüm duyurusunda bulunmuyor. Bunu soran Meclis Liderine yanıt vermeye tenezzül etmiyor. Başkan’ın bilgi istediği 27 Mayıs’tan bu yana 18 gün geçti, 15 gün ortasında karşılık verilmesi gerekiyor. Hala Meclis Liderine verilmiş bir karşılık yok. Bu nasıl bir keyfi idare anlayışıdır. Ne yargıyı ne de ulusal iradenin tecelligahı Meclis’i takıyorlar. İçişleri Bakanı’nın bu yaptığı alenen cürümdür. Suça iştiraktir.”
Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili savlara da değinen Faik Öztrak, “Korkmaz’ın malvarlığı üstündeki önlem sonucunın mahkeme tarafınca 6 Kasım 2020’de nasıl kaldırıldığı, bu mevzuda Yargıçlar ve Savcılar Heyetinde bir inceleme yürütülüp yürütülmediği, Korkmaz’ın yurt dışına nasıl kaçtığı” sorularını yöneltti.
Bu hususların kesinlikle aydınlatılması gerektiğini söyleyen Öztrak, “Meclis’te de siyasete bulaşan bu ağır şaibeleri temizlemek için vakit geçirmeden bir Araştırma Komitesi kurulmalıdır. İçişleri Bakanı, 10 bin dolar alan siyasetçiden başlayarak, tüm bu savlar için TBMM’de hesap vermelidir. Soruşturmanın selameti açısından, bir evvelki bakan soruşturmalarında olduğu üzere, İçişleri Bakanı nazaranvinden ya ayrılmalı ya da alınmalıdır.” görüşünü savundu.
“Halktan alınanı, halka geri vereceğiz”
Öztrak, partisinin iktidarında, Siyasi Ahlak Maddesi’ni çıkaracaklarını, Kamu İhale Kanunu’nda rekabet ve şeffaflığı bir daha sağlayacaklarını, Sayıştay’ı gerçek fonksiyonuna kavuşturacaklarını aktardı.
Ulusal Vergi Kurulunu ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde Kesin Hesap Kurulu’nu kuracaklarını anlatan CHP’li Öztrak, “Siyaset kurumuna ve siyasetçiye itimat duyulması için sert ve kararlı adımları atacağız. CHP iktidarında, uçan, yüzen, yürüyen saraylardan başlayarak, israf kapılarını birer birer kapatacağız. Bu sarayları, uçakları, araçları şeffaf ihalelerle satarak, elde edilecek kaynakları Aile Takviyeleri Sigortası eliyle gereksinim sahibi ailelerimizin çocuklarına, eğitim dayanak bursu olarak dağıtacağız. Halktan alınanı, halka geri vereceğiz.” diye konuştu.
“MHP siyasi etik maddesine ait kanun teklifini Meclis’e sunmalıdır”
CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin, geçen hafta küme konuşmasında, “Dilek ve ümidimiz, siyasi etik yasasının daha fazla geciktirilmeden, hızla çıkarılmasıdır.” söylemiş olduğini anımsatarak, MHP’nin bu hususta bir kanun teklifini Meclis’e sunması ve ittifak ortağından takviye talep etmesi gerektiğini lisana getirdi.
Memleketler arası Para Fonunun (IMF), 4. unsur konsültasyonları çerçevesinde Türkiye’ye geldiğini belirten Öztrak, “Para Fonu, net rezervlerin 2020’de 95 milyar dolar artması gerekirken, 27 milyar dolar gerilediğini tespit etmiş. 2020’de net rezervlerde toplam 122 milyar dolarlık bir kayıp-kaçak tespit etmiş. Bunu da tüm dünyaya ilan etmiş. ‘128 milyar dolar nerede?’ diye soran afişlerimizi indirenler, niçinse Para Fonu’nun tespitlerine itiraz etmemiş.” dedi.
“Bunları artık millet yutmaz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Çin ile 3,6 milyar dolarlık yeni swap mutabakatı yapıldığını duyurduğunu da anımsatan Öztrak, “Çin ile imzalanan 2,4 milyar dolarlık swap muahedesinin, 6 milyar dolara çıkarıldığını, bunun Türkiye iktisadı için bir ‘sıçrama’ olduğunu söylemiş oldu. Güler misiniz, ağlar mısınız? 128 milyar dolar rezervi yok yere erit, kasada Merkez Bankasına ilişkin tek bir sent kalmasın, rezervler kısa vadeli emanet borçla makyajlansın, rezervlerin kalitesi tabana vursun, daha sonra Erdoğan çıksın, Çin’den alınan emanet 6 milyar dolarla finanse ettiği, ‘çakma’ rezervlere ‘sıçrama’ de. Bunları artık millet yutmaz.” sözlerini kullandı.
Türkiye’nin 4 Haziran prestijiyle, resmi rezervinin 93,8 milyar dolar olduğunu söyleyen Öztrak, şunları kaydetti:
“Vadesi bir yıl ve bir yıldan daha az olan swap dahil toplam döviz yükümlülüklerimiz ise 131,4 milyar dolar, yani 4 Haziran prestijiyle kasadaki döviz açığı 37,6 milyar dolar. Bunu ben demiyorum, Memleketler arası Rezervler ve Döviz Likiditesi tablosu söylüyor. İşte bugün, bu tablo yüzünden Türkiye, dünyanın en yüksek 7’nci faizini uyguluyor. Bu yüzden, Türkiye’nin risk primi, en yakın rakibinin iki katından fazla. Bu yüzden, Türk Lirası yılbaşından bu yana dolar karşısında en çok kıymet yitiren ikinci para ünitesi. Bu yüzden, hayat pahalılığı milleti inim inim inletiyor. Bunların sorumlusu, öznesi belgisiz dış güçler değil. Bunların sorumlusu, 128 milyar doları yok yere eriten, ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ diyerek, akıl ve bilimle çarpışan, salgında direkt dayanak vermek yerine, kredi musluklarını sonuna kadar açan, Türk lirasına inancı büsbütün bitirip, ülkeyi dolar müptelası yapan, öznesi Erdoğan olan iç güçlerdir.”
Engelli vatandaşların atama beklediğini söz eden Öztrak, kamuda açık olan 8 bin engelli takımına ağustos ayında atama istediklerini söylemiş oldu.
“Siyasi partileri millet açar, millet kapatır”
CHP Sözcüsü Öztrak, açıklamasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, “Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti’ye açılan kapatma davası için ‘Savcı vazifesini yaptı’, HDP’ye açılan kapatma davası için ise ‘Demokrasinin savunulması gereken bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsınız’ dedi. Bu iki farklı açıklamaya ait değerlendirmeniz nedir?” sorusu üzerine Öztrak, “Genel Liderimizin da partimizin de bu bahisteki görüşleri hayli nettir. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez ögeleridir, siyasi partileri millet açar, millet kapatır.” cevabını verdi.
Selahattin Demirtaş’ın, Millet İttifakına ait açıklamasının anımsatılması üzerine Öztrak, şu biçimde konuştu:
“Millet İttifakı ve onun ortaklarının kimler olduğu kamuoyu tarafınca çok güzel bilinmektedir ancak anlaşılan Cumhur İttifakı ‘Millet İttifakında bir çatlak yaratabilir miyiz’ diye bu ittifaka dahil olmayan partilerin açıklamalarını yandaş medyaları aracılığı ile gündeme getirip bize yorumlatmak istemektedir. Herkes müsterih olsun, Millet İttifakı kapalı kapılar arkasında iş tutmaz, ne yaptığımız her vakit kamuoyunun gözü önünde olacaktır.”
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Lideri Joe Biden’ın yapacağı toplantıda, Türk askerinin Taliban tehdidine karşın Afganistan’daki Kabil Havalimanına konuşlandırılması başlığı da ele alınacak. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu şu biçimde cevapladı:
“Asıl sebep aşikardır, Biden tarafınca dışlanmadıklarını göstermek için onun Afganistan’daki jandarması olmaya talip olmuşlardır. Taliban, Türkiye’nin Kabil Havalimanına asker göndermesini kabul etmeyeceğini söylüyor. 12 Eylül’den itibaren Afganistan’da kalacak her askeri, işgalci kabul edeceğini tabir ediyor. Bu, Mehmetçiğimizin mevcut tezkerede tanımlanan Afgan Ulusal Savunma ve Güvenlik Kuvvetlerine eğitim ve danışmanlık sağlama vazifesinin ötesine geçen bir nazaranvi gerektirmektedir. Evlatlarımızın canı, hükümetin siyasi oyun planından fazlaca daha değerlidir. Erdoğan ve Biden’ın, Mehmetçiğimizin canı üzerinden pazarlık masası kurmasını hiç bir biçimde kabul edemeyiz.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Yeşim Sert Karaaslan