CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ait açıklama yaptı: (2) CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Cumhur İttifakı’nın getireceği seçim barajı yüzde 7 olsa ne olur, yüzde 5 olsa ne olur? Millet seçim barajını değil, sandığı bekliyor.” dedi.
CHP Merkez İdare Konseyi (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantı devam ederken açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, denetimsiz göç ve sığınmacı meselesinin, Türkiye‘nin en değerli beka sorunu haline geldiğini savundu.
İdlib’de, dünyanın dört bir yanından gelmiş yüz binlerce savaşçının, patlamaya hazır bomba üzere beklediğini tez eden Öztrak, “Buralarda işler bir sefer daha kızışırsa milyonlarca insan İdlib’den sonlarımıza akar. Bunların ortasında de binlerce radikal ülkemize girer. Bu da bir kabus olur.” diye konuştu.
Faik Öztrak, şu biçimde devam etti:
“İran, Afganistan’dan akıp gelen göçmenleri yalnızca seyrediyor. Bu gelenlerin ortasında radikal bir grup ögeler var mı, yok mu? Erdoğan dahil, bunu kimse bilmiyor. Çok açık konuşalım. İdlib Rusya’nın elinde, Afganistan İran’ın elinde, Türkiye’ye karşı kullanılabilecek stratejik bir koza dönüşmüştür. Avrupa ise ne yazık ki bu sıkıntılara, ‘Parayı veririm, Türkiye’yi göçmen gettosu yaparım’ anlayışıyla bakmaktadır. Bu ahlaksız teklifleri Erdoğan kabul etse de bizim kabul etmemiz, istek göstermemiz mümkün değildir. Avrupalı dostlarımız şunu bilsin ki Avrupa’nın hududu Kapıkule’den başlamaz. Gürbülak’tan başlar. Herkes planını bu gerçeğe nazaran yapsın. Karşımızdaki bu beka meselesine, devlet aklıyla önemli bir stratejiyle, ağır bir diplomasiyle reaksiyon vermek zorundayız.”
Irak’ta düzenlenen “Bağdat İşbirliği ve Paydaşlık Konferansı”na hayli sayıda devlet liderinin katılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılmadığını lisana getiren Öztrak, “Sebep, ‘Taliban ile masaya otururum’ diyen Erdoğan, Sisi ile birlikte masaya oturamadı. Dış politikayı kişiselleştirmenin kararı ne yazık ki budur. ‘Bölgemizde bizden habersiz kuş uçmaz’ diye caka satarken bir de bakmışsınız bölgede kurulan masalara oturamaz hale gelmişsiniz. Ülkemiz bu diplomatik yalnızlığı kesinlikle aşmak zorundadır. Bölgemizdeki problemlere bölge ülkelerinin tahlil üretmesi, inisiyatif alması temeldir. Yoksa, bölge dışı ülkeler kendi tahlillerini dayatacak, ‘çözüm üretiyoruz’ diyerek, yeni problemler üreteceklerdir. Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da yaşadıklarımız, bunu bize öğretmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
İktidar olmaları halinde bölgede huzur, barış ve istikrar oluşturmayı hedefleyecek “Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı”nı kuracaklarını açıklayan Öztrak, bölgenin meselelerini bir daha bölge ülkeleriyle birlikte çözeceklerini söylemiş oldu.
Büyüme sayılarına değindi
Öztrak, 2021’in ikinci üç ayına ait ulusal gelir sayılarının yarın açıklanacağını belirterek, geçtiğimiz yılın ikinci yarısının, salgının Türk iktisadını en sert vurduğu periyot olduğuna işaret etti.
Geçen yıl ikinci çeyrekte, ulusal gelirin yüzde 10,3 gerilediğini aktaran Öztrak, şunları kaydetti:
“Top yere ne kadar sert çarparsa, o kadar da yükseğe çıkar. İktisatta buna ‘baz etkisi’ denir. Hem baz tesiriyle birebir vakitte pandemi devrinde olağanüstü kredi genişlemesinin tesiriyle, büyümede, geçen yıla bakılırsa önemli bir sıçrama bakılırsaceğiz. Fakat ekonomik faaliyet hacmini bundan evvelki çeyrekle mukayese ettiğimizde, farklı bir tablo, bir yavaşlama nazaranceğiz. Saman alevi üzere büyüme, daima ve sürdürülebilir büyümeden farklıdır. Erdoğan ne yazık ki 19 yılda, bu ikisi içindeki farkı bir türlü öğrenemedi. Pandemide milleti borca batırdılar. G-20’nin gelişen ekonomileri ortasında, en epey kredi veren iktisat Türkiye. Buna rağmen birebir kümede, en az direkt gelir takviyesi veren üçüncü iktisat de Türkiye. Bol kepçeden verilen kredilerle, büyümenin sürekliliğine ve sürdürülebilirliğine büyük darbe vuruldu.”
Öztrak, iktidara gelmeleri durumunda salgın niçiniyle alınan borçların çarçabuk ödenebilmesi için gereken her önlemi alacaklarını lisana getirerek, borçları kesinlikle ödenebilir hale getireceklerini tabir etti.
Eurostat datalarına göre son bir yılda tüm Avrupa’da konut fiyatlarının en süratli arttığı ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Öztrak, başta İstanbul olmak üzere, büyük kentlerdeki konut meblağlarında ve kiralarda epeyce önemli sıçramalar yaşandığını vurguladı.
Öteki tarafta da son bir yılda inşaat girdi maliyetlerindeki olağanüstü artış ve iktisattaki belirsizliklerin yeni konut üretimlerini tehdit ettiğine işaret eden Öztrak, “İşte İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu, çimento fiyatlarındaki fahiş artışlara dayanamayarak 2 Eylül’de ‘Harç bitti, yapı paydos’ demeye hazırlanıyor. Türkiye tarihinde, bu biçimde bir durumla birinci sefer karşılaşıyoruz.” görüşünü paylaştı.
TÜİK’in makyajlı datalarıyla bile enflasyonun yüzde 19 olduğunu belirten Öztrak, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Dünya üzerinde en yüksek enflasyona sahip 12’nci ekonomiyiz. Ancak turpun büyüğü de heybede. Kuraklık bu yıl yalnızca ormanlarımızı yakmakla kalmayacak mutfaklarımızı da kavuracak. Besin fiyatları üstündeki baskı kışın daha da artacak. Hidroelektrik üretim düştüğü için, ötelenen güç artırımları da dikkate alındığında, ilerleyen günlerde elektrik fiyatları da süratle artacak. İstihdam derseniz o cephede de değişen bir şey yok. 2019’un son çeyreğinde gerçek işsiz sayımız 6,4 milyondu, bugün 9 milyon. Onca krediye karşın, işsizlik dorukta dolaşmaya devam ediyor. Bir yandan artan hayat pahalılığı, bir yandan artan işsizlik milleti yoksulluk girdabında bunaltıyor.
Erdoğan Türkiye’yi, ‘istihdamsız büyüme’ kavramıyla tanıştırmıştı. Artık de ‘yoksullaştıran büyüme’ kavramıyla tanıştırdı. Ancak Erdoğan’a sorarsanız, Türkiye ‘yeni bir şahlanış’ ortasındaymış. Ne demiş cetlerimiz, ‘Olsayı bulsaya vermişler, hiç doğmuş.’ Erdoğan’ın durumu tam da bu. Düne kadar, ‘IMF defteri kapanmıştır, tekrar açılmayacaktır’ diyen, kerameti kendinden menkul ‘IMF bizden beş milyar dolar istedi’ kıssalarıyla övünen Erdoğan, artık çıkmış IMF’den gelen 6,3 milyar dolar parayla caka satıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?”
Soruları yanıtladı
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, açıklamalarının akabinde soruları yanıtladı.
Sezgin Baran Korkmaz’ın Türkiye’ye iadesinin kabul edildiği istikametindeki açıklamalar sorulan Öztrak, “Sezgin Baran Korkmaz, ülkemizde de hata işlemiştir. ötürüsıyla bu biçimde bir talebin yapılması olağandır. Ülkemize iadesi sonucu doğrudur lakin bildiğim kadarıyla süreç çabucak hemen tamamlanmamıştır. bununla birlikte ABD’ye verilmesi konusunda da bir öbür talep vardır. Umarım, Sezgin Baran Korkmaz, ABD’ye verildiğinde bu ülke ve bu ülkenin yöneticileriyle ilgili yeni bir kol bükme konusu haline gelmez ve Türkiye’ye iade edilir.” dedi.
Öztrak, toplumsal medya alanında yapılacak düzenlemeye ait soru üzerine, şöyleki konuştu:
“Açıkçası mevcut hükümetin toplumsal medya konusunda yapacağı düzenlemelere maalesef bugüne kadarki uygulamaları ışığında bakmak gerek. Bugüne kadar yapmış oldukları uygulamalar da bu iktidarın daima otoriterleştiğini gösteriyor. İktidar o denli görünüyor ki toplumsal medyada kendisiyle ilgili getirilen tenkitlerden rahatsız. Bu tenkitleri önlemek için de toplumsal medyada bir düzenleme yapmak istiyor. Lakin ne yaparsa yapsınlar millet bunların ne yaptığını görüyor, notlarını veriyor, bir an evvelden ellerine tasdiknamelerini verip meskenlerine göndermek için sandığın önüne gelmesini bekliyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafınca açıklanan İnsan Hakları Hareket Planı daha sonrası atılan adımları nasıl yorumladığına dair soruyu yanıtlayan Öztrak, “Bir ülke düşünün ana muhalefet başkanı hak, hukuk, adalet diyerek dünyanın en uzun yürüyüşünü yapmış. Mevcut hükümetin bugünkü uygulamalarına dönüp baktığınız vakit fazlaca önemli ihlallerle karşı karşıya olduğumuz açık insan hakları konusunda. Ne kadar hareket planları açıklarlarsa açıklasınlar, bunların hiç birine uymuyorlar.” tabirini kullandı.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, iktidar olmaları durumunda KHK’lıların misyona iade edileceğini söylemiş olduği hatırlatılarak, bunun nasıl yapılacağı sorulan Öztrak, “Genel Liderimizin söylemiş olduği son derece açıktır. Yargı sonucu olmadan, kararnamelerle işinden edilen herkesi, nazaranvine iade edeceğiz, kâfi ki teröre bulaşmamış olsun.” dedi.
“Kadıköy ilçe liderimizin yaptığını hakikat bulmuyoruz”
CHP Kadıköy İlçe Liderinin 30 Ağustos kutlamaları sırasında kaydedilen manzaralarını nasıl değerlendirdiği istikametindeki soru üzerine Öztrak, “Kadıköy İlçe Liderimizin yaptığını gerçek bulmuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Cumhur İttifakı’nın getireceği seçim barajı yüzde 7 olsa ne olur, yüzde 5 olsa ne olur? Millet seçim barajını değil, sandığı bekliyor. Bir ittifak seçim kanunlarıyla oynamaya başladıysa siyaseten sonu gelmiştir. Bu Cumhur İttifakı’nı baraj altında kalma dehşetinin sardığını gösteren bir karardır. Milletin gerçek gündemi geçimdir. Yangın, sel felaketleri ve buradaki hükümetin idare beceriksizliği milletin vicdanını yaralamıştır. Buharlaşan 128 milyar dolar ve bunun kararında başına gelenler milletimizi derin kasvetlere sokmuştur. Artık geçim için de seçimin bir an evvelden yapılması ve bu yönetme kabiliyetini kaybetmiş takımların iş başından gitmesi gerekmektedir.”
Eski Etraf ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın açıklamalarından bir gün daha sonra “İçi boş işler” dediği belirtilerek, “Siz bu fikir değiştirme durumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” formundaki soru üzerine Öztrak, eski bakanın açıklamalarında bunun niçinlerinin ve ipuçlarının olduğunu lisana getirdi.
Öztrak, bu hususta “yürekli bir cumhuriyet savcısının” harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.
(Bitti)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Barış Gündoğan
CHP Merkez İdare Konseyi (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantı devam ederken açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, denetimsiz göç ve sığınmacı meselesinin, Türkiye‘nin en değerli beka sorunu haline geldiğini savundu.
İdlib’de, dünyanın dört bir yanından gelmiş yüz binlerce savaşçının, patlamaya hazır bomba üzere beklediğini tez eden Öztrak, “Buralarda işler bir sefer daha kızışırsa milyonlarca insan İdlib’den sonlarımıza akar. Bunların ortasında de binlerce radikal ülkemize girer. Bu da bir kabus olur.” diye konuştu.
Faik Öztrak, şu biçimde devam etti:
“İran, Afganistan’dan akıp gelen göçmenleri yalnızca seyrediyor. Bu gelenlerin ortasında radikal bir grup ögeler var mı, yok mu? Erdoğan dahil, bunu kimse bilmiyor. Çok açık konuşalım. İdlib Rusya’nın elinde, Afganistan İran’ın elinde, Türkiye’ye karşı kullanılabilecek stratejik bir koza dönüşmüştür. Avrupa ise ne yazık ki bu sıkıntılara, ‘Parayı veririm, Türkiye’yi göçmen gettosu yaparım’ anlayışıyla bakmaktadır. Bu ahlaksız teklifleri Erdoğan kabul etse de bizim kabul etmemiz, istek göstermemiz mümkün değildir. Avrupalı dostlarımız şunu bilsin ki Avrupa’nın hududu Kapıkule’den başlamaz. Gürbülak’tan başlar. Herkes planını bu gerçeğe nazaran yapsın. Karşımızdaki bu beka meselesine, devlet aklıyla önemli bir stratejiyle, ağır bir diplomasiyle reaksiyon vermek zorundayız.”
Irak’ta düzenlenen “Bağdat İşbirliği ve Paydaşlık Konferansı”na hayli sayıda devlet liderinin katılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılmadığını lisana getiren Öztrak, “Sebep, ‘Taliban ile masaya otururum’ diyen Erdoğan, Sisi ile birlikte masaya oturamadı. Dış politikayı kişiselleştirmenin kararı ne yazık ki budur. ‘Bölgemizde bizden habersiz kuş uçmaz’ diye caka satarken bir de bakmışsınız bölgede kurulan masalara oturamaz hale gelmişsiniz. Ülkemiz bu diplomatik yalnızlığı kesinlikle aşmak zorundadır. Bölgemizdeki problemlere bölge ülkelerinin tahlil üretmesi, inisiyatif alması temeldir. Yoksa, bölge dışı ülkeler kendi tahlillerini dayatacak, ‘çözüm üretiyoruz’ diyerek, yeni problemler üreteceklerdir. Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da yaşadıklarımız, bunu bize öğretmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
İktidar olmaları halinde bölgede huzur, barış ve istikrar oluşturmayı hedefleyecek “Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı”nı kuracaklarını açıklayan Öztrak, bölgenin meselelerini bir daha bölge ülkeleriyle birlikte çözeceklerini söylemiş oldu.
Büyüme sayılarına değindi
Öztrak, 2021’in ikinci üç ayına ait ulusal gelir sayılarının yarın açıklanacağını belirterek, geçtiğimiz yılın ikinci yarısının, salgının Türk iktisadını en sert vurduğu periyot olduğuna işaret etti.
Geçen yıl ikinci çeyrekte, ulusal gelirin yüzde 10,3 gerilediğini aktaran Öztrak, şunları kaydetti:
“Top yere ne kadar sert çarparsa, o kadar da yükseğe çıkar. İktisatta buna ‘baz etkisi’ denir. Hem baz tesiriyle birebir vakitte pandemi devrinde olağanüstü kredi genişlemesinin tesiriyle, büyümede, geçen yıla bakılırsa önemli bir sıçrama bakılırsaceğiz. Fakat ekonomik faaliyet hacmini bundan evvelki çeyrekle mukayese ettiğimizde, farklı bir tablo, bir yavaşlama nazaranceğiz. Saman alevi üzere büyüme, daima ve sürdürülebilir büyümeden farklıdır. Erdoğan ne yazık ki 19 yılda, bu ikisi içindeki farkı bir türlü öğrenemedi. Pandemide milleti borca batırdılar. G-20’nin gelişen ekonomileri ortasında, en epey kredi veren iktisat Türkiye. Buna rağmen birebir kümede, en az direkt gelir takviyesi veren üçüncü iktisat de Türkiye. Bol kepçeden verilen kredilerle, büyümenin sürekliliğine ve sürdürülebilirliğine büyük darbe vuruldu.”
Öztrak, iktidara gelmeleri durumunda salgın niçiniyle alınan borçların çarçabuk ödenebilmesi için gereken her önlemi alacaklarını lisana getirerek, borçları kesinlikle ödenebilir hale getireceklerini tabir etti.
Eurostat datalarına göre son bir yılda tüm Avrupa’da konut fiyatlarının en süratli arttığı ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Öztrak, başta İstanbul olmak üzere, büyük kentlerdeki konut meblağlarında ve kiralarda epeyce önemli sıçramalar yaşandığını vurguladı.
Öteki tarafta da son bir yılda inşaat girdi maliyetlerindeki olağanüstü artış ve iktisattaki belirsizliklerin yeni konut üretimlerini tehdit ettiğine işaret eden Öztrak, “İşte İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu, çimento fiyatlarındaki fahiş artışlara dayanamayarak 2 Eylül’de ‘Harç bitti, yapı paydos’ demeye hazırlanıyor. Türkiye tarihinde, bu biçimde bir durumla birinci sefer karşılaşıyoruz.” görüşünü paylaştı.
TÜİK’in makyajlı datalarıyla bile enflasyonun yüzde 19 olduğunu belirten Öztrak, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Dünya üzerinde en yüksek enflasyona sahip 12’nci ekonomiyiz. Ancak turpun büyüğü de heybede. Kuraklık bu yıl yalnızca ormanlarımızı yakmakla kalmayacak mutfaklarımızı da kavuracak. Besin fiyatları üstündeki baskı kışın daha da artacak. Hidroelektrik üretim düştüğü için, ötelenen güç artırımları da dikkate alındığında, ilerleyen günlerde elektrik fiyatları da süratle artacak. İstihdam derseniz o cephede de değişen bir şey yok. 2019’un son çeyreğinde gerçek işsiz sayımız 6,4 milyondu, bugün 9 milyon. Onca krediye karşın, işsizlik dorukta dolaşmaya devam ediyor. Bir yandan artan hayat pahalılığı, bir yandan artan işsizlik milleti yoksulluk girdabında bunaltıyor.
Erdoğan Türkiye’yi, ‘istihdamsız büyüme’ kavramıyla tanıştırmıştı. Artık de ‘yoksullaştıran büyüme’ kavramıyla tanıştırdı. Ancak Erdoğan’a sorarsanız, Türkiye ‘yeni bir şahlanış’ ortasındaymış. Ne demiş cetlerimiz, ‘Olsayı bulsaya vermişler, hiç doğmuş.’ Erdoğan’ın durumu tam da bu. Düne kadar, ‘IMF defteri kapanmıştır, tekrar açılmayacaktır’ diyen, kerameti kendinden menkul ‘IMF bizden beş milyar dolar istedi’ kıssalarıyla övünen Erdoğan, artık çıkmış IMF’den gelen 6,3 milyar dolar parayla caka satıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?”
Soruları yanıtladı
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, açıklamalarının akabinde soruları yanıtladı.
Sezgin Baran Korkmaz’ın Türkiye’ye iadesinin kabul edildiği istikametindeki açıklamalar sorulan Öztrak, “Sezgin Baran Korkmaz, ülkemizde de hata işlemiştir. ötürüsıyla bu biçimde bir talebin yapılması olağandır. Ülkemize iadesi sonucu doğrudur lakin bildiğim kadarıyla süreç çabucak hemen tamamlanmamıştır. bununla birlikte ABD’ye verilmesi konusunda da bir öbür talep vardır. Umarım, Sezgin Baran Korkmaz, ABD’ye verildiğinde bu ülke ve bu ülkenin yöneticileriyle ilgili yeni bir kol bükme konusu haline gelmez ve Türkiye’ye iade edilir.” dedi.
Öztrak, toplumsal medya alanında yapılacak düzenlemeye ait soru üzerine, şöyleki konuştu:
“Açıkçası mevcut hükümetin toplumsal medya konusunda yapacağı düzenlemelere maalesef bugüne kadarki uygulamaları ışığında bakmak gerek. Bugüne kadar yapmış oldukları uygulamalar da bu iktidarın daima otoriterleştiğini gösteriyor. İktidar o denli görünüyor ki toplumsal medyada kendisiyle ilgili getirilen tenkitlerden rahatsız. Bu tenkitleri önlemek için de toplumsal medyada bir düzenleme yapmak istiyor. Lakin ne yaparsa yapsınlar millet bunların ne yaptığını görüyor, notlarını veriyor, bir an evvelden ellerine tasdiknamelerini verip meskenlerine göndermek için sandığın önüne gelmesini bekliyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafınca açıklanan İnsan Hakları Hareket Planı daha sonrası atılan adımları nasıl yorumladığına dair soruyu yanıtlayan Öztrak, “Bir ülke düşünün ana muhalefet başkanı hak, hukuk, adalet diyerek dünyanın en uzun yürüyüşünü yapmış. Mevcut hükümetin bugünkü uygulamalarına dönüp baktığınız vakit fazlaca önemli ihlallerle karşı karşıya olduğumuz açık insan hakları konusunda. Ne kadar hareket planları açıklarlarsa açıklasınlar, bunların hiç birine uymuyorlar.” tabirini kullandı.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, iktidar olmaları durumunda KHK’lıların misyona iade edileceğini söylemiş olduği hatırlatılarak, bunun nasıl yapılacağı sorulan Öztrak, “Genel Liderimizin söylemiş olduği son derece açıktır. Yargı sonucu olmadan, kararnamelerle işinden edilen herkesi, nazaranvine iade edeceğiz, kâfi ki teröre bulaşmamış olsun.” dedi.
“Kadıköy ilçe liderimizin yaptığını hakikat bulmuyoruz”
CHP Kadıköy İlçe Liderinin 30 Ağustos kutlamaları sırasında kaydedilen manzaralarını nasıl değerlendirdiği istikametindeki soru üzerine Öztrak, “Kadıköy İlçe Liderimizin yaptığını gerçek bulmuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Cumhur İttifakı’nın getireceği seçim barajı yüzde 7 olsa ne olur, yüzde 5 olsa ne olur? Millet seçim barajını değil, sandığı bekliyor. Bir ittifak seçim kanunlarıyla oynamaya başladıysa siyaseten sonu gelmiştir. Bu Cumhur İttifakı’nı baraj altında kalma dehşetinin sardığını gösteren bir karardır. Milletin gerçek gündemi geçimdir. Yangın, sel felaketleri ve buradaki hükümetin idare beceriksizliği milletin vicdanını yaralamıştır. Buharlaşan 128 milyar dolar ve bunun kararında başına gelenler milletimizi derin kasvetlere sokmuştur. Artık geçim için de seçimin bir an evvelden yapılması ve bu yönetme kabiliyetini kaybetmiş takımların iş başından gitmesi gerekmektedir.”
Eski Etraf ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın açıklamalarından bir gün daha sonra “İçi boş işler” dediği belirtilerek, “Siz bu fikir değiştirme durumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” formundaki soru üzerine Öztrak, eski bakanın açıklamalarında bunun niçinlerinin ve ipuçlarının olduğunu lisana getirdi.
Öztrak, bu hususta “yürekli bir cumhuriyet savcısının” harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.
(Bitti)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Barış Gündoğan