CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, TÜİK önünde açıklama yaptı (2) CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye İstatistik Kurumuna sağlıklı ve dengeli bilgiler almak için geldik. Randevu verilmediğini, kabul edilemeyeceğimizi tabir ettiler. Devletin ayrıntıları, devletin sahip olduğu bilgiler ve bu ayrıntıların nasıl toplandığına ait açıklamalar ana muhalefet partisine yapılmak istenmiyor. Kapılar kapanıyor. bu biçimdesine bir tabloyu Cumhuriyet tarihinde hiç görmedik.” dedi.
Kılıçdaroğlu, Genel Sekreter Selin Sayek Böke ve Küme Başkanvekili Engin Özkoç ile Türkiye İstatistik Kurumuna (TÜİK) geldi.
Böke ve Özkoç, içeri girmek için kapıdaki nazaranvlilerle konuştu. vazifeliler randevuları olmadığı için kapıyı açamayacaklarını belirtirken, Böke, TÜİK’in internet sitesinde “bilgi almak için merkez teşkilatının ziyaret edilebileceğinin” yazdığını söylemiş oldu.
CHP heyetinin binaya girememesi üzerine Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilere açıklamada bulundu.
Cumhuriyetin değerli kurumlarından biri olan TÜİK’in sayılarının 84 milyonu ilgilendirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bu kurumun verdiği sayılar üzerine siyasal partiler, ekonomik ve toplumsal çevreler siyasetler oluştururlar ve niyetlerini kamuoyuyla paylaşırlar.” dedi.
TÜİK Başkanlığından dün randevu istediklerini bildiren ve birlikteindeki milletvekillerinin geçmişlerinde iktisat alanında çalışan şahıslar olduğunu lisana getiren Kılıçdaroğlu, şöyleki devam etti:
“ötürüsıyla buraya sağlıklı ve dengeli bilgiler almak için geldik. Randevu verilmediğini, kabul edilemeyeceğimizi tabir ettiler. Kendilerine TÜİK’in internet sitesinde yazılı olan metni okuduk. Metin motamot şöyleki, TÜİK açısından bilgiye nasıl erişilir, ‘Mevcut öbür kanallar yoluyla bilgi talebinde bulunmak istiyorsanız merkez teşkilatımıza yahut bölge müdürlüklerimize başvurabilirsiniz. Ayrıyeten bilgi talepleriniz için Ankara’da bulunan merkez teşkilatımıza gelebilir yahut 26 vilayette bulunan bölge müdürlüklerimizi ziyaret edebilirsiniz.’ Kim söylüyor bunu? TÜİK söylüyor. Ne diyor? Merkez teşkilatımıza gelebilir, her çeşit bilgiyi alabilirsiniz’ diyor. Biz de kendi internet sitelerinde yazılı olan davete uyarak geldik ve bilgi almak istedik. Aslında bu tablo Türkiye’nin nereye geldiğini göstermek için epey değerli bir tablodur. hiç bir gazeteci arkadaşımın, bizi dinleyen vatandaşımın, hiç bir üniversitenin, hiç bir toplumsal kuruluşun, hiç bir sivil toplum kuruluşunun unutmaması gereken gerçekle karşı karşıyayız. Devletin ayrıntıları, devletin sahip olduğu bilgiler ve bu ayrıntıların nasıl toplandığına ait açıklamalar ana muhalefet partisine yapılmak istenmiyor. Kapılar kapanıyor. bu biçimdesine bir tabloyu Cumhuriyet tarihinde hiç görmedik. Türkiye’nin geldiği nokta açısından değerlidir.”
TÜİK’e niçin geldiklerini de aktaran Kılıçdaroğlu, bugün açıklanan enflasyon sayılarının aylık 3,51, yıllık 21,31 olduğunu anımsattı. Kılıçdaroğlu, “Bu sayılar inanç vermiyor. Bütün vatandaşlarıma açık ve net seslenmek istiyorum, pazara gittiğinizde, elektrik düğmesine bastığınızda, doğal gazı yaktığınızda enflasyon nitekim bunların argüman ettiği üzere mi?” diye sordu.
-“Burası artık devletin bir kurumu değildir”
TÜİK inanç vermediği için bir küme akademisyen ve toplumsal bilimcinin enflasyon varsayımında bulunduğunu söz eden Kılıçdaroğlu, “Piyasaya, sayılara bakıyorlar, onlar da topluyorlar ayrıntıları. Burası ‘aylık enflasyon 3,51’, onlar, ‘aylık enflasyon 9,31’ diyor. Burası ‘yıllık 21,31’, onlar, ‘yıllık 58,63’ diyorlar.” dedi.
CHP Genel Lideri olarak milyonlarca emekçi, emekli ve memurun hakkını muhafazanın temel vazifesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Benim siyaset yapma anlayışım bu. Ben toplumsal demokratım. Devletin toplumsal olmasını isterim, yoksuldan fukaradan yana olmasını isterim. Şayet TÜİK sayıları küçültüyor ve bu sayıları kamuoyuyla ‘doğru’ diye paylaşıyorsa bu şu manaya geliyor; ‘memura daha az vereceğim, çalışana daha az vereceğim, emekliye daha az vereceğim. Bir de kalkınmadan hiç hisse vermeyeceğim’ diyor. bu biçimde bir tabloya ben sessiz kalırsam bu biçimde ben siyaseti niçin yapıyorum? Hangi münasebetle siyaset yapıyorum? Personelin hakkını savunmayacaksam, memurun hakkını savunmayacaksam, emeklinin hakkını savunmayacaksam ben niye siyaset yapıyorum? Memurun hakkını savunmak, emekçinin hakkını, emeklinin hakkını, milyonların hakkını savunmak için buraya geldim. Siz sayıları küçük gösteriyorsunuz. Soracaktık onlara bu dataları nereden, kimlerden aldınız? Hangi mağazalardan aldınız bu bilgileri? Biz de gidelim, oralara bakalım.”
Milyonların hakkını savunmanın temel misyonları olduğunu bir dahaleyen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“TÜİK bir devlet kurumu olmaktan çıkmış, bir saray kurumu haline dönüşmüştür. Burası artık devletin bir kurumu değildir. O durumdadır. Burada, TÜİK’te çalışan arkadaşlar, tamamı şunu unutmasınlar, hepinizin tabi olduğu yasa Devlet Memurları Kanunu’dur. Saray memurları farklı, devlet memurları farklı. Ben devlet memurlarına sesleniyorum, misyonunuzu yapın, hakkıyla yapın, dürüstlükle yapın. Hiç kimse unutmasın şu binada oturanlar unutmasınlar, oturduğunuz binalar bu memleketin vatandaşlarının ödedikleri vergilerle yapıldı. bir daha o binada oturanlar asla unutmasınlar aldığınız aylıklar emekçinin, memurun, emeklinin ödediği vergilerle aldığınız aylıklardır. Onlar sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunmuyorlar lakin biz sizin hakkınızı ve hukukunuzu sonuna kadar savunacağız.
Bu tablonun Cumhuriyet tarihinde kıymetli bir tablo olduğunun farkındayım. Değerli bir kırılmanın da farkındayım. Şayet devleti oluşturan kurumlar bilgilerle halkı yanıltıyorlarsa, bilgilerle halkın gelir seviyesiyle oynuyorlarsa, onların hak ettiği gelirleri onlara vermiyorlarsa vermemek için direniyorlarsa, maddelerin öngördüğü kurallarla değil, talimatla vazife yapıyor, maddeleri, yönetmeliklere kendi internet sitelerindeki davetlere bile uymuyorlarsa kendileri hatalıdır. Bunu açıkça tabir edeyim, hatalıdır.”
AA / Şakir Aksu – Son Dakika Haberleri
Kılıçdaroğlu, Genel Sekreter Selin Sayek Böke ve Küme Başkanvekili Engin Özkoç ile Türkiye İstatistik Kurumuna (TÜİK) geldi.
Böke ve Özkoç, içeri girmek için kapıdaki nazaranvlilerle konuştu. vazifeliler randevuları olmadığı için kapıyı açamayacaklarını belirtirken, Böke, TÜİK’in internet sitesinde “bilgi almak için merkez teşkilatının ziyaret edilebileceğinin” yazdığını söylemiş oldu.
CHP heyetinin binaya girememesi üzerine Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilere açıklamada bulundu.
Cumhuriyetin değerli kurumlarından biri olan TÜİK’in sayılarının 84 milyonu ilgilendirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bu kurumun verdiği sayılar üzerine siyasal partiler, ekonomik ve toplumsal çevreler siyasetler oluştururlar ve niyetlerini kamuoyuyla paylaşırlar.” dedi.
TÜİK Başkanlığından dün randevu istediklerini bildiren ve birlikteindeki milletvekillerinin geçmişlerinde iktisat alanında çalışan şahıslar olduğunu lisana getiren Kılıçdaroğlu, şöyleki devam etti:
“ötürüsıyla buraya sağlıklı ve dengeli bilgiler almak için geldik. Randevu verilmediğini, kabul edilemeyeceğimizi tabir ettiler. Kendilerine TÜİK’in internet sitesinde yazılı olan metni okuduk. Metin motamot şöyleki, TÜİK açısından bilgiye nasıl erişilir, ‘Mevcut öbür kanallar yoluyla bilgi talebinde bulunmak istiyorsanız merkez teşkilatımıza yahut bölge müdürlüklerimize başvurabilirsiniz. Ayrıyeten bilgi talepleriniz için Ankara’da bulunan merkez teşkilatımıza gelebilir yahut 26 vilayette bulunan bölge müdürlüklerimizi ziyaret edebilirsiniz.’ Kim söylüyor bunu? TÜİK söylüyor. Ne diyor? Merkez teşkilatımıza gelebilir, her çeşit bilgiyi alabilirsiniz’ diyor. Biz de kendi internet sitelerinde yazılı olan davete uyarak geldik ve bilgi almak istedik. Aslında bu tablo Türkiye’nin nereye geldiğini göstermek için epey değerli bir tablodur. hiç bir gazeteci arkadaşımın, bizi dinleyen vatandaşımın, hiç bir üniversitenin, hiç bir toplumsal kuruluşun, hiç bir sivil toplum kuruluşunun unutmaması gereken gerçekle karşı karşıyayız. Devletin ayrıntıları, devletin sahip olduğu bilgiler ve bu ayrıntıların nasıl toplandığına ait açıklamalar ana muhalefet partisine yapılmak istenmiyor. Kapılar kapanıyor. bu biçimdesine bir tabloyu Cumhuriyet tarihinde hiç görmedik. Türkiye’nin geldiği nokta açısından değerlidir.”
TÜİK’e niçin geldiklerini de aktaran Kılıçdaroğlu, bugün açıklanan enflasyon sayılarının aylık 3,51, yıllık 21,31 olduğunu anımsattı. Kılıçdaroğlu, “Bu sayılar inanç vermiyor. Bütün vatandaşlarıma açık ve net seslenmek istiyorum, pazara gittiğinizde, elektrik düğmesine bastığınızda, doğal gazı yaktığınızda enflasyon nitekim bunların argüman ettiği üzere mi?” diye sordu.
-“Burası artık devletin bir kurumu değildir”
TÜİK inanç vermediği için bir küme akademisyen ve toplumsal bilimcinin enflasyon varsayımında bulunduğunu söz eden Kılıçdaroğlu, “Piyasaya, sayılara bakıyorlar, onlar da topluyorlar ayrıntıları. Burası ‘aylık enflasyon 3,51’, onlar, ‘aylık enflasyon 9,31’ diyor. Burası ‘yıllık 21,31’, onlar, ‘yıllık 58,63’ diyorlar.” dedi.
CHP Genel Lideri olarak milyonlarca emekçi, emekli ve memurun hakkını muhafazanın temel vazifesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Benim siyaset yapma anlayışım bu. Ben toplumsal demokratım. Devletin toplumsal olmasını isterim, yoksuldan fukaradan yana olmasını isterim. Şayet TÜİK sayıları küçültüyor ve bu sayıları kamuoyuyla ‘doğru’ diye paylaşıyorsa bu şu manaya geliyor; ‘memura daha az vereceğim, çalışana daha az vereceğim, emekliye daha az vereceğim. Bir de kalkınmadan hiç hisse vermeyeceğim’ diyor. bu biçimde bir tabloya ben sessiz kalırsam bu biçimde ben siyaseti niçin yapıyorum? Hangi münasebetle siyaset yapıyorum? Personelin hakkını savunmayacaksam, memurun hakkını savunmayacaksam, emeklinin hakkını savunmayacaksam ben niye siyaset yapıyorum? Memurun hakkını savunmak, emekçinin hakkını, emeklinin hakkını, milyonların hakkını savunmak için buraya geldim. Siz sayıları küçük gösteriyorsunuz. Soracaktık onlara bu dataları nereden, kimlerden aldınız? Hangi mağazalardan aldınız bu bilgileri? Biz de gidelim, oralara bakalım.”
Milyonların hakkını savunmanın temel misyonları olduğunu bir dahaleyen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“TÜİK bir devlet kurumu olmaktan çıkmış, bir saray kurumu haline dönüşmüştür. Burası artık devletin bir kurumu değildir. O durumdadır. Burada, TÜİK’te çalışan arkadaşlar, tamamı şunu unutmasınlar, hepinizin tabi olduğu yasa Devlet Memurları Kanunu’dur. Saray memurları farklı, devlet memurları farklı. Ben devlet memurlarına sesleniyorum, misyonunuzu yapın, hakkıyla yapın, dürüstlükle yapın. Hiç kimse unutmasın şu binada oturanlar unutmasınlar, oturduğunuz binalar bu memleketin vatandaşlarının ödedikleri vergilerle yapıldı. bir daha o binada oturanlar asla unutmasınlar aldığınız aylıklar emekçinin, memurun, emeklinin ödediği vergilerle aldığınız aylıklardır. Onlar sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunmuyorlar lakin biz sizin hakkınızı ve hukukunuzu sonuna kadar savunacağız.
Bu tablonun Cumhuriyet tarihinde kıymetli bir tablo olduğunun farkındayım. Değerli bir kırılmanın da farkındayım. Şayet devleti oluşturan kurumlar bilgilerle halkı yanıltıyorlarsa, bilgilerle halkın gelir seviyesiyle oynuyorlarsa, onların hak ettiği gelirleri onlara vermiyorlarsa vermemek için direniyorlarsa, maddelerin öngördüğü kurallarla değil, talimatla vazife yapıyor, maddeleri, yönetmeliklere kendi internet sitelerindeki davetlere bile uymuyorlarsa kendileri hatalıdır. Bunu açıkça tabir edeyim, hatalıdır.”
AA / Şakir Aksu – Son Dakika Haberleri