Cezaevi yılları sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bizi tekrar içeri mi sokacaksınız? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Adana ziyareti daha sonrasında Yeni Adana Müzesi’nde 81 vilayetten üniversite kazanan öğrencilerle gerçekleştirdiği Gençlerle Buluşma Programı’nın imgeleri paylaşıldı. Programda, gençler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a merak ettikleri soruları yöneltti.
“10 BİNE YAKIN MEKTUP YAZDIM”
Bir öğrencinin, “Bu ülkeye hizmet etmek için epey bedel ödediniz. Bunlardan biri de cezaevine girmekti. Cezaevinde hiç unutamadığınız bir anınız oldu mu? O günleri bize anlatır mısınız?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
“Cezaevindekilerin arasındakileri anlattığımız vakit tekrar bizi içeri mi sokacaksınız? Oranın maceraları başkadır ancak benim oradaki en kıymetli ömrüm şuydu. Tüm günümü gelen ziyaretçilerimle geçirir, gece de sabah namazına kadar bana gelen mektupların karşılığını yazardım ve yaklaşık bu türlü 10 bine yakın mektup yazdım. Artık vakit zaman gittiğim birtakım yerlerde o mektuplarla karşıma çıkanlar olur. Benim yazım da kötü değildir. Çabucak onu karşıma çıkarırlar. Kimileri da onu çerçeveletmiş. bu biçimde oradaki dört ay on günlük vaktimiz oldu. Allah’ıma hamd ediyorum. Hani derler ya Medrese-i Yusuffiyye diye, sahiden o denli bir hayat. O alışılmış bize birfazlaca şeyi öğretti lakin orada dersimi âlâ çalıştım. Çıktıktan daha sonra da aslına bakarsan fazla uzun sürmedi biliyorsunuz, kısa bir vakitte iktidar olduk.”
ÖMER ÇELİK, ERDOĞAN’IN CEZAEVİNDE OLDUĞU PERİYOTTA BİR ANISINI ANLATTI
Erdoğan’ın, Ak Parti Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik’e, “Ne kadar vakitte iktidar olduk?” diye sorması üzerine Çelik, gençlerle bir anıyı paylaşmak istediğini bildirdi ve şunları söylemiş oldu:
“Siz cezaevindeydiniz, biz sizi ziyarete geliyorduk. Dışarıda 2-3 gün üst üste yaşlı bir teyzeyi gördük. Teyzeye ‘Ne iş yapıyorsun, bir şeye gereksinimin var mı?’ diye sorduk. Cezaevinin karşısı yerdi zira. Dedi ki ‘Ben’, bir vilayetimizi söylemiş oldu, ‘Karadeniz’den kalktım geldim, Tayyip’e burada dua ediyorum. Sizden bir ricam var. Bu çay bardağını ona verin, bununla bir çay içsin, daha sonra da bardağı bana getirin hatıra olarak saklayayım.’ dedi. Yalnızca sizi görmeye gelmişti. Genç arkadaşlarımız şunu bilsin diye söylüyorum, bu büyük siyasi yürüyüşümüzün ardında hem de bu kadar büyük bir rahmet, bu kadar büyük dua vardır. Hem gençlerin hem 70 yaşında da olsa gönlü genç olanların bu büyük dayanağı vardır. Cezaevindeyken de vardı artık vardır.”
“10 BİNE YAKIN MEKTUP YAZDIM”
Bir öğrencinin, “Bu ülkeye hizmet etmek için epey bedel ödediniz. Bunlardan biri de cezaevine girmekti. Cezaevinde hiç unutamadığınız bir anınız oldu mu? O günleri bize anlatır mısınız?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
“Cezaevindekilerin arasındakileri anlattığımız vakit tekrar bizi içeri mi sokacaksınız? Oranın maceraları başkadır ancak benim oradaki en kıymetli ömrüm şuydu. Tüm günümü gelen ziyaretçilerimle geçirir, gece de sabah namazına kadar bana gelen mektupların karşılığını yazardım ve yaklaşık bu türlü 10 bine yakın mektup yazdım. Artık vakit zaman gittiğim birtakım yerlerde o mektuplarla karşıma çıkanlar olur. Benim yazım da kötü değildir. Çabucak onu karşıma çıkarırlar. Kimileri da onu çerçeveletmiş. bu biçimde oradaki dört ay on günlük vaktimiz oldu. Allah’ıma hamd ediyorum. Hani derler ya Medrese-i Yusuffiyye diye, sahiden o denli bir hayat. O alışılmış bize birfazlaca şeyi öğretti lakin orada dersimi âlâ çalıştım. Çıktıktan daha sonra da aslına bakarsan fazla uzun sürmedi biliyorsunuz, kısa bir vakitte iktidar olduk.”
ÖMER ÇELİK, ERDOĞAN’IN CEZAEVİNDE OLDUĞU PERİYOTTA BİR ANISINI ANLATTI
Erdoğan’ın, Ak Parti Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik’e, “Ne kadar vakitte iktidar olduk?” diye sorması üzerine Çelik, gençlerle bir anıyı paylaşmak istediğini bildirdi ve şunları söylemiş oldu:
“Siz cezaevindeydiniz, biz sizi ziyarete geliyorduk. Dışarıda 2-3 gün üst üste yaşlı bir teyzeyi gördük. Teyzeye ‘Ne iş yapıyorsun, bir şeye gereksinimin var mı?’ diye sorduk. Cezaevinin karşısı yerdi zira. Dedi ki ‘Ben’, bir vilayetimizi söylemiş oldu, ‘Karadeniz’den kalktım geldim, Tayyip’e burada dua ediyorum. Sizden bir ricam var. Bu çay bardağını ona verin, bununla bir çay içsin, daha sonra da bardağı bana getirin hatıra olarak saklayayım.’ dedi. Yalnızca sizi görmeye gelmişti. Genç arkadaşlarımız şunu bilsin diye söylüyorum, bu büyük siyasi yürüyüşümüzün ardında hem de bu kadar büyük bir rahmet, bu kadar büyük dua vardır. Hem gençlerin hem 70 yaşında da olsa gönlü genç olanların bu büyük dayanağı vardır. Cezaevindeyken de vardı artık vardır.”