Bakan Nebati: “Milletimizin inancını boşa çıkarmayacağız” Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Sadece 2021 yılında feragat ettiğimiz kamu geliri yardımıyla enflasyonda yaklaşık 5,3 puan düşürücü tesir oluşturduk.” dedi.
Nebati, Tbmm Genel Şurası’nda, bakanlığının 2022 yılı bütçesine ait konuşmasında, global iktisadın, Kovid-19 salgını niçiniyle daha evvel eşine rastlanmamış güç vakit içinder geçirdiğini söylemiş oldu.
Salgının, istihdam kayıplarından tedarik zincirlerindeki aksamalara, arz talep uyumsuzluklarından rekor düzeylere yükselen emtia fiyatlarına kadar hayli geniş yelpazede problemlere yol açmaya devam ettiğini anlatan Nebati, emtia fiyatlarındaki artış ve arz-talep dengesizliklerinin tesiriyle global enflasyonun tarihi yüksek düzeylerde seyrettiğini kaydetti.
Nebati, ABD, Almanya, İspanya üzere ülkelerde enflasyonun son 30-45 yılın en yüksek seviyelerinde olduğuna işaret ederek, “Dünyada kamu maliyesi alanındaki bu bozulmanın kısa müddette güzelleşmesi maalesef güç görünüyor. Tedarik zincirlerinde devam eden meseleler, emtia fiyatlarındaki rekor artışlar, yükselen global borçluluk üzere birfazlaca zorluğa karşın, Türkiye iktisadı alınan kuvvetli mali önlemler ve sağlanan dayanaklar ile sıhhat dalında verilen insanüstü uğraşlar yardımıyla öbür ülkelerden müspet istikamette ayrıştı. Bu müspet ayrışma, vaktinde alınan proaktif kararlar ve yerinde uygulamalar kararında gerçekleşmiştir.” diye konuştu.
Gelecek sürecin, zorluklara boyun eğenlerin değil, zorlukları fırsata çevirebilenlerin periyodu olacağını vurgulayan Nebati, bu kararlılıkla Türkiye’nin potansiyelini gerçekleştirecek siyaset çerçevesini, memleketler arası konjonktür ile iç dinamikleri de içine alan ortak telaffuz ve bütüncül bakış açısıyla oluşturduklarını belirtti.
Türkiye’nin, 2005 yılında dünyanın en büyük 17. ekonomisiyken 2020’de 11. sıraya yükseldiğinin altını çizen Nebati, “2021 yılında da OVP varsayımımız olan yüzde 9’un üzerinde çift haneli bir büyüme bekliyoruz. Bu büyümenin en az üçte ikisi yatırımlar ve net ihracattan gelecek. ötürüsıyla Türkiye bu yıl da öteki ülkelerden müspet istikamette ayrışmaya devam edecek.” dedi.
-“Önemli bir gelir kaybını göğüsledik”
Nebati, enflasyondaki bozulmanın kıymetli bir kısmının global gelişmeler kaynaklı olsa da döviz kuru gelişmelerinin de bu görünümde belirleyici olduğunu gözlemlediklerini anlatarak, bunlara ek olarak bilhassa besin fiyatlarındaki katılık ve güçte dışa bağımlılık üzere yapısal meselelerin da olumsuz tesirlerinin göz arkası edilemeyeceğini söylemiş oldu.
Kamu olarak, yönetilen, yönlendirilen fiyatlar vasıtasıyla artan maliyet enflasyonunun tüketicilere sonlu yansıması için değerli bir gelir kaybını göğüslediklerini vurgulayan Nebati, şöyleki konuştu:
“Bu çerçevede yalnızca 2021 yılında feragat ettiğimiz kamu geliri yardımıyla enflasyonda yaklaşık 5,3 puan düşürücü tesir oluşturduk. Bu hesaplamada yalnızca vergi düzenlemeleri ile yönetilen, yönlendirilen fiyatların tesiri olduğuna ve tedbirlerimizi yalnızca vergi geliri ile hudutlu tutmadığımıza da dikkatinizi çekmek istiyorum. Yılbaşından aralık ayı başına kadar global piyasada doğal gaz fiyatı yüzde 383 oranında, kömür fiyatı ise yüzde 138 oranında yükseldi. Bu yükselişten vatandaşımızı korumak hedefiyle doğal gazda maliyetin dörtte üçünü, elektrikte ise yarısını devlet olarak biz üstleniyoruz. Enflasyonla gayret konusunda önümüzdeki periyotta de para ve maliye siyasetlerinin kuvvetli eşgüdümü ile mal ve hizmet piyasalarında rekabet ve verimliliği artıracak yapısal önlemleri hayata geçirecek ve kalıcı olarak düşük düzeylere indireceğiz.”
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, AK Parti hükümetlerinin, çalışan ve emeklilerin her vakit yanında olduğunu, aylık ve fiyatlarında kıymetli iyileştirmeler sağladıklarını lisana getirdi.
Nebati, 2002 Aralık ile 2021 Kasım periyodunda gerçekleşen enflasyon yüzde 587,5 iken en düşük memur maaşının yüzde 1145 oranında, ortalama memur maaşının yüzde 913, en düşük SSK emekli aylığının yüzde 921, en düşük tarım Bağ-Kur emekli aylığının yüzde 2 bin 738, en düşük esnaf Bağ-Kur emekli aylığının yüzde 1480, en düşük memur emekli aylığının yüzde 770, net minimum fiyatın ise yüzde 1434 oranında artış gösterdiğini aktardı.
2022 yılında da Toplu İş Mukaveleleri Çerçeve Mutabakat Protokolü ile personellerin, toplu kontrat uyarınca da memurların maaşlarında artışlar yapılacağının altını çizen Nebati, “Asgari fiyata ait de görüşmeler devam etmekte olup 2022 yılı için minimum fiyatta her insanın beklentilerini karşılayacak bir artış yapmayı planlıyoruz.” dedi.
-“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası brüt rezervi 126 milyar dolar”
Nebati, son iki yılda salgının niye olduğu elverişsiz kaidelere ve global piyasalarda yaşanan dalgalanmalara karşın bankacılık dalının sağlıklı büyümesini sürdürdüğüne ve kuvvetli sermaye yapısını muhafazayı başardığına şahit olunduğunu belirtti.
Bankaların basiretli davranarak, takipteki alacaklar için Avrupa Birliği ortalamasının pek üzerinde karşılık ayırması yardımıyla bu alandaki risklerin sonlu kalmasını beklediklerini tabir eden Nebati, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Finansal kesim haricindeki firmaların net dış yükümlülükleri, 2017 yılından bu yana 65,5 milyar dolar azalmıştır. Döviz durum açığına sahip gerçek bölüm firmalarının değerli bir kısmının büyük ölçekli ve kıymetli ölçüde döviz gelirine sahip olması, kur riskine karşı doğal bir muhafaza sağlamaktadır. Rezervlerimiz artış eğilimindedir ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası brüt rezervi 126 milyar dolar düzeylerindedir. Salgının tesirlerinin devam ettiği bu vakitte bütçemizi mali disipline bağlı kalan bir yaklaşımla yönetiyor, vatandaşlarımızı, esnafımızı, gerçek kesimimizi ve muhtaçlık duyulan tüm alanları destekliyoruz. Kovid-19 salgını ile çaba kapsamında uyguladığımız önlemlerin ekonomik büyüklüğü yaklaşık 718 milyar TL’ye ulaştı. Bu fiyatın merkezi idare bütçesi ve İşsizlik Sigortası Fonu başta olmak üzere çeşitli fonlardan karşılanan kısmı yaklaşık 190 milyar liradır. Yıl sonuna kadar bu takviyelerin 205 milyar liraya, yani ulusal gelirin yüzde 4’üne ulaşmasını bekliyoruz.
Vergi, toplumsal güvenlik prim ertelemeleri ile kullandırılan krediler ve ertelemeler yoluyla 529 milyar liralık, öteki bir sözle ulusal gelirin yüzde 10,5’i kadar bir kaynak harekete geçti.
bu biçimdesine güçlü devirde, üretimde ve ticarette süreklilik devam ettiyse kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, nakdi fiyat takviyesi ve olağanlaşma takviyesi üzere sistemlerin büyük hissesi var. Önümüzdeki periyotta maliye siyasetimizi şeffaf, seçici ve odaklı bir biçimde uygulamaya devam ederek kamu mali dengelerinde sapmaya müsaade vermeyeceğiz. 2022 yılı bütçemizi de bu anlayışla hazırlayarak şanlı Meclisimizin takdirlerine sunmaktayız.
İktidarımız periyodunda hazırlanan evvelki bütün bütçelerde olduğu üzere, 2022 yılı bütçesi de vatandaşlarımız ve gerçek kesimimizin gereksinimlerini gözeten hizmet odaklı bir anlayışa sahiptir. Toplayacağımız vergilerden faize ayırdığımız kaynağı düşürmeye ve oluşan mali alanı da eğitime, sıhhate, yatırımlara, istihdama, özetle 84 milyonun refahına ayırmaya devam edeceğiz.”
“Fiyat artışından etkilenen farklı bölümlere yönelik ek çalışmalar”
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, stratejik ölçütler çerçevesinde yürütülen borçlanma siyaseti kapsamında borçlanmanın yüklü olarak Türk lirası cinsinden yapılmasını ve iç borç stokunda döviz cinsi enstrümanların hissesinin azaltılmasını hedeflediklerini bildirdi.
Likidite riskinin azaltılması hedefiyle kuvvetli nakit rezervi tutulması siyasetine da devam ettiklerini vurgulayan Nebati, 2021 yılında bütçe gerçekleşmelerinde kaydedilen güzelleşmenin bir yansıması olarak toplam borçlanmanın, yıllık finansman duyurusundaki meblağa nazaran 160 milyar lira azalarak 458 milyar lira olarak gerçekleşmesini beklediklerini söz etti.
Döviz cinsi borçlanmaların iç borçlanma ortasındaki hissesini bundan evvelki yıla nazaran yüzde 27,6’dan yüzde 12,8’e, döviz ve altın cinsi borçlanmaların iç borçlanma ortasındaki toplam hissesini ise yüzde 37,2’den kasım sonu prestijiyle yüzde 29,7’ye indirdiklerine dikkati çeken Nebati, “2020 yılsonu prestijiyle merkezi idare yurt içi döviz ve altın cinsi borç stoku 36,2 milyar dolar iken eylül sonu prestijiyle 31,6 milyar dolara geriledi. 2021 yılında memleketler arası sermaye piyasalarından 10 milyar dolarlık borçlanma gayemizin tamamını gerçekleştirdik. 2022 yılında ise bu kanaldan 11 milyar dolar fiyatında finansman sağlamayı hedefliyoruz.” bilgisini paylaştı.
Çiftçi ve esnafa yönelik çalışmaların da devam ettiğine işaret eden Nebati, “Gıda ham unsuru fiyatlarındaki gelişmelerin un, et, süt ve yem üreticilerimize ve ötürüsıyla vatandaşlarımıza en az düzeyde yansımasını sağlamak için bakılırsavlendirme uygulaması kapsamında birtakım önlemlerimizi devreye aldık. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla 2021 yılında 774 bin üreticiye yaklaşık 57 milyar liralık Hazine takviyeli faiz kredisi kullandırdık. Bu kredilerden doğan faizin ortalama yüzde 70’i Bakanlık olarak karşılandı. bu biçimdece çiftçimizin 4,1 milyar liralık kredi faizini de biz ödedik.” diye konuştu.
Nebati, global çapta devam eden ham husus temini ve tedarik zincirindeki meseleler ve ortaya çıkan emtia fiyat artışlarının iktisattaki tüm faktörleri etkilediğini, önümüzdeki günlerde bu fiyat artışından etkilenen farklı bölümlere yönelik ek çalışmalarını kamuoyuyla paylaşacaklarını tabir etti.
Tüm adımları hür piyasa iktisadı ve finansal özgürü unsuruyla uyumlu biçimde atacaklarını lisana getiren Nebati, konuşmasını şöyleki tamamladı:
“Köklü ve prestijli geçmişiyle global iktisada entegre bir ülke olarak yatırımcılar nezdinde itimadı tesis etmiş ve bunu yıllardır sürdürmeyi başarmış bir ekonomiyiz. Önümüzdeki periyot, Türkiye’nin yatırımda inançlı liman olma niteliğini pekiştireceği bir periyot olacaktır.
Salgın daha sonrası bir daha şekillenmekte olan global iktisat sisteminde, rekabetçi bir global oyuncu olma amacıyla gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Sanayicimizi, KOBİ’mizi, çalışanımızı ve tüm vatandaşlarımızı hiç bir fırsatçının insafına terk etmedik, terk etmeyeceğiz. Bu kritik periyodun önümüze açtığı fırsatları pahalandırmak ve ülkemizi gayelerine ulaştırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
AA / İsmail Çimen – Son Dakika Haberleri
Nebati, Tbmm Genel Şurası’nda, bakanlığının 2022 yılı bütçesine ait konuşmasında, global iktisadın, Kovid-19 salgını niçiniyle daha evvel eşine rastlanmamış güç vakit içinder geçirdiğini söylemiş oldu.
Salgının, istihdam kayıplarından tedarik zincirlerindeki aksamalara, arz talep uyumsuzluklarından rekor düzeylere yükselen emtia fiyatlarına kadar hayli geniş yelpazede problemlere yol açmaya devam ettiğini anlatan Nebati, emtia fiyatlarındaki artış ve arz-talep dengesizliklerinin tesiriyle global enflasyonun tarihi yüksek düzeylerde seyrettiğini kaydetti.
Nebati, ABD, Almanya, İspanya üzere ülkelerde enflasyonun son 30-45 yılın en yüksek seviyelerinde olduğuna işaret ederek, “Dünyada kamu maliyesi alanındaki bu bozulmanın kısa müddette güzelleşmesi maalesef güç görünüyor. Tedarik zincirlerinde devam eden meseleler, emtia fiyatlarındaki rekor artışlar, yükselen global borçluluk üzere birfazlaca zorluğa karşın, Türkiye iktisadı alınan kuvvetli mali önlemler ve sağlanan dayanaklar ile sıhhat dalında verilen insanüstü uğraşlar yardımıyla öbür ülkelerden müspet istikamette ayrıştı. Bu müspet ayrışma, vaktinde alınan proaktif kararlar ve yerinde uygulamalar kararında gerçekleşmiştir.” diye konuştu.
Gelecek sürecin, zorluklara boyun eğenlerin değil, zorlukları fırsata çevirebilenlerin periyodu olacağını vurgulayan Nebati, bu kararlılıkla Türkiye’nin potansiyelini gerçekleştirecek siyaset çerçevesini, memleketler arası konjonktür ile iç dinamikleri de içine alan ortak telaffuz ve bütüncül bakış açısıyla oluşturduklarını belirtti.
Türkiye’nin, 2005 yılında dünyanın en büyük 17. ekonomisiyken 2020’de 11. sıraya yükseldiğinin altını çizen Nebati, “2021 yılında da OVP varsayımımız olan yüzde 9’un üzerinde çift haneli bir büyüme bekliyoruz. Bu büyümenin en az üçte ikisi yatırımlar ve net ihracattan gelecek. ötürüsıyla Türkiye bu yıl da öteki ülkelerden müspet istikamette ayrışmaya devam edecek.” dedi.
-“Önemli bir gelir kaybını göğüsledik”
Nebati, enflasyondaki bozulmanın kıymetli bir kısmının global gelişmeler kaynaklı olsa da döviz kuru gelişmelerinin de bu görünümde belirleyici olduğunu gözlemlediklerini anlatarak, bunlara ek olarak bilhassa besin fiyatlarındaki katılık ve güçte dışa bağımlılık üzere yapısal meselelerin da olumsuz tesirlerinin göz arkası edilemeyeceğini söylemiş oldu.
Kamu olarak, yönetilen, yönlendirilen fiyatlar vasıtasıyla artan maliyet enflasyonunun tüketicilere sonlu yansıması için değerli bir gelir kaybını göğüslediklerini vurgulayan Nebati, şöyleki konuştu:
“Bu çerçevede yalnızca 2021 yılında feragat ettiğimiz kamu geliri yardımıyla enflasyonda yaklaşık 5,3 puan düşürücü tesir oluşturduk. Bu hesaplamada yalnızca vergi düzenlemeleri ile yönetilen, yönlendirilen fiyatların tesiri olduğuna ve tedbirlerimizi yalnızca vergi geliri ile hudutlu tutmadığımıza da dikkatinizi çekmek istiyorum. Yılbaşından aralık ayı başına kadar global piyasada doğal gaz fiyatı yüzde 383 oranında, kömür fiyatı ise yüzde 138 oranında yükseldi. Bu yükselişten vatandaşımızı korumak hedefiyle doğal gazda maliyetin dörtte üçünü, elektrikte ise yarısını devlet olarak biz üstleniyoruz. Enflasyonla gayret konusunda önümüzdeki periyotta de para ve maliye siyasetlerinin kuvvetli eşgüdümü ile mal ve hizmet piyasalarında rekabet ve verimliliği artıracak yapısal önlemleri hayata geçirecek ve kalıcı olarak düşük düzeylere indireceğiz.”
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, AK Parti hükümetlerinin, çalışan ve emeklilerin her vakit yanında olduğunu, aylık ve fiyatlarında kıymetli iyileştirmeler sağladıklarını lisana getirdi.
Nebati, 2002 Aralık ile 2021 Kasım periyodunda gerçekleşen enflasyon yüzde 587,5 iken en düşük memur maaşının yüzde 1145 oranında, ortalama memur maaşının yüzde 913, en düşük SSK emekli aylığının yüzde 921, en düşük tarım Bağ-Kur emekli aylığının yüzde 2 bin 738, en düşük esnaf Bağ-Kur emekli aylığının yüzde 1480, en düşük memur emekli aylığının yüzde 770, net minimum fiyatın ise yüzde 1434 oranında artış gösterdiğini aktardı.
2022 yılında da Toplu İş Mukaveleleri Çerçeve Mutabakat Protokolü ile personellerin, toplu kontrat uyarınca da memurların maaşlarında artışlar yapılacağının altını çizen Nebati, “Asgari fiyata ait de görüşmeler devam etmekte olup 2022 yılı için minimum fiyatta her insanın beklentilerini karşılayacak bir artış yapmayı planlıyoruz.” dedi.
-“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası brüt rezervi 126 milyar dolar”
Nebati, son iki yılda salgının niye olduğu elverişsiz kaidelere ve global piyasalarda yaşanan dalgalanmalara karşın bankacılık dalının sağlıklı büyümesini sürdürdüğüne ve kuvvetli sermaye yapısını muhafazayı başardığına şahit olunduğunu belirtti.
Bankaların basiretli davranarak, takipteki alacaklar için Avrupa Birliği ortalamasının pek üzerinde karşılık ayırması yardımıyla bu alandaki risklerin sonlu kalmasını beklediklerini tabir eden Nebati, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Finansal kesim haricindeki firmaların net dış yükümlülükleri, 2017 yılından bu yana 65,5 milyar dolar azalmıştır. Döviz durum açığına sahip gerçek bölüm firmalarının değerli bir kısmının büyük ölçekli ve kıymetli ölçüde döviz gelirine sahip olması, kur riskine karşı doğal bir muhafaza sağlamaktadır. Rezervlerimiz artış eğilimindedir ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası brüt rezervi 126 milyar dolar düzeylerindedir. Salgının tesirlerinin devam ettiği bu vakitte bütçemizi mali disipline bağlı kalan bir yaklaşımla yönetiyor, vatandaşlarımızı, esnafımızı, gerçek kesimimizi ve muhtaçlık duyulan tüm alanları destekliyoruz. Kovid-19 salgını ile çaba kapsamında uyguladığımız önlemlerin ekonomik büyüklüğü yaklaşık 718 milyar TL’ye ulaştı. Bu fiyatın merkezi idare bütçesi ve İşsizlik Sigortası Fonu başta olmak üzere çeşitli fonlardan karşılanan kısmı yaklaşık 190 milyar liradır. Yıl sonuna kadar bu takviyelerin 205 milyar liraya, yani ulusal gelirin yüzde 4’üne ulaşmasını bekliyoruz.
Vergi, toplumsal güvenlik prim ertelemeleri ile kullandırılan krediler ve ertelemeler yoluyla 529 milyar liralık, öteki bir sözle ulusal gelirin yüzde 10,5’i kadar bir kaynak harekete geçti.
bu biçimdesine güçlü devirde, üretimde ve ticarette süreklilik devam ettiyse kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, nakdi fiyat takviyesi ve olağanlaşma takviyesi üzere sistemlerin büyük hissesi var. Önümüzdeki periyotta maliye siyasetimizi şeffaf, seçici ve odaklı bir biçimde uygulamaya devam ederek kamu mali dengelerinde sapmaya müsaade vermeyeceğiz. 2022 yılı bütçemizi de bu anlayışla hazırlayarak şanlı Meclisimizin takdirlerine sunmaktayız.
İktidarımız periyodunda hazırlanan evvelki bütün bütçelerde olduğu üzere, 2022 yılı bütçesi de vatandaşlarımız ve gerçek kesimimizin gereksinimlerini gözeten hizmet odaklı bir anlayışa sahiptir. Toplayacağımız vergilerden faize ayırdığımız kaynağı düşürmeye ve oluşan mali alanı da eğitime, sıhhate, yatırımlara, istihdama, özetle 84 milyonun refahına ayırmaya devam edeceğiz.”
“Fiyat artışından etkilenen farklı bölümlere yönelik ek çalışmalar”
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, stratejik ölçütler çerçevesinde yürütülen borçlanma siyaseti kapsamında borçlanmanın yüklü olarak Türk lirası cinsinden yapılmasını ve iç borç stokunda döviz cinsi enstrümanların hissesinin azaltılmasını hedeflediklerini bildirdi.
Likidite riskinin azaltılması hedefiyle kuvvetli nakit rezervi tutulması siyasetine da devam ettiklerini vurgulayan Nebati, 2021 yılında bütçe gerçekleşmelerinde kaydedilen güzelleşmenin bir yansıması olarak toplam borçlanmanın, yıllık finansman duyurusundaki meblağa nazaran 160 milyar lira azalarak 458 milyar lira olarak gerçekleşmesini beklediklerini söz etti.
Döviz cinsi borçlanmaların iç borçlanma ortasındaki hissesini bundan evvelki yıla nazaran yüzde 27,6’dan yüzde 12,8’e, döviz ve altın cinsi borçlanmaların iç borçlanma ortasındaki toplam hissesini ise yüzde 37,2’den kasım sonu prestijiyle yüzde 29,7’ye indirdiklerine dikkati çeken Nebati, “2020 yılsonu prestijiyle merkezi idare yurt içi döviz ve altın cinsi borç stoku 36,2 milyar dolar iken eylül sonu prestijiyle 31,6 milyar dolara geriledi. 2021 yılında memleketler arası sermaye piyasalarından 10 milyar dolarlık borçlanma gayemizin tamamını gerçekleştirdik. 2022 yılında ise bu kanaldan 11 milyar dolar fiyatında finansman sağlamayı hedefliyoruz.” bilgisini paylaştı.
Çiftçi ve esnafa yönelik çalışmaların da devam ettiğine işaret eden Nebati, “Gıda ham unsuru fiyatlarındaki gelişmelerin un, et, süt ve yem üreticilerimize ve ötürüsıyla vatandaşlarımıza en az düzeyde yansımasını sağlamak için bakılırsavlendirme uygulaması kapsamında birtakım önlemlerimizi devreye aldık. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla 2021 yılında 774 bin üreticiye yaklaşık 57 milyar liralık Hazine takviyeli faiz kredisi kullandırdık. Bu kredilerden doğan faizin ortalama yüzde 70’i Bakanlık olarak karşılandı. bu biçimdece çiftçimizin 4,1 milyar liralık kredi faizini de biz ödedik.” diye konuştu.
Nebati, global çapta devam eden ham husus temini ve tedarik zincirindeki meseleler ve ortaya çıkan emtia fiyat artışlarının iktisattaki tüm faktörleri etkilediğini, önümüzdeki günlerde bu fiyat artışından etkilenen farklı bölümlere yönelik ek çalışmalarını kamuoyuyla paylaşacaklarını tabir etti.
Tüm adımları hür piyasa iktisadı ve finansal özgürü unsuruyla uyumlu biçimde atacaklarını lisana getiren Nebati, konuşmasını şöyleki tamamladı:
“Köklü ve prestijli geçmişiyle global iktisada entegre bir ülke olarak yatırımcılar nezdinde itimadı tesis etmiş ve bunu yıllardır sürdürmeyi başarmış bir ekonomiyiz. Önümüzdeki periyot, Türkiye’nin yatırımda inançlı liman olma niteliğini pekiştireceği bir periyot olacaktır.
Salgın daha sonrası bir daha şekillenmekte olan global iktisat sisteminde, rekabetçi bir global oyuncu olma amacıyla gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Sanayicimizi, KOBİ’mizi, çalışanımızı ve tüm vatandaşlarımızı hiç bir fırsatçının insafına terk etmedik, terk etmeyeceğiz. Bu kritik periyodun önümüze açtığı fırsatları pahalandırmak ve ülkemizi gayelerine ulaştırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
AA / İsmail Çimen – Son Dakika Haberleri