AK PARTİ’Lİ KURTULMUŞ BUNLAR GELİR GEÇER, TELAŞA GİRMEYİN AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, iktisada ait Bunlar gelir geçer. Telaşın içine girmeyin. Türkiye bu türbülanstan, haksız yere ortaya koyulan dövizdeki oynaklıktan ve bunun kararı olarak piyasada faaliyet gösteren kimi fırsatçıların bunu fırsat bilerek çok kar iştahından bu tablodan en kısa müddette kurtulacaktır. Bunların hesapları yapılıyor dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, geldiği Trabzon’da, valiliği ziyaret etti, cuma namazını Ayasofya Camii’nde kıldı. Kurtulmuş, akabinde Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Gençlik Buluşması’na katıldı, öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Burada konuşan Kurtulmuş, seslendiği gençlerin ‘Z kuşağı’ diye isimlendirilmesine değinerek, Bu nesil sıkıntısı epey yanlış tartışıldı Türkiye’de ve siyasi bir tartışma haline döndü. Bilhassa ana muhalefet partisinin birkaç sene evvelce olan yürüyüşüyle bir arada hak adalet hukuk falan dendi ve eş vakitli olarak bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Gençler iktidar partisinden AK Partiden uzaklaştırılıyor. Buna bir de eş vakitli olarak Z nesli tartışması geldi. Biz probleme herkesin kendi yaşadığı çağ özgündür ve herkes için kendi yaşadığı devir biriciktir. Her birimiz kendi ömrümüzün başrolünde oynuyoruz. Beşerler farklı ortamlardan ve farklı şeylerden etkileniyor. İnsanları tek bir kalıp içerinde görmek bunlar Y jenerasyonu bunlar Z jenerasyonu diye isimlendirmek insanları kalıplaştırıyor. İnsanları nesiller üzerinden tanımlamanın hakikat olmadığı kanaatindeyim. herkesin yaşadığı periyodun kuralları vardır. Bu yaşadığı devrin koşulları insanların kendi kişiliklerinin fikir dünyalarının dünyadan beklentilerinin şekillenmesine fevkalâde derecede tesir eder. Bir milletin çocuklarının içinde jenerasyon farklılığı vardır ve bu yaşamsal bir sorundur dersek bu millete haksızlık olur dedi.
‘TÜRKİYE’NİN REKABET EDECEĞİ İMKANLARIN ORTAYA KOYULMASI LAZIM’
Türkiye’de işsizlik ve iktisat ile ilgili sorulara karşılık veren Kurtulmuş şunları söz etti Bugün işsizlikle ilgili yeni sayı belirtildi. Yüzde 11 bugün açıklanan sayı. Türkiye’nin en temel sorunlarından birisi kuvvetli büyük Türkiye maksatları içerisindeyseniz yatırımın istihdamın çoğaltılması ve Türkiye’nin rekabet edeceği imkanların ortaya koyulması lazım. Allah’a hayli şükür geçmişle kıyaslandığında Türkiye’de fazlaca sayıda yatırımlar oluyor. Yalnızca sayın Cumhurbaşkanımızın her hafta birkaç tane yaptığı yurt içi ziyaretlere bakın. Her hafta gittiği yerde onlarca fabrika, organize sanayi bölgeleri açılıyor. Türkiye’nin temel problemi yatırımı kuvvetli bir ülke haline gelmesidir. ötürüsı ile temel odağımız yatırımın arttırılmasıdır. Türkiye’nin markalarının Türkiye’nin ürettiklerinin yurt haricinde satılması ile bir arada Türkiye’nin kalkınması ve gelişmesinin de daha ileriye gdolayılmesidir. Bunun yolu da üretimden geçiyor.
‘FAİZLER ÇOK YÜKSEK YATIRIM YAPILAMIYOR’
Faiz düştükçe yatırım maliyetleri azalıyor diyen Kurtulmuş şöyleki konuştu2013 Haziran ayına kadar Türkiye’nin ondan evvelki periyotta özelikle dünyadaki neoliberal tezler şuydu. Dünya bir pazardır, nerede ucuz bulursan oradan alırsın, nerede satabiliyorsan orada satarsın. bu biçimdece güya dünya iktisadı tek bir iktisatmış üzere her ülke ürettiklerini üretir lakin nerede de ucuz bulursanız oradan da alırsınız. Hiç unutmuyorum bu biçimdelarda yüksek faiz, düşük kur. Bir yirmi dörde kadar düştü. Bir Türk lirası eşittir bir yirmi dört dolar. Bu yurt haricinden mal getirmek için hayli yeterli bir durum lakin Türkiye’de ürettiğiniz malı yurt haricinde satmak için de fazlaca berbat bir durumdur. bu biçimdelarda Karadeniz’in bütün kentlerinde Rus pazarları vardı. Türkiye’de üretilen mallarımız bile üç beş kuruşa oradan geldiği için kimse mal üretmezdi. Türkiye büyük bir ıstırabın içerisine aslında düştü. Zira argümanı olan bir ülke büyük bir ülkesiniz ve sizin üretmeniz lazım. Türkiye’de bir taraftan faizler devasa yükseklikte yatırım yapılamıyor. Bir taraftan paranız epey kıymetli mal satamıyorsunuz. bu biçimde bir kıskaca girilmişti. Mayıs 2013 tarihinde Türkiye’de faiz oranı yüzde 4.50’ye kadar düşmüştü. daha sonrasında bir şeyler oldu işte. Seyahat parkı olayları oldu şu biçimde oldu bu biçimde oldu. Faiz düştükçe yatırım maliyetleri azalıyor. Türkiye bu manada da üretimini yapabilir bir ülke haline geliyor,
‘HİÇ KİMSE ŞU SEBEPTEN ÖTÜRÜ OLMUŞTUR DİYEMİYOR’
Soru üzerine dövizdeki kur dalgalanmalarına da değinen Kurtulmuş, Gayemiz Türkiye de daha fazlaca üretim ve üretimlerimizin de yurt haricinde satılarak ülkenin cari açığının yani döviz açığının kapatıldığı bir sisteme gerçek evrilmek. 2013’ten bu yana adım adım oraya hakikat geliyoruz. Ama bununla karşılaşırken birden hiç bir ekonomik öne sürülen sebebi hiç bir rasyonel öne sürülen nedeni yokken kurlarda birden füze üzere üste çıkış oldu. Hiç kimse şu sebepten dolayı olmuştur diyemiyor. ötürüsı ile burada dövizin üste hakikat çıkmış olması tabi ki Türkiye’de de halkın alım gücünü etkiliyor. Zira birtakım mallar üzerinde ve başta güçte dövizin tesiri olduğu için. Örnek olsun diye söylüyorum esasen pandemi sırasında doğalgazda dünyada yüzde 359 dolar bazında artış olmuş. Akaryakıt mamüllerinde ise yüzde 35 dolar bazında artış olmuş. Buna karşın biz vatandaşımıza bunların aksettirmemek için örneğin doğalgaz maliyetinin dörtte bir fiyatına tüketiciye veriliyor. Üstünü devlet karşılıyor. Bunlar gelir geçer. Telaşın içine girmeyin. Türkiye bu türbülanstan, haksız yere ortaya koyulan dövizdeki oynaklıktan ve bunun kararı olarak piyasada faaliyet gösteren birtakım fırsatçıların bunu fırsat bilerek çok kar iştahından bu tablodan en kısa müddette kurtulacaktır. Bunların hesapları yapılıyor diye konuştu.
‘TÜİK’E GÜVENMEYECEĞİZ NE DEMEK’
İsim vermeden CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun TÜİK’e gitmesini eleştiren Numan Kurtulmuş, Bir işsizlik problemi var. Biraz da iş beğenmemezlik sıkıntısı var. Bizim amacımız insanlarımızın hele ki gençlerimizin makul bir süre içerisinde istihdama kavuştukları makul bir müddetnin ortaya koyulmasıdır. TÜİK ile ilgili tartışmaya girmek istemiyorum. Kıymetli arkadaşlar dünyanın bütün çağdaş devletlerinde devletin süreç yaptığı sayıları üreten bir kurum vardır. Enflasyon oranını nasıl belirleyeceğiz Bunu birden hayli kurum yapmaya başlarsa o ülke yönetilemez bir hale gelir. İsmi üstünde Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye’nin istatistik ayrıntılarını cumhuriyet tarihi boyunca toparlayan bir kurumdur. Bunları kıymetlendirir. Kendi elinde öteki bir grup ayrıntıları olanlar bunları kamuoyu ile paylaşabilir. Lakin sonuca resmi bir biçimde kıymetlendirme yapabilmeniz için elinizde resmi bir kurumun verisi olması lazım. TÜİK de bu kurumdur. Bunun üzerinden bir algı oluşturmak yanlıştır. Kusura bakmayın TÜİK’e güvenmeyeceğiz ne demek. Resmi kurumlara güvensizlik aslında siyasetçilerin hiç yapmaması gereken bir şeydir. Merkez bankasına güvenmeyeceksin, TÜİK’e güvenmeyeceksin, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne güvenmeyeceksin, Türkiye’nin bakanlığına güvenmeyeceksin de masalarda oturup içki içerken fikir söyleyen adamlara mı güveneceksin. Muhalefetin makul ve legal tenkidine sonuna kadar açığız. Devlet idaresi kurumlar üzerinden olur, bir ciddiyeti olur halinde konuştu.
Demirören Haber Ajansı – Son Dakika Haberleri
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, geldiği Trabzon’da, valiliği ziyaret etti, cuma namazını Ayasofya Camii’nde kıldı. Kurtulmuş, akabinde Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Gençlik Buluşması’na katıldı, öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Burada konuşan Kurtulmuş, seslendiği gençlerin ‘Z kuşağı’ diye isimlendirilmesine değinerek, Bu nesil sıkıntısı epey yanlış tartışıldı Türkiye’de ve siyasi bir tartışma haline döndü. Bilhassa ana muhalefet partisinin birkaç sene evvelce olan yürüyüşüyle bir arada hak adalet hukuk falan dendi ve eş vakitli olarak bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Gençler iktidar partisinden AK Partiden uzaklaştırılıyor. Buna bir de eş vakitli olarak Z nesli tartışması geldi. Biz probleme herkesin kendi yaşadığı çağ özgündür ve herkes için kendi yaşadığı devir biriciktir. Her birimiz kendi ömrümüzün başrolünde oynuyoruz. Beşerler farklı ortamlardan ve farklı şeylerden etkileniyor. İnsanları tek bir kalıp içerinde görmek bunlar Y jenerasyonu bunlar Z jenerasyonu diye isimlendirmek insanları kalıplaştırıyor. İnsanları nesiller üzerinden tanımlamanın hakikat olmadığı kanaatindeyim. herkesin yaşadığı periyodun kuralları vardır. Bu yaşadığı devrin koşulları insanların kendi kişiliklerinin fikir dünyalarının dünyadan beklentilerinin şekillenmesine fevkalâde derecede tesir eder. Bir milletin çocuklarının içinde jenerasyon farklılığı vardır ve bu yaşamsal bir sorundur dersek bu millete haksızlık olur dedi.
‘TÜRKİYE’NİN REKABET EDECEĞİ İMKANLARIN ORTAYA KOYULMASI LAZIM’
Türkiye’de işsizlik ve iktisat ile ilgili sorulara karşılık veren Kurtulmuş şunları söz etti Bugün işsizlikle ilgili yeni sayı belirtildi. Yüzde 11 bugün açıklanan sayı. Türkiye’nin en temel sorunlarından birisi kuvvetli büyük Türkiye maksatları içerisindeyseniz yatırımın istihdamın çoğaltılması ve Türkiye’nin rekabet edeceği imkanların ortaya koyulması lazım. Allah’a hayli şükür geçmişle kıyaslandığında Türkiye’de fazlaca sayıda yatırımlar oluyor. Yalnızca sayın Cumhurbaşkanımızın her hafta birkaç tane yaptığı yurt içi ziyaretlere bakın. Her hafta gittiği yerde onlarca fabrika, organize sanayi bölgeleri açılıyor. Türkiye’nin temel problemi yatırımı kuvvetli bir ülke haline gelmesidir. ötürüsı ile temel odağımız yatırımın arttırılmasıdır. Türkiye’nin markalarının Türkiye’nin ürettiklerinin yurt haricinde satılması ile bir arada Türkiye’nin kalkınması ve gelişmesinin de daha ileriye gdolayılmesidir. Bunun yolu da üretimden geçiyor.
‘FAİZLER ÇOK YÜKSEK YATIRIM YAPILAMIYOR’
Faiz düştükçe yatırım maliyetleri azalıyor diyen Kurtulmuş şöyleki konuştu2013 Haziran ayına kadar Türkiye’nin ondan evvelki periyotta özelikle dünyadaki neoliberal tezler şuydu. Dünya bir pazardır, nerede ucuz bulursan oradan alırsın, nerede satabiliyorsan orada satarsın. bu biçimdece güya dünya iktisadı tek bir iktisatmış üzere her ülke ürettiklerini üretir lakin nerede de ucuz bulursanız oradan da alırsınız. Hiç unutmuyorum bu biçimdelarda yüksek faiz, düşük kur. Bir yirmi dörde kadar düştü. Bir Türk lirası eşittir bir yirmi dört dolar. Bu yurt haricinden mal getirmek için hayli yeterli bir durum lakin Türkiye’de ürettiğiniz malı yurt haricinde satmak için de fazlaca berbat bir durumdur. bu biçimdelarda Karadeniz’in bütün kentlerinde Rus pazarları vardı. Türkiye’de üretilen mallarımız bile üç beş kuruşa oradan geldiği için kimse mal üretmezdi. Türkiye büyük bir ıstırabın içerisine aslında düştü. Zira argümanı olan bir ülke büyük bir ülkesiniz ve sizin üretmeniz lazım. Türkiye’de bir taraftan faizler devasa yükseklikte yatırım yapılamıyor. Bir taraftan paranız epey kıymetli mal satamıyorsunuz. bu biçimde bir kıskaca girilmişti. Mayıs 2013 tarihinde Türkiye’de faiz oranı yüzde 4.50’ye kadar düşmüştü. daha sonrasında bir şeyler oldu işte. Seyahat parkı olayları oldu şu biçimde oldu bu biçimde oldu. Faiz düştükçe yatırım maliyetleri azalıyor. Türkiye bu manada da üretimini yapabilir bir ülke haline geliyor,
‘HİÇ KİMSE ŞU SEBEPTEN ÖTÜRÜ OLMUŞTUR DİYEMİYOR’
Soru üzerine dövizdeki kur dalgalanmalarına da değinen Kurtulmuş, Gayemiz Türkiye de daha fazlaca üretim ve üretimlerimizin de yurt haricinde satılarak ülkenin cari açığının yani döviz açığının kapatıldığı bir sisteme gerçek evrilmek. 2013’ten bu yana adım adım oraya hakikat geliyoruz. Ama bununla karşılaşırken birden hiç bir ekonomik öne sürülen sebebi hiç bir rasyonel öne sürülen nedeni yokken kurlarda birden füze üzere üste çıkış oldu. Hiç kimse şu sebepten dolayı olmuştur diyemiyor. ötürüsı ile burada dövizin üste hakikat çıkmış olması tabi ki Türkiye’de de halkın alım gücünü etkiliyor. Zira birtakım mallar üzerinde ve başta güçte dövizin tesiri olduğu için. Örnek olsun diye söylüyorum esasen pandemi sırasında doğalgazda dünyada yüzde 359 dolar bazında artış olmuş. Akaryakıt mamüllerinde ise yüzde 35 dolar bazında artış olmuş. Buna karşın biz vatandaşımıza bunların aksettirmemek için örneğin doğalgaz maliyetinin dörtte bir fiyatına tüketiciye veriliyor. Üstünü devlet karşılıyor. Bunlar gelir geçer. Telaşın içine girmeyin. Türkiye bu türbülanstan, haksız yere ortaya koyulan dövizdeki oynaklıktan ve bunun kararı olarak piyasada faaliyet gösteren birtakım fırsatçıların bunu fırsat bilerek çok kar iştahından bu tablodan en kısa müddette kurtulacaktır. Bunların hesapları yapılıyor diye konuştu.
‘TÜİK’E GÜVENMEYECEĞİZ NE DEMEK’
İsim vermeden CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun TÜİK’e gitmesini eleştiren Numan Kurtulmuş, Bir işsizlik problemi var. Biraz da iş beğenmemezlik sıkıntısı var. Bizim amacımız insanlarımızın hele ki gençlerimizin makul bir süre içerisinde istihdama kavuştukları makul bir müddetnin ortaya koyulmasıdır. TÜİK ile ilgili tartışmaya girmek istemiyorum. Kıymetli arkadaşlar dünyanın bütün çağdaş devletlerinde devletin süreç yaptığı sayıları üreten bir kurum vardır. Enflasyon oranını nasıl belirleyeceğiz Bunu birden hayli kurum yapmaya başlarsa o ülke yönetilemez bir hale gelir. İsmi üstünde Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye’nin istatistik ayrıntılarını cumhuriyet tarihi boyunca toparlayan bir kurumdur. Bunları kıymetlendirir. Kendi elinde öteki bir grup ayrıntıları olanlar bunları kamuoyu ile paylaşabilir. Lakin sonuca resmi bir biçimde kıymetlendirme yapabilmeniz için elinizde resmi bir kurumun verisi olması lazım. TÜİK de bu kurumdur. Bunun üzerinden bir algı oluşturmak yanlıştır. Kusura bakmayın TÜİK’e güvenmeyeceğiz ne demek. Resmi kurumlara güvensizlik aslında siyasetçilerin hiç yapmaması gereken bir şeydir. Merkez bankasına güvenmeyeceksin, TÜİK’e güvenmeyeceksin, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne güvenmeyeceksin, Türkiye’nin bakanlığına güvenmeyeceksin de masalarda oturup içki içerken fikir söyleyen adamlara mı güveneceksin. Muhalefetin makul ve legal tenkidine sonuna kadar açığız. Devlet idaresi kurumlar üzerinden olur, bir ciddiyeti olur halinde konuştu.
Demirören Haber Ajansı – Son Dakika Haberleri